Hekimlerin Beyaz Yürüyüşü’nden mesajlar: “Başka bir sağlık sistemi mümkün”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İlke Çıtır

TTB’nin 14 Mart Tıp Haftası programı kapsamında düzenlediği “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün” başlıklı “Beyaz Yürüyüş”, Ankara’ya ulaştı. 25 Şubat Salı günü İstanbul’dan yola çıkmıştı. Beş gün boyunca İstanbul, Gebze, İzmit, Balıkesir, Bandırma ve Bursa’da taleplerini dile getirmek için yürüyüş yapan Türk Tabipler Birliği , 1 Mart Cumartesi günü son durağı Ankara’ya ulaştı. 

Etkinliğe katılan hekimler,  çalışma ortamlarında karşılaştıkları zorlukları  ve sağlık hizmetinin iyileştirme yollarına dair önerilerini  9.Köy’e anlattı.

Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen hekimler, Kocatepe’den Makine Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi’ne “Sağlık haktır, satılamaz”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık”, “Çetelere değil, sağlığa bütçe”, “Aile hekimi köle değildir” ve “Sağlıkta şiddet sona ersin” sloganları eşliğinde yürüdü. Yürüyüşün ardından Makine Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi’ne “Büyük Hekimler Buluşması” Forumu kapsamında hekimler, Sağlıkta Dönüşüm Programı’na dair eleştirilerini sunarak başka bir sağlık sisteminin nasıl olabileceğine dair önerilerini sundu. 

Azap: “Kamu hastaneleri işletmeye dönüştü”

Forum’un açılış konuşmasını TTB Başkanı Alpay Azap yaptı. Azap, konuşmasında Sağlıkta Dönüşüm Programı’na eleştirilerini dile getirdi. Bu program ile sağlığın piyasalaşmasının önünün açıldığı söyleyen Azap, kamu hastanelerinin işletme gibi çalıştığını belirtti. Azap, “Buralar işletme mantığı ile performans, cari ödemeler, taşeron uygulamalarıyla kamusal sağlık hizmeti bahsedemeyeceğimiz bir hale geldi” dedi. 

Sağlık sisteminin esas olarak toplumun sağlık düzeyini yükseltmekle yükümlü olduğunu söyleyen Azap, “Oysa ki Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın tek hedefi vardır. Bu, sağlığı para kazanılabilir hale getirmiş olmasıdır” dedi. Azap, konuşmasının sonunda hekimlerin, başka bir sağlık sistemini hayata geçirecek politikaların öznesi olması gerektiğini kaydetti. 

“Sağlıkta kamucu bir anlayış sorunları çözecek”

Asistan hekim Cem Kılıç, sağlık sisteminde ticarileşmenin birçok skandalın önünü açtığını belirtti. Yenidoğan Çetesi’nin de bu durumun bir sonucu olduğunu söyleyen Kılıç, sağlık hizmetlerinin kamucu bir anlayışları şekillendirilmesi durumunda bu sorunların önüne geçileceğini ifade etti. Asistan hekimlerin çalışma koşullarından da bahseden Kılıç, uzun ve yoğun çalışma şartlarına maruz kaldıklarını dile getirdi. Kılıç, “Biz bir nöbette yüzden fazla hastaya bakmak zorunda kalabiliyoruz” dedi. 

“Kısa süreli muayeneler nitelikli sağlık hizmetini engelliyor”

Merkezi Hekim Randevu Sistemi aracılığıyla hastalara peş peşe beş dakika randevu verilmesini eleştiren Kılıç, “Halkımız sağlık hizmeti almak için hastaneye başvuruyor ancak nitelikli bir hizmet alamıyor. Bu durumun en büyük nedeni kısa muayene süreleridir. Beş dakika içerisinde bir hasta muayene edilemez” diye konuştu. 

Mardin Tabip Odası’nı temsilen Ankara’ya gelen Volkan Binbaş, koruyucu hekimliğin gereklerini yerine getiren bir sistemi talep ettiklerini söyledi. Binbaş, “İnsanların tedavi edilmekten daha çok hasta olmalarının önüne geçilebileceği bir sistemin daha doğru olduğunu düşünüyoruz” ifadesini kullandı. 

“Sağlıkta ticarileşme ölümlerle sonuçlanıyor”

Sağlıkta ticarileşmenin ölümlere sebep olduğunu dile getiren Binbaş, şöyle konuştu: 

“Sağlıkta dönüşüm programı diye bir program uygulanıyor beş yıldır. Bu programın ayaklarının bir tanesi de sağlığın özelleştirilmesiydi. Bu sadece özel hastanelerin gelişmesiyle değil kamu hastanelerin de bir özel hastane mantığıyla çalışır hale getirildiği bir noktadayız. Sermaye hiçbir zaman insanların sağlığını düşünmüyor. Daha çok kendi karını düşünüyor. Oysa ki biz sağlıkta ticarileşmenin ölüm getireceğini söylüyoruz ve bunun için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz.”

“Asistan hekimler, modern kölelik koşulları altında çalışıyor”

Asistan Hekim Mehmet Dinçay Yar ise, memur statüsünde çalıştıklarını ancak çalışma saatlerinin sabah 06.00 ile akşam 19.00 arasın olduğunu söyledi. Ek mesai ücreti alamadıklarını ve nöbet ertesi izin yaptıklarında izin gününün maaşlarından kesildiğini dile getirdi. Yar, bu duruma tepki göstererek “Bu koşullar modern kölelik koşullarıdır. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz” dedi. 

“Sağlıkta şiddet olayları beyin göçüne neden oluyor”

Sağlıkta şiddet olaylarından dolayı birçok arkadaşının yurtdışına çalışmaya gittiğini belirten Yar, iktidar partisi milletvekilinin  “Biz hastaneyi yaptık artık hizmet alamazsanız gidin doktorun gırtlağına yapışın” sözüne tepki gösterdi. Yar, “Siyasiler, şiddetin önünü açıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur” diye konuştu.