Haber: Jiyan Erkılıç / Kapak Fotoğrafı: Depophotos – Tuğçe Biçer
Suriyelilerin Türkiye’ye entegrasyonunu hızlandırmak için, sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı 26 ilde “karma okul” sistemine geçildi. Okullarda, Suriyeli ve Türk öğrenciler birlikte eğitim görüyorlar. Ancak bu uygulamaya destek verenler kadar, sorun yarattığını düşününler de var.
9. Köy Haber Merkezi, okullarda uygulanan entegrasyon projesini mercek altına aldı; eğitimcilerle, Suriyeli ve Türk velilerle görüştü. Türk velilerin bir kısmı Suriyeli öğrencilerin “sınıf düzenini bozduğu” gerekçesiyle karma okul sistemini eleştirirken, Suriyeli bazı aileler ise çocuklarının okulda “ayrımcılık görmesinden” şikayetçi.
Gaziantep’te karma okul projesinin uygulandığı okulda eğitim gören ve ismini belirtmek istemeyen bir Suriyeli ortaokul 8. sınıf öğrencisi, 9. Köy’e yaptığı açıklamada “ayrımcılık yaşadığı için” okulu bırakmak zorunda kaldığını şu sözlerle anlattı;
“Okulda dil sorunu yaşadığım için derslerim zayıftı. Türk öğrenciler de zaten bizi istemiyor. Sürekli gidin ülkenize diyerek bizi aralarına almıyorlardı. Türkçem zayıf olduğu için hem arkadaşlarımdan geri kaldığımdan, hem de bizi sevmedikleri ve istemedikleri için okulu bıraktım. Bu şekilde nasıl olacak bilmiyorum. Ama burada olmak bizim suçumuz değil.”
Suriyeli veli Eymen M. ise sınıfları birleştirme projesinden memnun olduğunu söyledi. Bu projenin Suriyeli çocukları Türklerle entegre etmek için çok faydalı olduğunu belirten veli Eymen M., proje sayesinde Suriyeli çocukların daha önce maruz kaldıkları tecrit duygusunun azaltılmasına yardımcı olduğunu söyledi. Veli şöyle konuştu;
“Kızım ilkokul 1. sınıfa gidiyor ve daha önce özel bir anaokuluna gittiği için iyi derecede Türkçe konuşuyor. Bu onun sınıfıyla iyi iletişim kurmasını sağlıyor. Bazı istisnalar dışında ırkçılığa maruz kalma oranını azaltıyor. Kızımızın okul kaydı sırasında veli olarak ırkçı bir tavırla karşılaştık. Kayıt görevlisi tüm evraklarımız düzenli olmasına rağmen Suriyeli olduğumuz için kaydı engellemeye çalıştı. Aynı kişi okulun ilk günü okul anonsunda Suriyeli velilere kötü sözler söylüyor, aşırı kalabalık oluşturduklarını ve kuralları anlamadıklarını iddia ediyordu. Kardeşim de on birinci sınıfta maruz kaldığı ırkçılık yüzünden okulu bıraktı ve psikolojik durumu ağırlaştı. Çareyi açık öğretimle eğitimini tamamlamakta buldu. Artık tamamen Suriyelilerle arkadaşlık etmeyi tercih ediyor. Bence ortaokul ve lisedeki Suriyeli öğrenciler ırkçılığa daha fazla maruz kalıyor.”
Bir başka mülteci olan R. H. ise kızlarının 4. Sınıfa kadar Arapça eğitim gördüklerini, daha sonra da birden Türk okullarına geçirildiklerini, bu nedenle sorunlar yaşadıklarını anlattı.
Anne R. H., “Kızlarım ne öğretmen ne de öğrencilerle uyum sağlayamadılar çünkü arada bir dil engeli var. Okulun müdürüne “kızım uyum sağlayamıyor” dediğimde müdür, “niye gönderiyorsun okula, kalsın evde kendin öğret” diyor. Türkçeyi yeterince bilmeyince uyum sağlamak zor. Çocuklarım okulu çok seviyorlar ama arkadaşlarından gördüğü ayrımcılık yüzünden okula gitmeyi istemiyorlar. Biz ülkemizde güvende olsaydık burada kalmazdık. Çocuklarımızı korumak için, tecavüze uğramasınlar, öldürülmesinler diye mecburen buraya sığındık” diye konuştu.
