Türkiye’nin son 11 yılda karşı karşıya bulunduğu büyük göçmen hareketinin çok tartışılan yönlerinden biri, “göçmenlerin uyum sağlayamaması.” Bunun nedenlerini Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Nüfus ve Göç Araştırma Merkezi (NÜGAM) Müdürü Doç. Dr. Cemal Öztürk’le konuştuk. Bitlis’in uyum konusunda göçmenlerle sorun yaşamayan tek il olduğunu vurgulayan Öztürk, kimi zaman merkezi ve yerel yönetimlerin göçmenlere bakış açısının uyum sorunlarını derinleştirdiğini anlattı. Doç Öztürk, sorularımızı yanıtlarken “göçmen uyumundaki en önemli iki engel terör ve siyaset” diye vurguladığı görüşlerini şöyle detaylandırdı:
Türkiye’de mültecilerin en çok karşılaştığı sorunlar ve uyumlarına engel olan durumlar neler?
Ülkemizdeki mültecilerin göçe uyumunun önünde iki sorun ön plana çıkmaktadır. Bunların ilki terör diğeri ise merkezi yönetim ile yerel yönetimin farklı siyasi anlayışlara sahip olması sorunudur. Bunun örneğini Van-Erciş’teki Ulupamir Kırgızları örneğinde görmekteyiz. Yapılan araştırmalarda bu vatandaşlarımıza göre merkezi yönetimin onlara bakışı ve gösterilen gayretler son derece olumlu iken farklı siyasi anlayıştaki yerel yönetimlerin bunlara bakışı olumsuz ve sağladıkları kamu hizmetleri yetersiz ve bu hizmetleri sunmakta da isteksizdirler. Diğer yandan terör çok önemli bir göçte uyum engelidir. Yapılan araştırmalar PKK’nın Türkiye’de göçte uyum engeli olduğunu ortaya koymaktadır. Hedef ülkede terör ortamında kalan göçmenler, istediklerini bulamadıklarını ve pişmanlıklarını dile getirmektedirler. Elbette Bitlis özelindeki geçici koruma statüsünde olanlarda olduğu gibi gelen göçmenlerin gidilen ülke toplumuyla yakınlığı, göçte uyumda olumlu bir etken olmaktadır. Göçmenlerle ilgili olarak devlet ebetteki tüm imkanlarıyla hukuka ve insanlığa uygun bir gayret içinde olmalıdır. Ama bazen elinde olan ya da olmayan nedenlerle devlet ya da hükümetlerin tam olarak her şeyi yaptıkları söylenemez. Eksiklikler olacaktır ama önemli olan eksikliklerin giderilmesi adına gösterilen yoğun gayrettir. Siyasilerin bazen hatalı kararları olur mu? Olabilir tabi ama olmaması temenni edilmelidir. Siyasiler de kararlarına ve icraatlarına dair hukuken ve siyasi olarak da halka hesap vermektedirler.Doç. Dr. Cemal Öztürk
Türkiye’yi mülteciler bağlamında nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemiz coğrafi ve ekonomik olarak fakir ve özgürlükler olarak geri kalmış doğu ile ekonomik olarak zengin ve özgürlükler olarak önde olan batı arasında köprü pozisyonundadır. Bu nedenle hem ekonomik hem de özgürlükler nedeniyle yapılacak göçler ülkemiz üzerinde yoğun olarak görülmüştür. Dünyada 100 milyondan fazla insan savaşlar ve gördükleri zulüm nedeniyle zorla yerinden edilmiş durumdadır. Ülkemiz ise halen geçici korumaya sahip 3.6 milyon Suriyeliye, 11 yıldan bu yana 330 binden fazla uluslararası korumaya başvuran ve yararlanan farklı uyruktan kişiye kucak açmış durumdadır. En fazla düzensiz göçmenin sınır dışı edildiği yıl 2019 olup sayı 107 bin iken bu yıl 4.12.2022 itibarıyla 109 bin 816 düzensiz göçmen sınır dışı edilmiş haldedir. Böylece 2022 bir yılda en fazla sınır dışı yapılan yıl olmuş olacak.
Bitlis’te kaç mülteci bulunuyor?
Bitlis’te yaklaşık bin 100 geçici koruma statüsünde Suriyeli göçmen, 200 civarı yabancı uyruklu öğrenci, 80-90 civarında uluslararası koruma statüsüne başvuru sahibi yabancı bulunmaktadır. Geçici koruma statüsündeki yaklaşık bin 100 yabancı Suriye’den gelmiş genel olarak Kürt kökenlilerdir ve 2014’de gelmişler. Yabancı uyruklu öğrencilerde ise Türkmenistan uyruklularla Afrika kökenlilerin fazla olduğunu görüyoruz. Yakalanan düzensiz göçmenlerde ilk üç ülke Afganistan, Suriye ve Pakistan olup bunlardan Afganistan ve Pakistan uyrukluların doğal olarak genel geçiş güzergahları Bitlis’tir. Uluslararası Koruma statüsüne dair Türkiye’yi kullanan ilk iki uyruk, Afganistan ve Irak olarak görülmektedir. Burada da Afganistan uyrukluların güzergahında Bitlis de bulunmaktadır.
Bitlis’teki mültecilerin en çok karşılaştıkları sorunlar neler? Bitlislilerin Mültecilere bakış açısı ne yönde?
En zorlandıkları konu kira bulma, karıştıkları en yoğun suç ise dilencilik olarak gözüküyor. Kürtçe konuşuyorlar, kimisi akrabalarının yanına gelmişler, bu açıdan diğer yerlere kıyasla burada fazla zorluk çekmiyorlar. Bu anlamda; Bitlislilerin hali hazırda genel olarak mülteci ve göç sorunu bulunmadığını söyleyebiliriz. Çünkü Suriye’den gelenler ya akraba ya da Kürtçe biliyorlar ve Kürtler bu nedenle kabulleniş sıkıntısı yaşamıyor. Yabancı öğrenciler konusunda ise Bitlis Eren Üniversitesi gerekli tedbirleri almakta ve hizmet sunmaktadır. Zaten buna dair Uluslararası Öğrenci Koordinatörlüğü ve Nüfus ve Göç Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürlüğü gibi birimlerle kurumsal altyapısı ve hazır oluş düzeyi yüksektir.
HABER : Haber: Hakan Okay – Bitlis
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.