DOLAR 42,7030 0.01%
EURO 50,2354 0.14%
ALTIN 5.952,370,86
Ankara

AZ BULUTLU

Ev genci sayısı 4,7 milyona ulaştı: İş mi beğenmiyorlar, iş mi bulamıyorlar?
  • 9.Köy
  • Gündem
  • Ev genci sayısı 4,7 milyona ulaştı: İş mi beğenmiyorlar, iş mi bulamıyorlar?

Ev genci sayısı 4,7 milyona ulaştı: İş mi beğenmiyorlar, iş mi bulamıyorlar?

Eğitimde ve istihdamda yer almadıkları için “ev genci” olarak adlandırılan kesimin sayısı Türkiye’de 4,7 milyona ulaştı. Uzmanlara göre, mesleki yönlendirme yetersizliği, düşük ücret, kötü çalışma koşulları, güvencesiz işler, eğitim-istihdam alanı uyumsuzluğu gençlerin önündeki en büyük engel.

ABONE OL
13 Ekim 2025 09:29
Ev genci sayısı 4,7 milyona ulaştı: İş mi beğenmiyorlar, iş mi bulamıyorlar?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Esra Ülkar

Türkiye’de eğitimde, istihdamda veya herhangi bir yetiştirme programında yer almayan gençlerin (NEET) sayısı 4,7 milyona ulaştı.Uzmanlara göre bu durum, sadece bireysel değil aynı zamanda yapısal bir krizin göstergesi. Marmara Üniversitesi Sosyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan, “Gençlerin üretim ve toplumsal hayattan kopuşu yalnızca bugünü değil, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal geleceğini de tehdit ediyor” uyarısında bulunuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre, 15-24 yaş grubundaki NEET oranı yüzde 23, 15-29 yaş grubunda bu oran yüzde 26’ya ulaşıyor. Bu yaş grubunda NEET oranı kadınlarda yüzde 36, erkeklerde yüzde 15 düzeyiyle, 4,7 milyon gencin, “evde” olduğunu gösteriyor.

Marmara Üniversitesi Sosyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan’ın yaptığı araştırmaya göre, Türkiye genelinde her 3 genç kadından 1’i ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor. ‘Ev genci’ sayısı önceki yıllara göre düşüş gösterse de OECD ülkelerine göre oldukça yüksek.

Gençler ne düşünüyor?

İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (İTOSAM) “İstanbul’da Ne Eğitimde Ne İstihdamda Ne Yetiştirmede Olan Gençler” başlıklı araştırma raporuna göre “ev gençlerinin” ortak ortak duygusu, kendilerini “işe yaramaz” hissetmeleri. Örneğin 27 yaşındaki önlisans mezunu bir genç kadın, duygularını, “Boşlukta, işe yaramaz hissediyorum. Yani amacım ne, bu dünyaya neden geldim gibi düşüncelere kapılıyor insan” sözleriyle ifade ediyor. Lisans mezunu bir genç ise “Ben en çok aileye, ailede yetiştirilme tarzına bağlıyorum. Biraz daha erken iş hayatına veya iş hayatına benzer sorumluluklar almaya yönlendirilseydim daha kolay adapte olurdum” diyerek kendisini ev genci olmaya iten nedenleri açıklıyor.

Raporda, gençlerin düşük bir ücretle çalışmaktansa çalışmamayı tercih ettiklerine dair bir olgu göze çarpıyor. Peki, bu gençler neden çalışmıyor? Gençler iş mi beğenmiyor?

Prof.Dr. Mehmet Fatih Aysan

“Ev genci oranı düşse de OECD ortalaması üstünde olması sorun”

9. Köy’ün sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan, “ev genci” oranı son yıllarda düşüş eğilim gösterse de, OECD ortalamasının üzerinde seyrettiğine dikkat çekiyor. Son yıllarda özellikle kentli kadınların istihdama katılımının arttığını vurgulayan Aysan, “Ancak OECD ülkelerine göre çok yüksek olduğundan bir sorun oluşturuyor. NEET oranları 2022’de Hollanda ve Norveç’te
sadece yüzde 5 seviyelerindeyken OECD ortalaması yüzde 13, Türkiye’de ise yüzde 26 civarında” diyor.

“Oranı, eğitim-istihdam uyumsuzluğu yükseltiyor”

Prof. Dr. Aysan, NEET oranlarının yüksek seyretmesinin nedenini ise şöyle açıklıyor: “Ekonomik belirsizlikler, eğitim-istihdam uyumsuzluğu, esnek iş fırsatlarının yetersizliği ve kültürel dönüşümü gibi çok farklı ekonomik ve sosyal nedenler öne çıkıyor. Türkiye’de gençlerin eğitim düzeyinin yükselmesine rağmen işgücü piyasasındaki talep eksikliği, gençlerin hayal ettikleri işlerde çalışmasını engelliyor. Yanlış üniversite tercihi ve değişen ekonomik koşullara üniversite eğitiminin cevap verememesi de öne çıkan sorunların başında geliyor. Ayrıca, aile yapılarının aşırı koruyucu olması ve ruh sağlığı sorunları gibi bireysel faktörler de NEET statüsünü arttırıyor, bu durum gençlerin motivasyonunu düşürüyor.

