DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
Ankara
24°

AÇIK

İlk kez gün yüzüne çıkan binlerce parça tarihi eser Türkiye’ye getirildi

İlk kez gün yüzüne çıkan binlerce parça tarihi eser Türkiye’ye getirildi

Tarihi eser kaçakçılığına Cumhuriyet tarihinin en büyük darbelerinden biri vuruldu. Türkiye’den yasadışı yollarla çıkarılan tarihi eserler Hırvatistan-Sırbistan sınırında ele geçirildi. Aralarında Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu sikkelerinin bulunduğu 2 bin 955 eserin Anadolu kökenli olduğu Kültür Bakanlığı’nın takibiyle anlaşılınca eserlerin Türkiye’ye gönderilmesi sağlandı. 9. Köy, Hırvatistan’dan getirilen eserler ve diğer kültür varlıkları ile ilgili uzmanlardan bilgi aldı.

ABONE OL
21 Aralık 2021 00:00
İlk kez gün yüzüne çıkan binlerce parça tarihi eser Türkiye’ye getirildi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ANKARA- Anadolu’dan kaçırılan yaklaşık 3 bin tarihi eser yeniden anavatanına döndü. Tarihi eser kaçakçılığı yapan bir Türk vatandaşı, Hırvatistan-Sırbistan sınır kapısında çok sayıda sikke, kurşun mühür baskıları ve ağırlıklardan oluşan eser grubu ile Nisan 2019’da yakalandı. Kültür Bakanlığı’ndan Hırvatistan’a görevlendirilen uzman heyetin incelemeleri sonucunda eserlerin Anadolu kökenli olduğu tespit edildi ve 2 bin 955 parça eserin Türkiye’ye iadesi sağlandı.

9. Köy’ün sorularını yanıtlayan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Yurt Dışı Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürü Burcu Özdemir, Hırvatistan’dan iadesi gerçekleşen sikkelerin hangi dönemlere ait olduğuna dair detaylı bilgi aktardı. Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz ise ‘Guennol Yıldız Avcısı’ isimli mermer idolün iadesi için verilen hukuki mücadeleyi ve ‘Gaga Ağızlı Testi’nin Anadolu’ya dönüş serüvenini anlattı.

Türk uzman heyeti tarihi eserleri Hırvatistan’da inceledi

Türkiye’den çok sayıda sikke ve arkeolojik malzeme kaçıran bir Türk vatandaşı, tarihi eser kaçakçılığında geçiş noktalarından biri olan Hırvatistan-Sırbistan arasındaki Bjakovo-Batrovci sınır kapısında 7 Nisan 2019 tarihinde yakalandı. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne konu bildirilince, yetkililer inceleme için Hırvat makamlardan eserlerin fotoğraflarını talep etti. Ancak eserlerin sayıca fazla olması nedeniyle Türk yetkililer eserleri yerinde görmeye karar verdi.

Pandemide uygulanan seyahat engelleri esnetilince 7-14 Haziran 2021 tarihlerinde Türkiye’den uzman bir heyet Hırvatistan’a giderek detaylı inceleme gerçekleştirdi. Bu inceleme sonucunda sikke, kurşun mühür baskıları ve ağırlıklardan oluşan eser grubunun Anadolu kökenli olduğu kesinlik kazandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan rapor Hırvat makamlarına iletilerek eserlerin iadesi resmi olarak talep edildi. 1 Aralık 2021 tarihinde 2 bin 955 eser grubu Türkiye’ye getirilerek Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde muhafaza altına alındı. 

Eserlerin fotoğrafları ilk kez 9. Köy’de Bizans döneminde İmparatorluğun başkenti Constantinopolis başta olmak üzere Kyzikos (Erdek), Nikomedia (İzmit) ve Antiochia (Antakya) darphanelerinde basılan follis ve solidus (Altın) sikkeler. 

