Çiftçi tarlasına ne ekeceğini e-devletten öğrenecek!

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlanan ve yakın bir zamanda meclise getirilmesi beklenen “Tarım Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı” son aşamaya geldi. Taslağa göre, bakanlıkça belirlenen ürün ve ürün gruplarının üretimi için çiftçiler Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin almak zorunda kalacak. 
İzin almayanlar önce uyarılacak, izin almadan üretime devam ederlerse desteklerden men ve idari para cezası uygulanacak. Ayrıca üst üste iki yıl ekilmeyen tarım arazileri Tarım Bakanlığı tarafından öncelikle bulunduğu yerde ikamet edenlere veya sivil toplum kuruluşları ile meslek odalarına kiralanacak.
Tarım Ekonomisti Prof. Dr. Tayfun Özkaya,  Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve çiftçi Yusuf Kalın 9. Köy’e Tarım Kanununda yapılacak yeni değişikliklerin olası sonuçlarını anlattı. 
 

“İzin alma durumunda nelerle karşılaşacağımızı düşünmek dahi istemiyoruz”

Yeni yasa değişikliğinin çiftçiler açısından olumsuz sonuçlara yol açacağını belirten Tarım Ekonomisti Prof. Dr. Tayfun Özkaya, “Şu anda bile ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) belli bürokratik sıkıntılar yaratıyor. Örneğin ÇKS’ye kaydolmuş çiftçiler (önemli bir kısmı da kayıtlı değil) ekecekleri ürünleri bildiriyorlar. Ancak Tarım ve Orman Müdürlükleri’nin ürünlerin ekim zamanlarını bilmiyor veya don ve benzer nedenlerle bu ekim zamanları kayabiliyor veya ürün değişebiliyor. Bu durumda müdürlük gerçek durumu kabul etmiyor. Şimdi bir de izin alma durumunda nelerle karşılaşacağımızı düşünmek dahi istemiyoruz” dedi.Tayfun Özkaya

“Bakanlık rasyonel olarak saptayamaz”

Çiftçinin ekmek istediği ürünü ekiş nedeni çok farklı olabilir diyen Özkaya, şöyle konuştu;
“Münavebe yapmak için, aile ihtiyacı için, hayvanlara yem olması için gibi çok değişik nedenler olabilir. Bakanlık bir bölgede nelerin mutlaka yetişmesi veya yetişmemesi gerektiğini rasyonel olarak saptayamaz. Saptasa bile bunu hızla değişen koşullara göre hızlı bir şekilde karar verip onaylayamaz.” 
Kanunda yapılmak istenen değişiklikler arasında, üretim girdilerinin yüksek olmasından dolayı tarım arazilerinin ekemeyen çiftçilere karşı cezai yaptırımların olacağına dair bir maddenin de yer aldığına dikkat çeken Özkaya, “Uzun vadede araziler büyük şirketlerin eline geçer. Çiftçiler kendi topraklarında işçi olurlar. Toprakların neden ekilmediği araştırılmalı. Buna karşı önlemler alınmalı” dedi. 
Kanun değişiklik taslağındaki bir başka sorunun da bazı ürünlerde zorunlu sözleşmeli tarımın yapılması hükmü olduğunu vurgulayan Özkaya, ” Tütünde böyle bir zorlama halen var. Tütün kanunu ile bu yapıldı. Bütün tütün üreticileri iki yabancı şirketin verdiği fiyatı kabul etmek zorunda kaldılar. Bugün salçalık domateste sözleşmeli tarım nerede ise tamamen şirketlerden yana işlemektedir. Yasa ile bazı tedbirler alınacağı söylenmekle birlikte bunlar yeterli olmayacaktır” diye konuştu. 

Çiftçi-Sen: Öngörülen sistemde küçük çiftçilere yer yok

Yeni yasa değişikliği konusunda, “öngörülen sistemde küçük çiftçilere yer yoktur, çünkü rekabet edebilme şansları ellerinden alınmıştır veya alınmaktadır” diyen Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ise, yasa değişikliklerine eleştirilerini şöyle ifade etti;
 “Israrla üretmek isteyenler de çiftçilik bilgileri yok sayılarak, yok edilerek şirketlere sözleşmelerle bağımlı hale getirilerek kendi toprağında işçileşmektedir. Taslakta hedeflenen tam da budur. Gözden kaçırılmaması gereken önemli nokta bu taslağın sadece küçük çiftçileri tehdit etmediğidir. Gıdanın küçük çiftçilerin elinden çıkması demek, halkın elinden çıkması demektir. Bir avuç şirketin eline geçmiş gıda halkın üzerinde bir tehdit aracına, bir silaha dönüşür.” 
“Tarlasına hangi ürünü ve çeşidini ekeceğine karar veremeyen çiftçi olabilir mi?” sorusunu gündeme getiren Erdem,” 1950’li yıllardan 1980’li yıllara kadar endüstriyel tarımı desteklemek ve yaygınlaştırmak için çiftçileri destekleyen devlet, çiftçilerden elini çekmiş desteklerini şirketlere yöneltmiştir. Böyle bir karar şirketlerin çiftçileri sözleşmelerle kendine bağlamasının yolunu açacaktır” dedi. Ali Bülent Erdem

Çiftçi şüpheli

20 yıldır hem hayvancılık hem de çiftçilik yaptığını belirten belirten Yusuf Kalın ise, 9. Köy’e yaptığı açıklamada,  “Yeni çıkacak kanun ile devlet benim ihtiyaçlarımı neye göre belirleyecek? Elektrik ve fiyatları çok yüksek olduğundan dolayı son birkaç yıldır susuz tarım yapıyoruz ya da az su isteyen ürünler ekiyoruz. Bir yandan da hayvanlarımız için yem sağlıyoruz. Şimdi devlet gelip bana sen mısır üreteceksin dese ben elektrik fiyatlarını nasıl karşılayacağım, ilaç masrafını nasıl karşılayacağım? Aynı zamanda hayvanlarıma nasıl yem sağlayacağım? Devlet bizden araziyi alıp bize kira ödeyecekse kirayı neye göre belirleyecek?  Ortada bir yeni bir kanun var ama bunun bizim faydamıza olmayacağı çok açık” dedi.

Çiftçiye desteklerden men ve idari para cezası

TBMM’ye yakında gelmesi beklenen Kanun teklifine göre Bakanlık, arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek. Bakanlığın belirlediği ürün ve ürün gruplarında izin almadan ekim yapan çiftçiye tarımsal desteklemelerden 5 yıl men cezası ve ayrıca idari para cezası verilecek.
Yasa teklifindeki en önemli değişikliklerden birisi de iki yıl üst üste ekilmeyen tarım arazilerinin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bir başkasına kiraya verilmesi. Kiralanan araziler Çiftçi Kayıt Sistemine kaydedilecek ve kiracılar bu arazilerle ilgili tarımsal desteklerden yararlanacak.

HABER : Haber: Ramazan Eles