DOLAR 41,6138 0,23%
EURO 48,8338 0,43%
ALTIN 5.197,060,77
Ankara
24°

AÇIK

Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin krizi: Derinlemesine habercilik tehlikede mi?

Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin krizi: Derinlemesine habercilik tehlikede mi?

İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Saka ile araştırmacı gazeteciliğin geleceğini konuştuk. Saka’ya göre gazetecilik, teknolojiden bağımsız olarak insana dayalı kalacak.

ABONE OL
24 Mart 2025 11:13
Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin krizi: Derinlemesine habercilik tehlikede mi?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Yusuf Ertuğral

Araştırmacı gazetecilik, demokratik toplumların temel direklerinden biri olarak görülse de günümüzde pek çok toplumun yanı sıra, Türkiye’de de ciddi bir krizle karşı karşıya. Finansal baskılar, siyasi engellemeler ve dijital dönüşümün yarattığı gelir sorunları gazetecilik mesleğinin geleceğini belirsizleştiriyor. Bu durumu ve araştırmacı gazeteciliğin geleceğini 9. Köy olarak, İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Saka ile konuştuk.

“Yeni medya geleneksel gazeteciliği derinden sarstı”

Yeni medya teknolojileri ve sosyal medya platformlarının yükselişi, gazetecilik sektöründe önemli değişimlere yol açtı. Prof. Dr. Saka’ya göre internet dışındaki medya organları marjinalleşti ve geleneksel medya artık ana akım rolünü kaybetti. Sosyal medyanın güçlenmesiyle haber tüketim alışkanlıkları değişirken, gazetelerin ve televizyonların ekonomik modelleri de zarar gördü. Saka, haber tüketiminin artık sosyal medya üzerinden gerçekleştiğini söyleyerek, “Fakat platformlar içerikleri filtreleyip, haber kuruluşlarının gelirlerini azaltarak sürdürülebilir gazeteciliği tehdit ediyor.” diyor ve bu durumun olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Yapay zekânın rolüne değinen Prof. Saka, teknolojinin bazı işleri kolaylaştırmasına rağmen gazeteciliğin temelinde insan faktörünün vazgeçilmez olduğunu söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

Yapay zekâ, haber üretimini hızlandırıyor ama gerçek araştırmalar ve saha haberleri hâlâ insanın işi. Bu nedenle gazetecilik, insandan bağımsız bir hale asla gelmeyecek.”

Vatandaş gazeteciliği bir alternatif mi?

Öte yandan, son yıllarda artan “vatandaş gazeteciliği” özellikle kriz dönemlerinde hızlı bilgi paylaşımıyla ön plana çıkıyor. Ancak Saka’ya göre bu tür gazetecilik geleneksel gazeteciliğin bir alternatifi değil ancak tamamlayıcı bir unsur. Saka konuyla ilgili şöyle konuşuyor: “Vatandaş gazeteciliği hızla bilgi yayabilir ancak bu bilginin doğrulanması ve analizi için hâlâ profesyonel gazetecilere ihtiyaç var. TikTok gibi yeni platformlarda paylaşılan içeriklerin doğruluğu tartışmalı olabiliyor. Burada araştırmacı gazeteciler, doğrulama ve derinlemesine analizle vatandaş gazeteciliğini destekleyebilir ve güçlendirebilir.

Eleştirel düşünce tehdit altında

Prof. Dr. Saka, sosyal medyada hızlı yayılan yanlış haberlerin toplumun eleştirel düşünme yeteneğini zayıflattığını ve bu durumun ciddi bir sorun olduğunu da şöyle ifade ediyor: “Algoritmalar nedeniyle kullanıcılar çoğunlukla kendi fikirlerini destekleyen içeriklere maruz kalıyor. Bu durum bilgi kirliliğini artırırken, farklı görüşlere kapalı, eleştirel düşünceden uzak toplumlar yaratıyor. Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları medya okuryazarlığı projeleri geliştirerek bu soruna çözüm bulabilirler.”

Üniversiteler ne yapmalı?

Türkiye’deki iletişim fakültelerinin, araştırmacı gazeteciliğin gelişiminde daha aktif rol alması gerektiğini söyleyen Saka, eğitimin güncellenmesi gerektiğini de şu sözlerle anlatıyor: “İletişim fakülteleri, öğrencilere teorik bilginin yanı sıra, dijital teknolojileri kullanma becerisi kazandırmalı. Eleştirel düşünceyi merkeze alan, sahada çalışmayı teşvik eden müfredatlar oluşturulmalı. Üniversiteler de dijital dönüşümden kaçamaz; eğitim içeriklerini güncelleyerek gazetecilik mesleğine katkı sunabilirler.”

Araştırmacı gazeteciliğe hukuki ve politik baskılar

Araştırmacı gazeteciliğin Türkiye’de karşılaştığı en ciddi engellerden biri ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar. Prof. Dr. Saka, gazetecilerin haberleri nedeniyle hedef haline geldiğini vurgulayarak çözüm önerilerini şöyle sıralıyor: “Gazetecilerin hukuki güvence altına alınması gerekiyor. Bugün Türkiye’de haber yapmak veya eleştiri getirmek bile riskli hale geldi. Yasal reformlarla gazetecilerin hukuki koruması artırılmalı ve basın özgürlüğünü güçlendirecek düzenlemeler hayata geçirilmeli.

