Berna Dilek
Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. İsmet Yıldırım ve Sakarya’nın Arifiye ilçesi Tarım, Orman ve Hayvancılık Müdürü Murat Dilek, anız yakmanın bölgedeki tarımsal faaliyetler üzerindeki etkilerini ve çözüm önerilerini 9. Köy’e anlattı.
Hasat sonrası tarlada toprak yüzeyinde üründen kalan sap ve kökleri yakma işlemine anız yakma adı verildiğini belirten Arifiye Tarım İlçe Müdürü Murat Dilek, Türkiye genelinde yaklaşık 11,5 milyon hektar hububat alanının yüzde 30-40’ında anız yakma işleminin uygulandığını ifade etti. Dilek, anız yakmanın temel sebebinin ikinci ürün ekimi için toprağı hızlı hazırlamak olduğunu ancak bu uygulamanın toprak ve çevre sağlığına büyük zarar verdiğini ifade etti.
Tarım İlçe Müdürü Dilek, Türkiye genelinde anız yakmanın coğrafi dağılımını ilişkin, “Bu uygulama özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde daha yaygındır. Bu bölgelerde 12 ay tarım yapılır ve anız yakımı daha sık görülür. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerine göre daha yaygın olarak uygulanmaktadır” dedi.
Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. İsmet Yıldırım da anız yakmanın tarım ekosistemi üzerinde uzun vadeli zararları olduğunu ifade ederek, “Anız yakma işlemi ürün verimini önemli oranda düşürmektedir” dedi. Yıldırım bunun nedenlerini de şöyle sıraladı:
Prof. Dr. İsmet Yıldırım ayrıca anız yakmanın zararlarına ve toplumsal etkilerine de şöyle dikkat çekti:
“Bütün bunlar toprak verimliliğini azaltmakta ve zararlılarla mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Anız yakma ülkemizde son yıllarda orman yangınlarının önemli bir nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Anız alanlarından kaçan ateş, fundalık ve ormanlık alanlar ile birlikte binlerce bitki, yabani hayvan ve mikroorganizma türünün yanıp kül olmasına neden olabilmektedir. Anız yakma işlemleri zaman zaman insan ve çiftlik hayvanlarının ölümlerine de sebep olmaktadır. Anız yakmanın zararlarına, kırsal kesimlerde yanan yerleşim yerleri nedeniyle ortaya çıkan maddi kayıpları ve insanlar üzerindeki sosyo-psikolojik etkilerini de ekleyebiliriz.”
“İzinsiz anız yakmaya karşı cezai yaptırımlar söz konusudur ve valilikler yayınladıkları tebliğlerle bu yaptırımları duyurmaktadırlar. Cezaların artırılması anız yakma eğilimini önemli oranda engelleyecektir. Ayrıca anız yakmanın ürün verimi, çevre ve yaşam kalitesine olan etkileri konularında ilköğretimden başlanarak üniversiteye kadar öğrencilerin eğitilmesi, çeşitli üretici toplantıları ve medya organları aracılığıyla halkın bilgilendirilmesi toplumsal duyarlılığı artıracaktır. Anız yakmanın sonuçları ile ilgili hazırlanacak afiş ve çizgi filmler de farkındalık üzerinde etki yaratabilir” diyen Prof. Dr. İsmet Yıldırım, anız yakmayı önlemek için de alternatif tarımsal yöntemler olduğunu ifade etti.
Anızı yönetmek için yakma dışında çok fazla alternatif yöntemin önerilebileceğini belirten Prof. Dr. Yıldırım önerilerini şöyle sıraladı:
“Anız yükünü azaltabilmek amacıyla mümkün olan yerlerde tahıllarla, daha az anız üreten baklagil ve yağlı tohum bitkileriyle rotasyon önerilebilir. Anız alanlarında hayvan otlatması yaptırılabilir. Anız yakmanın toprak nemini maksimuma çıkarmak, yaz aylarındaki erozyon riskini azaltmak için ekim zamanına en yakın zaman olan serin sonbahar aylarına bırakılması, toprağın korunması için yeterli bitki örtüsünün kalmasını sağlayabilir. Üreticilerin anız yakmalarını önlemenin diğer önemli bir yolu da tahıl eken üreticilerin hasat sonrası anızı makineyle parçalamaları ve toprağa karıştırmalarını sağlamak amacıyla teşvik verilmesi olabilir.“
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
İnsanların bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi gerektiğinin farkında yaratması adına güzel bir haber olmuş tebrik ederim. Vatandaşlarımızın daha fazla önlem alması ve bu habere dikkate alması güzel olur