Merve Arısoy
Beyoğlu’nun eski sakinlerinden Havai Lostra, 1951 yılından beri Beyoğlu’ndaki dönüşüme rağmen ayakta kalmaya devam ediyor. Lostra’nın giriş kapısında müşterileri, “Ohooo! Ayakkabınızı yeni mi aldınız? -Hayır Havai Lostra’da boyattım” yazısı karşılıyor.
Havai Lostra, 75 yıldır diğer eski Beyoğlu esnafları gibi, Beyoğlu’nun yeni sahipleri alışveriş merkezleri, oteller, gece kulüpleri, zincir mağaza ve kahve dükkanlarının arasında varlığını sürdürmeye çalışıyor. Babasının ölümünden sonra lostra dükkanın işletmesini kızı Seher Örenler, babasının ölümünden son Havai Lostra’nın kurucusu olan babasının vefatından sonra lostra dükkanını devralan ve işleten kızı Seher Örenler Beyoğlu’ndaki dönüşümü hem de bu dönüşümün Beyoğlu esnafında yarattığı etkiyi anlattı.
Örenler artık kimsenin kundura giymediğinden ve lostralara olan ilginin azaldığından bahsederken, “Artık kundura giyen yok. Zaten uzun zamandan beri böyle. Spor ayakkabılar çıktıktan sonra bu kültür yavaş yavaş bitmeye yüz tuttu. Hızlı tüketim kültürü, ayakkabı eskiyince tamir etmeyi değil, yenisini almayı teşvik ediyor” diyor ve devam ediyor:
“Bu yüzden lostraya ilgi azaldı. Ama yine de kemik müşterilerimiz gelmeye devam ediyor, onlar bizden vazgeçmiyorlar. Özellikle az da olsa Beyoğlu’na gelen Avrupalı turistler de lostra hizmetinden yararlanmak için dükkanımıza uğruyor. Bu bizi sevindiriyor. Eskiden bu kadar hızlı ve ucuz ayakkabı üretimi yoktu. İnsanlar ayakkabısı lime lime olana kadar giyerdi sonra da lostrada tamir ettirirdi. Böyle bir kültür vardı.“
Seher Örenler, zanaatkarlara gereken değerin verilmediğini, mutlaka desteklenmesi gerektiğini görüşünde. Son yıllarda müşteri kitlesinin değiştiğini, esnafın artık Beyoğlu’nu terk etmeye başladığını söylüyor. Nedenini ise şöyle anlatıyor:
“Beyoğlu’nda her anlamda kalitenin düştüğünü gözlemliyorum. Mesela benim dükkanımda fiyat listesi duvarda her daim asılıdır ve fiyatlar makuldür. Biz hiçbir zaman müşteriye göre fiyat belirlemeyiz, zaten böyle de olmalıdır.”
Gezi Parkı eylemlerinden de Beyoğlu’nun olumsuz etkilendiğini vurgulayan Örenler, “Beyoğlu bu değil, İstanbul bu değil. Zaten artık Beyoğlu’nun ara sokakları da eskisi kadar güvenli değil” diyor.
Beyoğlu esnafından ancak 2-3 kişi kaldıklarını ifade ediyor ve ekliyor:
“Eskiden sokakta en az 10 esnafla selamlaşırdım. Ben de artık bu dükkanı ayakta tutmakta zorlanmaya başladım. Yıllar önce, Ramazan aylarında Sultanahmet Meydanı’nda esnaflar için panayırlar kurulurdu. Belki yine böyle organizasyonlarla küçük esnaf desteklenebilir. Devletin ve yerel yönetimlerin Beyoğlu’nun kültürel değerleri olan onlarla yıllık esnaf ve zanatkârlarına daha fazla değer ve destek vermeleri gerektiğini düşünüyorum.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.