“Radikal yapısal reformları gerekiyor”

Ev genci sayısı yüksek seyrederken, bazı sektörler çalıştıracak eleman bulamamaktan şikayetçi. Prof. Dr. Aysan bunun temel nedenini, “eğitim sistemi ile istihdam yapısındaki uyumsuzluğa” bağlıyor. Türkiye’de tarım, inşaat ve sanayi gibi sektörlerde nitelikli işgücü eksikliği yaşanırken, üniversite mezunu gençlerin, “beyaz yaka” olarak çalışabilecekleri işleri tercih ettiğini vurgulayan Aysan, Türkiye’de eğitim sisteminin mesleki yönlendirmede yetersiz kaldığına işaret ediyor.

Aysan’a göre, Covid-19 sonrasında yaygınlaşan esnek çalışma sisteminin yaygınlaşması da yaşam boyu devam eden “güvenceli istihdam” için büyük bir risk oluşturuyor:

Araştırmalar, gençlerin güvencesiz ve düşük gelirli işleri kabul etmemesinin, sektörlerin şikayetlerini artırdığını gösteriyor, bu durum radikal yapısal reformları gerektiriyor. Sonuç olarak, eleman bulamama sorunu, sadece arz-talep dengesizliği olmayıp, istihdam politikalarının gençlerin tercihlerini dikkate almaması ile ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile doğrudan ilişkili.

Prof.Dr. Aysan, ev gençleri içinde kadın oranının daha yüksek olmasının nedenini ise “ev içi sorumluluklarının daha fazla olması, toplumsal cinsiyet normları ve işgücü piyasasındaki ayrımcılık, kültürel faktörler” olarak açıklıyor.

“Gençler iş beğenmiyor, eleştirisi yüzeysel”

Toplumda zaman zanan “gençler iş beğenmiyor” eletirileri dile getiriliyor. Prof. Dr. Aysan, “gençler iş beğenmiyor” eleştirisi kısmen doğru kabul edilse bile, asıl sorunun sistematik engeller olduğuna işaret ediyor.

Gençlerin çalışmama nedenlerinin başında, işgücü piyasasındaki fırsat eksikliği, düşük ücretler ve kötü çalışma koşullarının geldiğini belirten Aysan, “Araştırmalar, gençlerin umutsuzluk nedeniyle iş aramaktan vazgeçtiğini ve mevcut işlerin eğitimlerine uymadığını gösteriyor. Bu durum motivasyon kaybına yol açıyor. Özellikle pandemi sonrası ekonomik belirsizlikler, gençleri pasif bir konuma sürüklüyor ve ruh sağlığı sorunlarını tetikliyor” görüşünü dile getiriyor.

“Sosyal istikrarsızlık, bağımlılık, mali yükü artırıyor”

Gençlerin eve kapanmasının, hem sosyal hem de ekonomik açıdan ciddi sıkıntılar yaratacağına işaret eden Aysan, bu durumun Türkiye’nin geleceğine tehdit oluşturacağına işaret ediyor:

NEET gençlerin çalışmaması, Türkiye ekonomisi için üretkenlik kaybı ve bağımlılık oranlarının artması gibi sorunlar doğuruyor. Bu durum milli geliri olumsuz etkiliyor. Genç nüfusun potansiyelinin kullanılmaması, zaten kapanmakta olan demografik fırsat penceresinin kaçırılmasına yol açıyor ve uzun vadede ekonomik büyüme hızını yavaşlatıyor. Ayrıca, bu gençlerin sosyal güvenlik sistemine katkı sağlamaması, yaşlanan nüfusla birlikte mali yükü arttırıyor. Toplumsal açıdan, NEET gençlerin çalışmaması ruh sağlığı sorunları, suç oranlarının yükselmesi ve sosyal istikrarsızlığı tetikliyor.”

Gençlere yönelik meslek edindirme programları yaygınlaştırılmalı

Prof. Dr. Aysan, “ev genci” sayısındaki artışın önlenmesi için atılabilecek adımları ise şöyle sıraladı:

  • Eğitim sisteminin mesleki yönelimini güçlendiren reformlar yapılmalı, gençlere yönelik meslek edindirme programları yaygınlaştırılmalı.
  • Veriye dayalı politikalar, beceri uyumunu artıracak teşvikler ve staj fırsatları gençlerin istihdama geçişini kolaylaştıran politika önerileri olabilir.
  • İşgücü piyasasında düşük ücretli sektörlere yönelik iyileştirmeler ve genç girişimciliği destekleyen fonlar, istihdam artışında etkili olabilir.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.