DOLAR 38,1965 0.23%
EURO 44,1269 1.38%
ALTIN 4.207,393,21
Ankara
19°

AÇIK

24 Temmuz’da gazetecilerden mesaj: “Sansüre karşı mücadele”

24 Temmuz’da gazetecilerden mesaj: “Sansüre karşı mücadele”

24 Temmuz Basın Bayramı'nda, yerel ve ulusal basında çalışan gazeteciler sansür, ekonomik baskılar ve meslek etiği konusundaki zorlukları anlattı. Gazeteciler, sansürün hala etkisini sürdürdüğünü ve mesleki özgürlüklerin tehdit altında olduğunu vurguladı.

ABONE OL
24 Temmuz 2024 17:14
24 Temmuz’da gazetecilerden mesaj: “Sansüre karşı mücadele”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sakine Serra Taylan / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

24 Temmuz 1908 tarihinde Türk basınında sansürün kaldırılması “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak her yıl 24 Temmuz’da kutlanmaktadır. İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla Osmanlı İmparatorluğu’ndaki gazetecilerin sansür memurlarına karşı direnişinin sembol günü, 1948 yılında “Basın Bayramı” olarak kutlanmaya başlandı. Ancak 1971’de “bayram” olmaktan çıkarılmış ve adı “Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” olarak değiştirilmiştir. Günümüzde basın özgürlüğü ve sansür, en çok tartışılan konulardan biri olmaya devam ediyor.

Yerelde gazetecilik: Baskın erkle mücadelenin ilk aşaması

Günümüz Türkiye’sinde yerelde ve ulusal platformlarda gazetecilik yapmak, meslek etiğini koruyarak görevlerini icra etmeye çalışan gazeteciler için giderek zorlaşmaktadır. Siyasi bloklaşma, toplumun her kesimine sirayet ettiği gibi basın sektöründe de etkisini göstermektedir. Yerel platformlarda kısıtlı imkanlar içinde gazetecilik yapanlar, mesleklerinin zorluklarını ve güzel yanlarını anlattılar. 9. Köy’e konuşan gazetecilerin çoğu, baskın erklerle mücadele etmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Ceylan Tümen

“Her zaman bir izleyici ya da siyasi grubun itirazı ile karşılaşıyoruz”

Elazığ’da yerel bir televizyon kanalında ana haber spikerliği yapan Ceylan Tümen, sektörde büyük zorluklar yaşandığını söyledi. Gazeteciliğin halkın sesini duyuran önemli bir misyona sahip olduğunu ifade eden Tümen, kadın olarak çalışmanın daha büyük bir sorumluluk getirdiğini belirtti:

Medyada kadın olmak birçok meslek grubundan daha zor. Ev ve aile ile birlikte diğer meslek gruplarından çok daha fazla sorumluluk isteyen bir meslek. Küçük bir şehirde bu mesleği yapmak başlı başına zor. Kamuoyunu memnun etmeniz neredeyse imkansız. Her türlü yayına itiraz eden izleyici veya siyasi bir grupla karşılaşabiliyoruz. Özellikle sosyal medya ile birlikte eleştirilere maruz kalıyoruz. Buna rağmen televizyon yayıncılığı en sevilen mesleklerden biri ve benim de tabii ki çok severek yaptığım bir iş. Televizyon yayıncılığının en sevdiğim yönü, kamuoyunda mağdur olan bir grubu gündeme getirmek ve onların sesi olmak. Tüm meslektaşlarımın bayramını kutluyorum.”

Funda Canpolat

“Kalemimizi özgürce kullanmaya devam edeceğiz”

24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutlayan Funda Canpolat, bu bayramın Türkiye’de sansürün kaldırılmasına yönelik düzenlemelerle kutlandığını ancak günümüzde basının eskisi kadar özgür olmadığını vurguladı; “Türkiye’de basın susturulmak isteniyor ve hala sansüre maruz kalıyor. Bizler ve tüm gazeteci arkadaşlarım, her ne olursa olsun şartlar neyi gerektirirse gerektirsin, özgür yarınlar için kalemimizi özgürce kullanmaya devam edeceğiz. Sahada olan, geceli gündüzlü emek veren ve hiçbir şekilde kaleminden vazgeçmeyen tüm meslektaşlarımın bayramını kutluyorum. Özgür yarınlar için özgür kalemler diliyorum.”

