DOLAR 34,2660 -0.03%
EURO 37,4282 -0.2%
ALTIN 2.925,02-0,10
Ankara
20°

KAPALI

Çok dilli ve çok kültürlü yayıncılığın mücadelesi
  • 9.Köy
  • Ekonomi
  • Çok dilli ve çok kültürlü yayıncılığın mücadelesi

Çok dilli ve çok kültürlü yayıncılığın mücadelesi

Ekonomik kriz, yayınevlerini her geçen gün daha da zorluyor. Bir yandan artan kağıt maliyeti, dağıtım masrafları gibi ekonomik sorunlarla mücadele eden yayınevleri, diğer yandan büyük yayınevleri ile haksız rekabette ayakta kalmaya çalışıyor. Çok kültürlü ve çok dilli yayınlar yapanlar ise tüm bu sorunların yanında bir de önyargılarla boğuşuyor. Aras, Nûbihar ve İstos yayınlarının yöneticileri 9. Köy’ün sorularını yanıtladı.

ABONE OL
24 Eylül 2024 12:12
Çok dilli ve çok kültürlü yayıncılığın mücadelesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mansur Kuyumcu / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

Yayınevleri artan döviz kurlarının yanı sıra, yükselen enflasyon ile birlikte üretim, stok ve dağıtımda büyük zorluk yaşıyor. Şartları her geçen gün daha da ağırlaşan yayınevlerinin krizi derinleşiyor.

“Üretim 2016 yılı seviyesinde”

Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu’nun (YAYFED) bandrol verilerine göre yayıncılık sektörü 2022 yılını 380 milyon, 2023 yılını ise 400 milyon 340 bin 577 adet kitap üretimi ile tamamladı. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin (TURKYAYBİR) Mayıs 2024’te yayınlanan 2023 Yılı Kitap Pazarı Raporu’na göre ise üretim adetleri 2016 yılı seviyesinde. Rapora göre 2022’den 2023’e gerçek anlamda bir büyümeden söz etmek mümkün değil.

Aras, Nûbihar ve İstos yayınevleri ise bu zorlu koşullarda çok kültürlü yayıncılığı sürdürebilmek için mücadele ediyor.

Nesrin Uçarlar

“Yayıncılık, demokrasinin sekteye uğramasından olumsuz etkileniyor”

Ermenice ve Türkçe kitaplar yayınlayan, “Ermenice edebiyata açılan pencere” olarak bilinen Aras Yayıncılık’ın yayın yönetmeni Nesrin Uçarlar, Türkiye’deki demokratikleşme adımlarının sekteye uğramasıyla yayıncılık faaliyetlerinin de olumsuz etkilendiğini dile getirerek şunları söyledi; “Türkiye’de demokratikleşme adımlarının atıldığı zamanlarda, Kürt meselesinde çözüm süreci dönemi, gayrimüslim vakıfların mülklerinin iadesinin tartışıldığı, akademilerde bu konularda araştırmaların nispeten yapılabilir olduğu dönemler gibi genel olarak kültürel, politik ve akademik ortamın daha demokratik olduğu dönemlerde yayınlarımıza olan ilgi çok daha yoğundu. Her ne kadar sansüre uğramasak veya otosansüre gitmesek de Türkiye’nin antidemokratikleşmesi yayıncılık faaliyetlerimizin özüne ters düşen bir durum. Var oluşumuz ve sürekliliğimiz Türkiye’nin demokratikleşmesi ile mümkün” diye konuştu.

Aras Yayınevi 30 yılda 300’den fazla kitap bastı

Türkiye’de Türk ve Müslüman olmayan hiç bir kesimin sanatsal, kültürel ve politik faaliyeti özel ya da kamusal alanda ciddi bir destek alamıyor” diyen Uçarlar, yayınevi olarak 30 yılda 300’den fazla kitap bastıklarını, bunların sadece 10-15’inin destek alabildiğini belirtti. Nesrin Uçarlar, devlet desteği alamadıkları gibi okur yazarlığın ekonomik krizle birlikte düştüğünden de söz etti. Bu koşullarda yayıncılık yapmakta zorlandıklarına dikkat çeken Uçarlar, “Dünyanın birçok ülkesinde devletler yayıncılık faaliyetini amacından mütevellit ticari faaliyetlerden ayrı olarak ele alıp destekliyor ama ne yazık ki Türkiye’de böyle değil” ifadesini kullandı.