Roma imparatorluk döneminde Antiokhia (Antakya) ‘da basılmış ve olasılıkla bir toplu buluntu olarak ele geçmiş gümüş sikkeler (Roma İmparatorluğu Anadolu’da çok az şehre gümüş basma yetkisi vermiştir, Antakya o ayrıcalıklı şehirlerden biridir).

MÖ 5’inci yüzyılda Attica-Athena kentinde basılan sikkeler, dönemin dolar ve eurosu gibi global ölçekli paralar olduğu için Anadolu’da hemen her bölgede bulunmuştur. Ele geçen sikkelerden bu grupta yer alanların da Anadolu’da ele geçtiği kriminolojik verilerle de doğrulandı.

Bizans döneminde posta mührü, imparatorluk mührü, aziz mührü ve kilise mührü olarak kullanılan 5-11’inci yüzyıla ait mühürler.

Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’na ait kültür varlıkları

Yurt Dışı Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürü Burcu Özdemir, iadesi gerçekleşen eser grubu ile ilgili şunları söyledi: “Kriminolojik verilen doğruladığı gibi Milattan Önce 5’inci yüzyılda Attica-Athena kentinde basılan sikkeler Anadolu’da hemen her bölgede ele geçmektedir. Eserler arasında Anadolu’da hüküm süren Kappadokia, Seleukos, Kilikia ve Pontos Krallık sikkeleri bulunmaktadır. Roma İmparatorluğu’nun gümüş basma yetkisi verdiği Antakya şehrine ait sikkeler ve Geç Roma döneminde basılan örnekler görülmektedir. İlhanlı ve Anadolu Selçuklularına ait sikkelerle, Osmanlı Padişahı II. Mahmut’a ait altın sikke aralarında bulunmaktadır.” Özdemir, Bizans döneminde basılan sikkeler ve imparatorluk mührü, kilise mührü gibi 5-11’inci yüzyıla ait mühürlerin de eser grubu arasında olduğunu aktardı.

‘Suçtan elde edilen gelire’ yönelik ilk tarihi eser kaçakçılığı operasyonu

2019 yılında Hırvatistan-Sırbistan sınır kapısında ele geçirilen eserlerden sonra İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, Adana merkez olmak üzere 30 ayrı ilde eş zamanlı olarak “Anadolu Operasyonu” adlı operasyonu başlattı. Hırvatistan, Sırbistan ve Bulgaristan gibi ülkelerin de dâhil olduğu Anadolu Operasyonu, Cumhuriyet tarihinin suçtan elde edilen gelire yönelik ilk tarihi eser kaçakçılığı operasyonu oldu.  26 milyon euroya el konularak çok sayıda kişi gözaltına alındı. 20 bine yakın kültür varlığı da yurt dışına kaçırılmadan ele geçirilerek Adana Müzesi Müdürlüğüne teslim edildi. Ağustos ayında İçişleri Bakanlığı tarafından duyurulan operasyonda 93 şüpheliden 78’i gözaltına alınmıştı. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, bu operasyonun Cumhuriyet tarihinde ‘suçtan elde edilen gelire’ yönelik ilk operasyon olduğunu ifade etmişti.

‘Guennol Yıldız Avcısı’ davasını Türkiye kaybetti

Türkiye’den yasadışı yollarla yurt dışına çıkarılan bir diğer eser olan Guennol Stargazer (Yıldız Avcısı) isimli mermer idol 1960’lı yıllarda ABD’ye götürüldü. Alastair Bradley Martin tarafından satın alınan idol, türünün örnekleri arasında en etkileyicilerden biri olarak niteleniyor. Eser, 2017 yılında Christie’s Müzeyade Evi’nde Michael Steinhardt tarafından satışa çıkarıldı. İdolün iadesini talep eden Türkiye olumlu bir yanıt alamayınca dava sürecini başlattı.

Guennol Yıldız Avcısı.