Uyum sınıflarından birinde öğrenci olan Hacer Ö. sınıfındaki Suriyeli öğrencilerin öğretmenin uyarılarını anlamadığını ve sınıf düzenini bozdukları için dersin sürekli ikazlarla geçtiğinden yakındı. Annesi Güler Ö. ise çocuğunun Suriyeli öğrencilerle birlikte ders görmeye başladığından beri verim konusunda kaygılı olduğunu dile getirerek, “Suriyeliler dilimizi tam olarak anlamıyor hala. Bu konuda onları suçlamıyorum ama keşke entegrasyon için bizim çocukların eğitimini etkilemeyecek yollar denenseydi. Suriyeli çocuklarla sınıfın disiplini bozuldu. Çocuklarımız derslerden verim alamıyor ve veliler toplantısında öğretmenlerimiz Suriyeli çocuklardan şikayetçi. Öğretmenlerimiz de biz de bu durumda mağdur olduk” diye konuştu.
PDR Uzmanı Ş. E. ise, 9. Köy’e yaptığı açıklamada sınıfların birleştirilmesiyle ortaya çıkan sorunların hala devam ettiğini belirtti. Öğrencilerin sınıf içinde gruplaştıklarını ifade eden PDR uzmanı, öğrenciler ve öğretmenlerin projeden nasıl etkilendiğini şöyle anlattı;
“Öğretmenlerin Suriyeli öğrenciler ile ilişkisi iletişim, etkileşim ve akademik anlamda sıkıntılı. Öğrenciler dil bilmediği için istediği verimi alamıyorlar. Suriyeli öğrenciler kendi arasında gruplaşıyor. Bu durum sınıf içi bütünlüğü olumsuz etkilediği için dersin verimliliği düşüyor. Suriyeli velilerle öğretmenler arasında iletişim ve koordinasyon sorunu yaşanıyor. Proje ile gelişen bu durum ve süreçten ötürü öğretmenlerde mesleki yorgunluk ve bezginlik oluşuyor.”
Mesleğinde 23 yılı geride bırakan öğretmen T.T. ise, entegrasyon projesinin beraberinde getirdiği sorunları şöyle anlattı;
“Toplumda yabancı düşmanlığı yaratan söylemlerden kamu alanı da ne yazık ki etkileniyor. Bu söylemlerin kendini en çok hissettirdiği alan da eğitim. Benim çalıştığım okulda sınıf başına düşen yabancı uyruklu öğrenci sayısı 3 olmasına rağmen büyük problemler yaşanıyor. Yabancı uyruklu öğrencilerin ana dilleri ile eğitim yapılmadığı için çocuklar öğrenme güçlüğü çekiyormuş gibi muamele görüyorlar.”
Okullarda açılan uyum sınıflarının pek etkili olmadığını vurgulayan öğretmen, şöyle konuştu;
“Sığınmacı çocuklar üzerindeki akran baskısı arttıkça kendi içlerine kapanıyorlar. Hızlı entegrasyon için okullar arası öğrenci dağılımı da adil değil. Her sınıfta farklı seviye grupları var. Bu farklılığa bir de yabancı öğrenciler eklenince, öğretmenin işi daha da zorlaşıyor. Bu şekilde ‘’Hızlı Entegrasyon’’ amacına ulaştı diyemeyiz. Veli toplantılarında uyum konusu gündem oluyor ve Suriyeli velilerin çoğu dışlandığı için toplantıya katılmayabiliyor. Çünkü toplantıda neyle karşılaşacağını bilmiyorlar. Bunda dil sorunu ilk ve en önemli etken. Ülkenin politik durumu aileleri, aileler çocukları, çocuklar da okul iklimini etkiliyor. Eğer öğretmen de politik iklimden etkilenmiş ve olaya objektif yaklaşmazsa kaynaşma sağlanmaz, aksine çatışmayı arttırır. Yaklaşık on iki yıldır mültecilerle beraber yaşıyoruz ama henüz ciddi adımlar atılmadı. Bu yüzden en büyük sorunu eğitimin paydaşları yaşıyor ve çevresine de dolaylı olarak yaşatıyor.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.