“Ermeniceye açılan pencere olmaya devam etmek istiyoruz”

Ayakta kalabilme mücadelesi verdiklerini aktaran Aras Yayınevi Yayın Yönetmeni Uçarlar şunları söyledi; “Osmanlı’nın son döneminden itibaren modern edebiyatın gelişmesinde rol oynayan yazarların eserlerini Ermenice veya Türkçeye çevirerek yayınlamaya devam etmek istiyoruz. 30 yıldır ayakta kalmış bir kurum olarak ‘Ermeniceye açılan pencere’ olmaya devam edebilmek, temel yayın politikamızı sürdürebilmek istiyoruz. Ermenice çağdaş edebiyat örneklerini de okurlarla buluşturmayı hedefliyoruz ama Ermeni nüfusun git gide azalması, Ermenice okumanın ve konuşmanın zayıflaması, Ermeni kültürünün mirasının korunmaması gibi nedenlerden ötürü ciddi sorunlar yaşıyoruz.

Süleyman Çevik

“Durumumuz ne öldürür ne ondurur”

Kürt kültürünün yanı sıra, Türkiye’de kültürel çeşitlilik çalışmalarına teşvik misyonuyla Kürtçe, Türkçe ve Arapça yayınlar yapan Nûbihar Yayınları’nın Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Çevik de sektörün sorunlarını anlattı.

Yayıncılık sektörünün Milli Eğitim Bakanlığı’nın tekelinde olduğunu bu nedenle özel teşebbüslerin içinde durumu iyi olanların sayısının yok denecek kadar az olduğunu söyleyen Çevik, “Bizim gibi ağırlıklı olarak Kürtçe yayıncılık yapanların durumu daha da kötü. Durumumuz yayıncılık sektörü için sıkça kullanılan bir ifadeyle tabiri caizse ‘ne öldürür ne ondurur” dedi.

Süleyman Çevik, Kürtçe yayıncılığın zorluklarını şu sözlerle anlattı; “Zaten Kürtçe eğitim ve pazar dili değil. Devletin siyasetinden kaynaklı Kürtçe ‘tehlikeli’ ve ‘sakıncalı’ bir dil. Bu siyaset bir şekilde topluma da yansıyor. İnsanlar yaptığınız işe normal bakmıyor. Tabi bizim gibi Kürtçe yayıncılık yapmakta ısrar eden yayınevleri de bu algı ve yaklaşımlardan payını alıyor.”

Kültür Bakanlığı kitap almıyor

Nûbihar’ın 30 yıllı aşkın bir geçmişe sahip olmasına rağmen finansal hiçbir destek alamadıklarını, devletin belli zamanlarda yayınevlerinden kitap aldığını fakat Kürtçe alımı konusunda ayrım yapıldığını belirten Çevik şöyle konuştu; “Biz Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği’ne üyeyiz. Buradan belli zamanlarda Kültür Bakanlığı’nın kitap alımına başladığına dair duyurular gelir. Biz de bu duyurulara istinaden başvurduk. Ne yazık ki bize olumlu bir dönüş olmadı. Sadece 2019 yılına has, TÜYAP kitap fuarında, o yıl içinde basılan birkaç kitaptan bir miktar aldılar.

“Fedakarlıklarla sürdürüyoruz”

Çevik, “Bizi ayakta tutan, bu emeğimizin çok kıymetli olduğunu düşünen okurlarımız. Mesela bazı okurlarımız bir kitap alıp 5 kitap parası ödüyor. Biz bu tür fedakarlıklar sayesinde bugünlere kadar gelebildik” dedi.

Nûbihar Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Çevik sözlerine şöyle devam etti; “Kitaplarımız ile ilgili geçmişte soruşturmalar başlatıldı ve cezalar yedik. Okurlarımıza bile kitap ve dergimizi bulundurmaktan ötürü suçlu muamelesi yapılan dönemler oldu.

Bazen insanları psikolojik olarak da mahkum edebilirsiniz. Kürtçe yayıncılık yaptığınız için dışlayıcı ve ayırıcı bir muameleye maruz kalıyorsanız, özel ya da kamusal alanda rahatlıkla Kürtçe yayıncılık yaptığınızı söyleyemiyorsanız bu da psikolojik baskıdır. Yayınlarınız toplu ulaşımlarda rahatlıkla, çekinmeden okunamıyorsa, kitaplarınız kitapçı raflarında özellikle sergilenmiyorsa bunlar da ayrımcılıktır.”

