Gizem Azboy
Kastamonu’nun tarihine uzanan ve köklü bir yapı olan Saat Kulesi’nin minyatürü, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğrencileri tarafından titizlikle inşa edildi. Bir minyatür için yeterince büyük olan heykel kule aynı zamanda kendi kendisinin fırını oldu.
Kastamonu’nun tarihine ışık tutan simgelerinden biri olan Saat Kulesi, şehrin genç sanatçıları tarafından büyük bir özenle minyatür bir heykele dönüştürüldü ve açık havada fırınlandı. Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğrencileri, 139 yıl önce inşa edilen tarihi Saat Kulesi’nin minyatürünü oluşturmak için bir yıldan fazla süren bir çalışma yürüttü.
Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik ve Cam bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Bünyamin Turan ve Seramik ve Cam bölümü öğretim üyesi Doç. Firdevs Müjde Gökbel Yavuzoğlu liderliğindeki ekip, 600 kilogram çamur kullandı ve bitirdiği heykeli beton bir zemin üzerine yerleştirdi. Heykel, gerçeğinin dörtte biri kadar. Kaide hariç kulenin yüksekliği 3.5 metre. İnşa süreci tamamlandıktan sonra öğrenciler zarar görmemek için özel bir kıyafet giyerek heykeli bundan sonra bulunacağı son yerine yerleştirdi.
Çevrede de güvenlik önlemleri alınarak çamurun sertleşmesi için yakma işlemi başladı. 12 saat boyunca ateşte pişirildi. İsli bir görüntü vermesi için üzerine talaşlar atılarak seramiğe siyah dokunuşlar yapıldı.
Heykelin fırınlanma sürecinde kullanılan yanmaz cam elyaflar ve odunlar, ısının devamlılığını korumak için etrafına sarılarak sıcaklığın kontrol altında tutulmasını sağladı. Fırınlama süreci boyunca sıcaklık 1016 dereceye kadar yükseldi ve 10.5 saat sonra heykel bütünüyle tamamlanmış oldu. Heykelin yapım sürecine aktif olarak çalışan güzel sanatlar öğrencisi Bünyamin Turan, projenin önemini şu sözlerle anlattı:
“Bu proje, Kastamonu’nun kültürel mirasına katkıda bulunmanın yanı sıra, öğrencilerimize seramik üretiminin pratik yönlerini de öğretti. Geleneksel fırınlama yöntemlerini deneyimlemek, öğrencilerimizin sanatsal yeteneklerini geliştirmelerine büyük katkı sağladı.“
Büyük bir emek sonucu oluşturulan heykelin özelliklerinden bahseden Yavuzoğlu da heykelin en büyük özelliğini “kendi kendisinin fırını oldu” diye tarif etti:
“Seramikte şekillendirme işleminden sonra kurutma ve pişirme aşamasının doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, eserin dayanıklılığı ve kalıcılığı için hayati önem taşıyordu. Bu nedenle, heykelin kendi kendisinin fırını olacak şekilde tasarlanması ve üniversite kampüsünde yer alması planlandı. Projenin başlangıcında, soyut bir heykel mi yoksa bir yapı mı olması gerektiği gibi birçok alternatif üzerinde duruldu. Ancak Kastamonu’nun tarihine ve kültürüne hizmet etmek amacıyla Saat Kulesi’nin minyatürü yapma fikri öne çıktı. Bu eserin tamamlandıktan sonra kampüs içinde sergilenerek öğrencilerin farkındalığını artırmak ve şehre hizmet etmek amaçlandı. Eserin yapım sürecinde desteklerini esirgemeyen Prof. Erol Yıldır’a, Bölüm başkanımız ve Fakülte Sekreterimize teşekkür ediyoruz.”
Projenin tamamlanmasıyla birlikte üniversite kampüsüne yerleştirilen minyatür, Kastamonu Saat Kulesi gibi şehrin turistik değerleri arasına girmiş oldu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.