Haber: Kadir Güney – İstanbul
Geçmişte Rize’den Sinop’a kadar geniş bir coğrafyada konuşulan dili, özellikle 1923’te Yunanistan’la yapılan mübadele anlaşmasından sonra bölgede kullanan sayısı azaldı. Günümüzde yaklaşık 5 bin kişi tarafından konuşulan Romeika, Trabzon’un yoğun olarak Tonya, Çaykara, Dernekpazarı, Maçka, Of, Sürmene, Köprübaşı gibi ilçelerinin bazı köylerinde kullanılıyor.
Dilin unutulmaması için farklı çalışmalar yapılmakta. Bu çalışmalardan biri ise Vahit Tursun’un çıkardığı “Romeika (Karadeniz Rumcası) kitabı yer alıyor. Tursun daha önce de Romeika-Türkçe Sözlük’de çıkarırken bu çalışmasında Rumca gramer bilgilerinin yanı sıra hikaye ve öyküler ile birlikte bölgesel dil karşılaştırmaları da yapmış. Tursun ile hem kitabını hem de Romeika’yı konuştuk.
Trabzon Çaykara doğumlu olduğunu söyleyen Tursun, doğduğu köyün şimdi kullanılan adının Köknar olduğunu ifade ederek, “Eski ismi Ogene Romeika’da Poçena gibi telaffuz edilir” dedi.
1989 yılından bu yana Yunanistan’da yaşadığını ifade eden Tursun, genç yaşlarından bu yana ana dili olan Romeika ile ilgilendiğini aktardı. Tursun, “Ana dilim Romeika. Türkçe’yi sonradan öğrendim. Bizim köyde hiç kimse Türkçe konuşmuyordu. Türkçe bilenlerin sayısı çok azdı, onlar da dışarıya gidip gelenler, gurbete çıkanlardı. Okula başladığımızda yabancı bir dille karşılaştık. Okulda öğrenebildiğimi öğrendim sonrasında gurbete çalışmaya gittiğimde Türkçem gelişti” diye belirtti.
“Romeika, Argonotların Karadeniz’e seferinden, yani mitolojik dönemden beri Karadeniz’de kullanılan bir dil” diyen Tursun, Romeika’nın bu topraklarda geçmişinin binlerce yıl geriye gittiğinin altını çizdi. Tursun, “Mitolojiden bu yana bu dili konuşanlar ile Karadeniz arasında bir ilişki var. Pontos Krallığı ve Roma İmparatorluğu zamanında da bölgede Romeika konuşuluyor. Osmanlı’da da burada bu dil konuşuluyor. Hatta o dönemde sadece Hristiyan kesimin dini öğretilerinde öğrenim dili olarak ve 1700’lü yılların başından imparatorluğun sonuna (1922) kadar sadece Trabzon’da faaliyet gösteren Frontistirio Trapezuntas (günümüzde Kanuni Anadolu Lisesi) adlı okul tarafından da eğitim dili olarak kullanılmıştır. Dili konuşma, konuşamama sorunu cumhuriyetle birlikte ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
Son 20-30 yıllık süreçte sosyal medyanın gelişmesi ve kapitalizmin her köşeye yayılmasının etkileriyle Romeika’nın yok oluş sürecinin hızlandığının altını çizen Tursun, “Artık televizyon seyrediliyor, orada konuşmalar ve haberler Türkçe, ticaret dili Türkçe, sosyal medyada yapılan Türkçe. Bu durum Romeika’yı çok hızlı bir şekilde bitirdi. Yüzlerce yıl eğitimi alınmayan bir dil yaşayabildi ama son 20-30 yılda çok hızlı bir şekilde bitti. Bitti denebilir” dedi.
Romeika’nın hala konuşucuları olduğunu belirten Tursun, konuşanı olmayan bir dil için bir şeylerin yazılmayacağını ifade etti. Tursun, “Türkiye’de Trabzon civarında konuşuluyor. Trabzon’un Maçka, Of, Sürmene’sinin birkaç köyünde ve Çaykara ilçesinin hemen hemen bütün köylerinde hala bu dil konuşuluyor” dedi.
Romeika dili üzerine çok fazla çalışma yapan olmadığını söyleyen Tursun, “Bu dil Unesco’nun kaybolmaya yüz tutmuş diller listesine girmiş durumda. Zaten kaygılarımız neticesinde bu çalışmalara başladık. Yoksa benim uzmanlık alanım değildi. Tamamen zoraki, mecbur hissettim. Gayret ettim başardım. Bu konuda çalışma yapan çok fazla kişi de yok. Bu konularla ilgili yazmak için dilbilim gerekiyor. 2-3 dili birden bilmek gerektiriyor” diye kaydetti.
İlk eserinin sadece sözlükten ibaret olduğunun altını çizen Tursun, ikinci eserinde bunu daha da geliştirdiğini ifade ederek, “İkinci kitapta folklor var. Anekdotlar, maniler, türküler var. Artı olarak dil bilimsel olarak analiz var. Örnek olarak bir kelimeden ses düşmüş mü nereden düşmüş, neden düşmüş diye baktım. Köyler arasında ufak şive farklarını saptamaya çalışarak, açıkladım. Tonya Romeikası biraz daha farklı. Solaklı vadisi ile Tonya arasındaki farkları tespit edip açıklamaya çalıştım. Yeni Yunancada lehçeler arasındaki farklılığı ve benzerliği ortaya koymaya çalıştım. Zengin bir içeriği var” dedi.
Romeika’nın unutulmaması için bireylere önemli görevlerin düştüğünü söyleyen Tursun, “İnsanların zihninde oluşmuş korkuyu ve ezikliği yenmeleri gerekiyor. Rumcayı bilmek bir farklılıktır, özelliktir. Bireyler, çocuklarına öğretebilir. Arkadaşlarını teşvik edebilirler. Bu dile sahip çıkmak gerekiyor. En azından konuşucularının bu dile sahip çıkması gerekiyor. Yaptığım çalışmalara duyulan ilgiden biliyorum ki yavaş yavaş sahip çıkılmaya başlandı. Fakat bunun devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor. Karadeniz’de konuşulan Romeika klasik Helenceye en yakın olan lehçedir. Bu kadar eski, köklü bir dilin Türkiye’den silinip gitmesine izin verilmemeli. Romeika Anadolu toprakları için çok özel çünkü nerede yerin altını kazsanız Romeika ile ilgili yazıtlar çıkıyor, taşların üzerinden yazılı olan klasik Helence kelimeler çıkıyor. Böylesi bir dilin yok olup gitmesi Anadolu için çok büyük bir kayıp” şeklinde konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.