Gelecekte gazetecilik nasıl şekillenecek?

Önümüzdeki dönemde gazetecilik sektöründe yapay zekâ ve büyük veri analitiğinin daha da yaygınlaşması bekleniyor. Peki bu durumda gazetecilerin yerini yapay zeka mı alacak? Saka, teknolojinin gazeteciliğin yerini alamayacağını düşünüyor: “Teknoloji, gazeteciliği destekleyecek fakat insan faktörünü asla ortadan kaldırmayacak. Gazetecilik her zaman sahadaki gözleme, doğru bilginin analiz edilip yorumlanmasına dayanacak. Bu süreçte teknolojiler sadece destekleyici araçlar olarak kalacak.”

Saka’ya göre gazeteciliğin sürdürülebilirliğini sağlamak için 3 temel unsur gerekli: “Finansal bağımsızlık, güçlü hukuki güvenceler ve medya okuryazarlığının artırılması.

Gazeteciliğin içinde bulunduğu krizden çıkış yolları

Gazetecilik sektörünün içinde bulunduğu krizden çıkabilmesi için sürdürülebilir modeller geliştirilmesi gerektiğini belirten Saka, özellikle abonelik tabanlı sistemler, dijital gelir modelleri ve bağımsız fonların gazeteciliğin geleceğinde kritik rol oynayacağını vurguluyor ve şunları söylüyor: “Geleneksel medya, uzun yıllardır reklam gelirlerine bağımlı bir şekilde ayakta kalıyordu. Ancak
sosyal medya platformlarının ve dijital devlerin reklam pazarına hâkim olması, bu gelir kaynağını büyük ölçüde daralttı. Bağımsız gazeteciliğin sürdürülebilir olması için alternatif finansman modellerine yönelmek şart. Okuyucu destekli abonelik sistemleri, kâr amacı gütmeyen medya modelleri ve uluslararası fonlardan destek almak, gazetecilerin daha özgür ve bağımsız habercilik yapmasını sağlayabilir.”

Saka’ya göre Türkiye’de araştırmacı gazeteciliğin güçlenmesi için aynı zamanda gazetecilerin dijital yetkinliklerini artırmaları gerekiyor. Yeni medya teknolojilerini etkin kullanabilen, veri gazeteciliği yapabilen ve açık kaynak araştırmalarını profesyonel düzeyde yürütebilen gazetecilere daha fazla ihtiyaç var.

Saka, “Geleneksel gazetecilik artık tek başına yeterli değil. Dijital çağda gazeteciler, büyük veri analizleri yapabilmeli, açık kaynaklardan güvenilir bilgi toplayabilmeli ve sahadaki gözlemlerini teknolojik araçlarla destekleyebilmeliler. Yapay zekâ ve otomasyon, gazetecilerin iş yükünü hafifletebilir ama temel gazetecilik pratiği her zaman insana dayalı kalacak.” diyor.

Geleceğe dair umut var mı?

Peki, araştırmacı gazetecilik tüm bu zorluklar ve teknolojinin getireceği tehditler karşısında nasıl ayakta kalabilir? Prof. Dr. Saka, tüm bu zorluklara rağmen araştırmacı gazeteciliğin tamamen yok olmayacağına inandığını belirterek, şöyle konuşuyor:

Dijital baskılar, finansal krizler ve siyasi engellemeler gazeteciliği zor bir noktaya getirdi. Ancak toplumsal olaylar karşısında derinlemesine haberciliğe olan ihtiyaç asla azalmayacak. Bağımsız gazeteciler, yeni finansal modellerle ayakta kalmayı başarabilirse ve gazetecilik eğitimi dijital dönüşüme uygun hale getirilirse, gelecekte daha güçlü bir gazetecilik anlayışı ortaya çıkabilir.”

Saka’nın vurguladığı gibi, gazetecilik mesleği hızla değişse de temel ilkeleri değişmeyecek ve insanın merkezde olduğu, sorgulayan ve eleştirel bakış açısını koruduğu sürece ayakta kalacak.

Saka’ya göre yapay zekânın gazetecilik sektöründeki rolü giderek artsa da veri gazeteciliği ve derinlemesine araştırmaların önemi ön planda olmaya devam edecek. Çünkü gazeteciliğin temel işlevlerinden biri de verileri doğru analiz etmek ve onları anlamlı hikâyelere dönüştürmek. Saka, “Yapay zekâ ne kadar ilerlerse ilerlesin, veri gazeteciliğinin sağladığı derinlik ve analiz gücüne her zaman ihtiyaç duyulacak.” diyerek bu alanın gelecekteki önemine dikkat çekiyor.

Ayrıca Prof. Dr. Saka, “Okuyucular artık uzun araştırma haberlerini ya da kapsamlı dosyaları okumuyor.” şeklindeki yaygın görüşe karşı çıkarak, bu tür haberlerin hâlâ ciddi bir okuyucu kitlesine sahip olduğunu şöyle ifade ediyor: “Her içeriğin bir alıcısı vardır. Önemli olan doğru içeriği kaliteli ve etkili bir biçimde sunabilmek. Uzun ve derinlemesine hazırlanmış haberlerin de kendi okuyucu kitlesi bulunuyor ve bu alana yatırım yapan gazeteciler karşılığını mutlaka alacaktır.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.