DOLAR %
EURO %
ALTIN 3.086,170,39
Ankara

PARÇALI BULUTLU

Kadına şiddetin yeni adı Semra, yeni adresi Elazığ…
  • 9.Köy
  • Gündem
  • Kadına şiddetin yeni adı Semra, yeni adresi Elazığ…

Kadına şiddetin yeni adı Semra, yeni adresi Elazığ…

Elazığ'da kadına şiddetin son örneği genç bir gazetecinin hayata gözlerini yumması ile yaşandı. Şiddetin mağduru bu kez genç bir gazeteci olan Semra Demirelli oldu. 24 yaşında, başarılı bir gazeteci olan Demirelli, eve gelen erkek arkadaşının silahlı saldırısı sonucu yaralandı. Annesinin gözleri önünde vurulan Demirelli, hastanede 49 gün süren yaşam savaşını kaybetti.

ABONE OL
8 Ocak 2025 14:10
Kadına şiddetin yeni adı Semra, yeni adresi Elazığ…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sakine Serra Taylan

Hemen her gün 3. sayfa haberlerinde gördüğümüz kadına şiddet olaylarının yeni adresi Elazığ oldu. Günbegün artan şiddet olaylarında bu kez olayın faili de intihar ederek hayatına son verdi. Elazığ’ın yerel bir TV kanalında muhabir olarak çalışan 24 yaşındaki Semra Demirelli, tartıştığı erkek arkadaşının silahlı saldırısı sonucu ağır yaralandı. 15 Kasım’dan beri Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde yaşam mücadelesi veren Demirelli, 49 günlük yaşam mücadelesini kaybederek 3 Ocak 2025 akşamında hayata gözlerini yumdu. İsminin Vahap Selim Çetin olduğu öğrenilen saldırgan ise olaydan sonra Elazığ-Bingöl karayolu Akçakiraz mevkiinde intihar etti.

Aynı aileden ikinci şiddet ve intihar vakası…

İntihar eden fail Vahap Selim Çetin’in ağabeyi Halil Çetin de 2024 Temmuz ayında Elazığ Hazargölü kıyısındaki bir araçta önce yanındaki kız arkadaşı Rukiye Y.’yi öldürmüş, ardından intihar ederek hayatına son vermişti.

Annesinin gözleri önünde vuruldu…

Kadına şiddetin bilançosu her geçen gün artarken, son olarak bir kadın gazeteci bu şiddetin kurbanı oldu. 24 yaşında hayallerini, umutlarını, sevdiklerini arkasında bırakan Semra Demirelli, 3 Ocak akşamı hayata veda etti. 24 yaşındaki Demirelli, başarılı bir gazeteciydi.

Semra’nın ölümü sevenleri ve basın camiasını yasa boğdu. Semra’nın mesleğini büyük bir özveri ile yaptığını ve işine dair büyük hayalleri olduğunu belirten iş arkadaşları ise oldukça üzgün ve tepkililer. Demirelli’nin gazeteci arkadaşları kadına şiddette karşı caydırıcı cezalar verilmesini istediklerini belirtiyorlar.

Furkan Dilaver

“Sizin hiç kardeşiniz öldü mü? Ben kardeşimi kaybettim”

Yaşadıkları üzüntüyü dile getiren Demirelli’nin iş arkadaşı Furkan Dilaver, mesleğinde çok başarılı, çalışkan bir gazeteci olduğunu belirtirken, yaşanan olaydan duyduğu üzüntüyü şu sözlerle dile getirdi:

Ne yazık ki 15 Kasım günü evinde çok sevdiği annesinin gözü önünde yaşanan o korkunç saldırıda ağır yaralandı. 49 gün boyunca Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde yaşam mücadelesi verdi. Ancak doktorların tüm çabalarına rağmen Semramız aramızdan ayrıldı. Sizin hiç kardeşiniz öldü mü bilmiyorum ama benim, bizim, tüm Kanal Fırat ailesinin bir kardeşi bu gün vefat etti.

“Temennimiz kadına şiddet olaylarının son bulması”

Hayatını kaybeden Demirelli için çalıştığı Kanal Fırat televizyonu önünde bir anma töreni düzenlendi.  Törende konuşan Kanal Fırat Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık da Semra’nın kadına şiddetin son kurbanı olmasını dilediklerini belirtti. Akbıyık, şu görüşleri dile getirdi:

Mesleğinde ilerlemeyi hedeflerken, bir taraftan da İletişim Bilimleri alanında Yüksek Lisans yapan Semra, hedefleri ve idealleri olan bir kişiydi. Yaptığı her haber ses getiriyor, ekranlardan vatandaşlarla buluşuyordu. Hayatta en çok önem verdiği annesi ve gece gündüz demeden çalıştığı işiydi. Bu ikisi için de çok çabalıyor ve uğraşıyordu. Yaşanan olaydan dolayı oldukça üzgünüz, temennimiz kadına şiddet uygulayıcılarının en ağır yaptırımlarla cezalandırılması ve bu olayların son bulmasıdır.

Nafiz Koca

“Semra kadın cinayetine kurban giden ilk kişi değil, son olacağını da düşünmüyoruz”

Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı M. Nafiz Koca da kadına şiddete karşı gerekli ceza ve yaptırımlar uygulanmadığı sürece toplumdaki herkesin bu vebalin bir parçası olacağını söyledi. Semra Demirelli’nin vefatından duyduğu üzüntüyü de dile getiren Koca, “Semra ilk değil kadın cinayetlerinde. Son olacağını da düşünmüyoruz. Elazığ adliyesindeki ve Türkiye’deki adli mercilerde kadın cinayetlerine davetiye çıkartacak nice dosyaların sayılarını da biliyoruz, bu dosyalara yargıyı yöneten ya da yargıyı uygulayanların nasıl hassasiyetle baktıklarını da biliyoruz” dedi. Elazığ’da çok sayıda benzer dosyalar olduğunu vurgulayan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

Suçlusu kim? Sadece cinayeti işleyenler mi? Semra’nın ve Semra gibi binlercesini toprağa verdiğimiz kadın cinayetlerinin sorumlusu sadece onları katledenler değil, o katillere göz yumanlar, o katillerin gerekli cezayı alması yönünde gerekli işlemleri hassasiyetle yapmayanlar. Elazığ’da nice dosyalar var. Ama buradan çok kıymetli Elazığ Cumhuriyet savcılarına, başsavcılara sesleniyoruz; bildiğimiz dosyalarda takipsizlik kararları vererek sizler de bu cinayetlere ortak oluyorsunuz. Dolayısı ile sadece suçlu Semra ve Semra gibileri katledenler değil, hepimiz suçluyuz. Okulda öğretmenlerimiz, üniversitede hocalarımız, sektörde gazetecilerimiz, ekranlarda programcılarımız, mecliste siyasetçilerimiz. Hepimiz suçluyuz.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.