Haber: Halide Nur Karadeniz
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta gerçekleşen iki deprem, 11 ilde çok büyük bir yıkıma neden olmuş, depremlerde 50 binden fazla insan hayatını kaybetmişti. Depremin etkilerini en çok hisseden şehirlerden Hatay’daki Narlıca çadır kentinde yaşayanlar, depremden sonra şimdi de yetersiz eğitim koşulları ve altyapı sorunlarıyla boğuşuyorlar. Narlıca çadır kentinde yaşayan depremzedeler, sıkıntılarını ve taleplerini 9. Köy’e anlattı. Güvenli şekilde çevrelenmiş, polis ve askeri personelle asayişi sağlanan Narlıca çadırkentinde bir dernek, AFAD ile koordine şekilde, üç öğün yemek dağıtımı yapıyor. Yemek dağıtımını gerçekleştiren dernek personeli Serhat S.’nin 9. Köy’e verdiği bilgiye göre, Türk ve Suriyeli ailelerin yaşamakta olduğu 180 tane çadırdan oluşan Narlıca’da her gün 1000 kişilik yemek yapılıyor. Kişi sayısının yaklaşık 200’ünün çocuklardan oluştuğu, kadınların ise sayıca daha çok olduğu çadırkentte, bölgedeki alt yapı sorunu ve yetersiz eğitim desteğinin sıkıntı yarattığı ifade ediliyor.
“Alışmak zorundayız”
Çadırkent sakinlerinden Sevinç S., depremle birlikte can ve mal kaybının acısıyla zorlu ve yorucu günler geçirdiklerini belirterek, yaşadıklarını 9. Köy’e “Artık ümit etmekten yorulduk, beklemek çok yorucu oluyor. Alışmak zorundayız” sözleriyle anlattı. Depremin ardından ilk ay içinde gelen yoğun yardımların artık kesildiğini söyleyen Sevinç S. çadırkent içinde bulunan sosyal markette her zaman her şeyin bulunmadığını belirterek, “Çocuğuma bir terlik bile alamadım” dedi. Sevinç S.’ye göre, çadırkent içinde bulunan sosyal market aileler için yetersiz kalıyor. Çadırkentteki kadınlar bebek bezi ve hijyen malzemelerinin sayıca az verildiğini ve kendilerine yetmediğini, parayla almak zorunda kaldıkları zaman ise şehir merkezinden almanın onlar için çok zor olduğunu belirtiyorlar. Aileler verilen maddi desteğin yanında, gündelikçi olarak fabrika ve tarlalarda çalışmaya gittiklerini, geçimlerini bu
şekilde devam ettirmeye çalıştıklarını da anlatıyorlar.
“Sular kesilince günlerce sıra bekliyoruz”
Çadırkentte yaşayanların banyo ve tuvalet ihtiyacını karşılayabileceği çok sayıda sahra banyo ve sahra tuvalet ile, çamaşırlarını yıkayabilecekleri bir çamaşırhane bulunuyor. Ancak çadırkent sakinleri yaşanan su kesintilerinden dertli. Çadırkentte yaşayan üç çocuk annesi Ayşe D. “Havalar çoksıcak ve suya ihtiyacımız var. Yazlık kıyafet hiç gelmedi, olan kıyafetlerimizi yıkamak için sular kesilince günlerce sıra bekliyoruz. Bizi herkes unuttu artık yardım gelmiyor” diye konuştu.
Eğitim sıkıntılı…
Çadırkentte toplu derslerin yapılması için bir çadır, lise ve üniversite öğrencileri için ise etüt konteynırı bulunuyor. Aileler çocuklar için birleştirilmiş eğitimin verimsizliğinden, sıcak hava koşullarında çadırda derslerin çok zor olduğundan dert yanıyorlar. Lise ve üniversite öğrencileri için yapılmış etüt odaları konteynırda olsa da, bölgede şebeke sorununun olması öğrencilerin çevrimiçi platformlardan destek almasını güçleştiriyor.
Psikolojik sosyal destek için özel bir alan yok
Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın desteğiyle gönüllü psikolojik destek ekiplerinin bulunduğu çadırkentte görüşmelerin yapılabileceği özel bir alan ise bulunmuyor. Yas sürecinin daha sağlıklı yönetilebilmesi için devamlılığı olan çalışmaların gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen Psikolog Büşra Eren, “Çocukların baş etme yöntemleri yetişkinlere göre çok daha kuvvetli. Yetişkinler ise bu süreci temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektikleri için iyi yönetemeyebiliyorlar” dedi.
Beş aydır kurulu olan çadırkentte yaklaşık iki aydır düzenli sağlık çalışanının bulunduğunu söyleyen aileler, sağlık alanında yapılan çalışmalardan ise memnun. Ciddi durumlarda çadırkentte yaşayan depremzedelerin yakında bulunan hastaneye sevkleri gerçekleştiriliyor.
Çadırkentte yaşamını sürdüren yurttaşlar yaşam koşullarının zorluğunu karamsar ifadelerle dile getiriyorlar. Hatay Valiliği kaynakları ise, kış aylarına kadar Hatay’daki çadırkentlerin tamamının konteynır kentlere çevrileceğini ifade ediyorlar.