Davanın tanıklarından biri olan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, Türkiye’nin davayı kaybettiğini söyledi. Karardan çok üzüntü duyduğunu dile getiren Boz, “Kilia tipi idol dediğimiz bu mermer idol Anadolu dışında hiçbir yerden çıkmıyor. Karşı tarafın en eski verebildiği secere bilgisi 1960’larda satın alınmış olması. O yıllarda da bu coğrafyadan eser çıkarmak yasaktı. Yasallık hiçbir şekilde söz konusu değil” dedi.

“Devletin parasını bir kaçakçıya vermeyiz”

Geçtiğimiz hafta arabulucuyla görüştüklerini ve karşı tarafın eser karşılığında para istediğini söyleyen Zeynep Boz, “Biz asla hiçbir eserimize para ödemeyiz. Para ödendiği zaman kazanan kaçakçı olur. Devletin parasını bir kaçakçıya vermeyiz. Bu sebeple de temyize gitmeye karar verdik” dedi. ABD mahkemesinin kanaati vatandaşından yana kullanıp Türkiye’yi bu zamana kadar aksiyon almamakla itham ettiğini de aktaran Boz, “Steinhardt ve mahkemenin bu kararı, bizim gibi eserlerinin peşinde olan köken ülkeleri zor durumda bırakırken kaçakçılığa meşruiyet kazandırıyor. Oysaki Steinhardt’ın ülkesinde de kuralları hiçe sayarak eser topladığı ve bu yolla koleksiyonunu genişlettiği biliniyor” dedi.

Gaga Ağızlı Testi’yi satan kişi bir tarihi eser kaçakçısı

Yıllar önce Türkiye’den yasadışı çıkarılan Gaga Ağızlı Testi İngiltere’deki Gilbert Sanat Vakfı tarafından Anadolu Medeniyetler Müzesi’ne geçtiğimiz Ekim’de iade edildi. Saf altından işlenen eserin 4 bin 250 yıllık olduğu düşünülüyor. Zeynep Boz, testinin hangi tarihte ve kimler tarafından Türkiye’den çıkarıldığına dair bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi. Boz, eserin Anadolu kökeninin ortaya çıkarılma hikayesini şu sözlerle anlattı: “1989 yılında Sir Arthur Gilbert bu eseri bir kişiden alıyor ve eseri satın aldığı kişinin kaçakçılık olaylarına karışmış biri olduğu sonradan ortaya çıkıyor. Dolayısıyla eser, şaibeli bir eser haline geliyor. Bu sebeple Gilbert Vakfı, secere araştırması yapıyor. Bu araştırma sırasında eseri vakfa satan kişinin kaçakçılıkla alakalı işlere karıştığının belgelendiğini öğreniyorlar. Eserin Anadolu’ya ait olabileceğine dair bulgular güçlenince bizimle iletişime geçtiler.”

Altın Gaga Ağızlı Testi.

İade için müzakereler 1,5 yıl sürdü

Gilbert Vakfı’nın Kültür Bakanlığı ile irtibata geçmesinin ardından taraflar kimyasal analizleri birbirlerine göndererek verileri teyit etti. Yapılan incelemelerin hepsi birbirini doğrular nitelikte olduğu için müzakereler olumlu sonuç verdi. Zeynep Boz, “Testininin Hatti Dönemi’ne ait olduğu anlaşıldı ve Hattiler Anadolu sınırları dışına çıkmamış bir uygarlık. Hukuki olarak da Türkiye’nin 1906 Osmanlı Nizamnamesinden beri korumacı durumu söz konusu olduğundan eserin yasal yollarla yurt dışına çıkarılmış olma ihtimali ortadan kalktı” dedi. Bu gelişmelerin ardından vakıf iadeyi kabul etti ve yaklaşık 1,5 yıl süren müzakereler sonucunda eser Türkiye’ye iade edildi. Altından yapılan Gaga Ağızlı Testi’nin özel ve dini günlerde, tapınma ritüellerinde veya cenaze yemeklerinde kullanılmak üzere yapılmış olduğu varsayılıyor.

HABER : Haber: İlknur Yağumli

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.