“Sansür hiçbir zaman kalkmadı”

21 yıldır gazetecilik yapan İzzet Tümay, Elazığ’da bir yerel gazetenin Genel Yayın Yönetmenliğini yürütüyor. Tümay, büyük bir özveriyle yaptığı mesleğinde en büyük sıkıntının, sansüre boyun eğmiş sektörde gazetecilik etiğini göz ardı eden insanların varlığı olduğunu söyledi:

Her yıl 24 Temmuz’u sansürün kalktığı bayram olarak kutluyoruz. Ancak sansür hiçbir zaman kalkmadı ve her devirde farklı şekillerde de olsa artarak devam ediyor. Sadece devlet kurumları değil, patronlar, güç odakları, menfaat grupları, reklam verenler ve lobiler baskı oluşturarak basın ve medya kuruluşları üzerinde bir şekilde sansür ve baskı uyguluyorlar. Elazığ’a kendi menfaatleri doğrultusunda yön vermek isteyen, vergi kaydı, resmi işlemleri, gazetecilik deneyimi ve mesleki geçmişi olmayan merdiven altı haber siteleri yüzünden basına güven azalmıştır. Yalan, palavra ve dezenformasyon maalesef gırla.

“Dezenformasyon yasası gazetecilerin cezalandırılması için kullanılıyor”

Gazeteci Ardıl Batmaz, yerel ve ulusal basında çalışarak hayatını idame ettiren emekçilerden. Batmaz, son zamanlarda artan hükümet baskısı, maddi kaygılar, patron baskısı ve sansür yasası gibi faktörler nedeniyle gazetecilerin özgürce çalışmasının engellenmeye çalışıldığını belirtti:

Terörle mücadele veya milli güvenlik gerekçeleriyle yapılan operasyonlarda genellikle gazetecilerin hedef alındığını görüyoruz. Bir kesim bu baskılar yüzünden haberlerinde otosansür uygularken, bu baskıya aldırış etmeden mesleğin etik ilkelerine bağlı kalarak haberlerine devam edenler ise para ya da hapis cezalarıyla karşılaşıyor. Sözde sosyal medya ve dijital platformlarda yayılan yanlış bilgilerle mücadele etme amacı taşıyan dezenformasyon yasası da bu gazetecilerin cezalandırılması için kullanılıyor. Tüm bu zorluklar karşısında gazeteciler, meslektaşlarıyla dayanışma içinde olmalı ve yaşadıkları baskıları uluslararası medya ve insan hakları örgütleri aracılığıyla dünyaya duyurmalıdır.”

Serkan Gürtürk

“Elazığ basını köklü ve korkusuz”

Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Serkan Gürtürk, Elazığ basının köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayarak, “Geçmişi 1930’lara dayanan Elazığ basını, hem ülke hem de ilimizin gelişmesi ve kalkınması adına önemli çalışmaları gerçekleştirmiş, sorunların çözümü noktasında aktif roller üstlenmiştir. Görevlerini yaparken zaman zaman bazı tehdit ve tepkilerle karşılaşan basın mensuplarımız, yaptıkları görevin mesuliyeti ile tavizsiz bir şekilde ve korkusuzca vazifelerini ifa etmişlerdir” dedi.

“Sektörümüz, ekonomik sıkıntılarla mücadele ediyor”

Yerel Yayın Birliği Dernek Başkanı Ümit Albayrak da yerelde çalışan gazetecilerin ekonomik olarak desteklenmesi gerektiğini söyledi. Albayrak, ekonomik sorunlar altında ezilen gazetecilerin görevlerini yapmakta zorlandıklarını belirtti:

Sektörümüz, günümüzde ekonomik sıkıntılarla mücadele ediyor. Bu durum, gazetecilerin mesleklerini etkili bir şekilde icra etmelerini zorlaştırıyor. Basının bağımsızlığı ve kalitesi için ekonomik destek ve sürdürülebilir bir çalışma ortamı sağlanmalıdır. Aksi takdirde, basın organları haber üretme ve toplumu bilgilendirme görevini tam anlamıyla yerine getiremeyecektir. Bu da demokrasinin sağlıklı işlemesini engelleyebilir.

Ümit Albayrak

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.