“Halk kütüphaneleri abone olmuyor”

Aynı zamanda 32 yıldır Nûbihar dergisi çıkardıklarını da hatırlatan Çevik, halk kütüphaneleri bu tür dergilere abone olurken hiçbir kütüphanenin Nûbihar’a abone olmadığını söyledi. “Halbuki Nûbihar Yayınları Türkiye yasalarına uygun olarak kurulmuş, belli meslek grupları ve odalarına üye, Kültür Bakanlığı’ndan çok rahat bandrol alabilen bir yayınevi ama halk kütüphaneleri dergimize abone olmuyor” diyen Çevik, gelecek planlarına ilişkin de şunları ifade etti; “Kısa vadede yayın kurulumuzda basılmayı bekleyen 80’den fazla kitap var, bunlar üzerinde çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde eğer imkanlarımız elverirse belki Kürtçe bir çocuk dergisi çıkarırız.

Seçkin Erdi

“Yayınlarımızla çok kültürlülüğe katkı sağlamaya çalışıyoruz”

Rum topluluğunun sahip olduğu kültürel ve tarihi birikimi Yunanca ve Türkçe yayımlayan İstos Yayınları da hem ekonomik sıkıntılarla hem de antidemokratik gelişmeler karşısında mücadele ediyor.

Halihazırda bu ülkede yaşayan, çalışan, üreten üyelere sahip kadim bir toplum olan Rum toplumunun, çevresindeki geçmiş ve süregiden tartışmaların, yaşadığı demografik ve politik süreçlerin, köklü ve hala yaşayan kültürünün, sorunlarının ve çözümlerinin, ezcümle hayatının nabzını tutuyor ve tabiri caizse bu EKG grafiğini yayınlarımız formunda çağdaşlarımızla paylaşıyoruz” diyen İstos Genel Yayın Yönetmeni Seçkin Erdi de şu temennide bulundu, “Umarım yayınlarımız tıpkı dost ve kardeş yayıncıların kitapları gibi Türkiye’nin çok dilli, çok kültürlü yayın hayatına ve Türkiye toplumunun demokratikleşmesine bir katkı sağlıyordur.”

“Risk almak gittikçe zorlaşıyor”

Küçük/orta ölçekli yahut niş tabir edilen yayınevleriyle aynı sorunları yaşadıklarını belirten Seçkin Erdi, artan kağıt maliyetleri ve okurlarının alım gücünün düşmesinin en temel zorluklar olduğunu söyledi. Erdi, “Yayın listesinde bestseller/longseller kitaplar olmayan, dolayısıyla sabit bir aylık girdiyi öngöremeyen, özel bir alanda özel bir okur kitlesine hitap eden yayınevleri için yeni bir başlık yayınlamak, dolayısıyla yeni bir risk almak gittikçe zorlaşıyor” dedi.

Erdi, “İstos özelinde herhangi bir siyasi/ideolojik engellemeyle karşılaşmadık ama bu mevcut olmadığı anlamına gelmiyor. Bizim gibi çok dilli ve çok kültürlü bir yayıncılık hattında ilerleyen yayınevleri için bu ihtimal her gün söz konusu. Elbette siyasi/ideolojik engel sadece hukuki/bürokratik mekanizmalar değil genel kamuoyunun zihni itibariyle de işleyebiliyor. Yine İstos özelinde biz bir toplatma kararı yahut dava sürecinin muhatabı olmadıysak da herhangi bir kitabın yayımlama özgürlüğünün ihlal edilmesinin, ifade hürriyetinin cezanın konusu yapılmasının her bir kitap, her bir cümlenin tehdit altında olması anlamına geldiğine inanıyoruz.

“Büyük yayınevleriyle rekabet imkansız”

Seçkin Erdi ilk yayınlarından itibaren sansür ve oto sansür mekanizmalarına tevessül etmediklerini, yazarlarına/çevirmenlerine bu yönde bir talepte bulunmadıkları gibi kendilerine gelen bu yöndeki talepleri de ‘işitmemeyi’ tercih ettiklerini aktardı.

Piyasayı ve dağıtımı domine edebilecek, daha fazla indirim oranıyla, daha düşük maliyetlerle aynı rafa çıktıkları büyük yayınevleriyle rekabet etmelerinin imkansız olduğunu” belirten Erdi, “Ülkenin yaşadığı en ciddi ekonomik ve toplumsal krizlerden birinin içinde, ülkenin tek bağımsız Rum yayınevinin varlığı çok tali bir mesele olabilir belki ama Türkiye’nin demokratik geleceğinin tam da bu türden tali meselelerin birleşerek oluşturduğu bir büyük meselenin çözüme kavuşmasıyla inşa olacağına inanıyor ve bu yönde çabalıyoruz. Pratik olarak ise baskısı tükenmiş kitaplarımızı ve çoğu Türkiye’de ilk kez yayınlanacak yeni kitaplarımızı okurla buluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.