Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden altı aydan fazla geçti, ancak depremzedelerin başta barınma olmak üzere pek çok temel ihtiyacı tam olarak karşılanmadı. Adıyaman'daki depremzedeler, bir yandan çadır ya da konteyner kentlerde sıcakla mücadele ederken, diğer yandan soğuk, yağmurlu, karlı kışı düşünüyorlar.
Türkiye’de yazın en sıcak günlerinde, hala barınma ihtiyaçları tam olarak sağlanamamış depremzedeler yaklaşan kışı düşünüp, endişeleniyorlar.
Adıyaman’da depremden önce kirada yaşayan evli ve iki çocuk babası Şeho Bilgin, 9. Köy’e yaptığı depremde bu evi kaybettiklerini, kendisi gibi engelli olan eşi ve çocuklarıyla birlikte çadırda yaşamaya başladıklarını anlattı. Bilgin, ‘’Geçen kış sürecinden bu yana iki kişilik çadırda dört kişi kaldık. Önümüzdeki kış ayında neler yapacağımızı bilemiyoruz ve başımızı sokacak bir yerin olmasını istiyoruz’’ dedi.
‘’Aylardır yamalı çadırda kalıyoruz’’
Şeho Bilgin, kış aylarına rastlayan depremin ilk günlerinde çok zorlandıklarını, çocuklarının hastalıklara yakalandığını, sağlıklı beslenemediklerini hatırlatarak, yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi;
‘’Evli ve iki çocuk babasıyım. Fiziksel engeli olan biriyim. Eşim ve çocuklarım da zihinsel engelliler. Çocuklarım depremden önce sosyal destek alıyorlardı fakat şu an alacak durumda dahi değiller. Zaten çocuklarım yaşadıkları durumun farkında dahi olamadılar. Kirada olduğum evimi kaybettikten sonra, mecburen diğer mağdurlar gibi bizde çadırda kaldık ve halende çadırda kalmaya devam ediyoruz. Aylardır yaz kış demeden, sıcak, soğuk, yağmur ve fırtına demeden her yeri yama yapılan çadırda kalıyoruz. Geçen yıl kış ayında çocuklarımız sürekli hasta oldu ve hala da hastalığın izlerini taşıyorlar. Sağlıklı beslenemiyoruz ve yedi aydır karnımız tok bir şekilde yattığımızı hatırlamıyorum.”
Şeho Bilgin
‘’Duş alacak yerimiz dahi olmayan yerde yaşıyoruz’’
Depremden önce kendisinin yapabileceği günübirlik işlere giderek ailesinin geçimini sağladığını ifade eden Şeho Bilgin, deprem haftası geçirmiş olduğu ameliyatlar sonrası çalışamadığını söyledi. Bilgin, şöyle konuştu;
‘’Eşim ve çocuklarım ruhsal olarak rahatsız. Zaten depremden sonra herkesin ruh sağlığı gittikçe bozulmaya başladı.Ben depremden önce günübirlik işler yaparak ailemin geçimini sağlıyordum ve deprem haftası iki tane ameliyat geçirdikten sonra çalışamaz hale geldim. Ve ardından altı Şubatta yaşadığımız depremde evimiz başımıza yıkıldı. Şu an ailemle dışarıda, çadırda duş alacak yerimiz dahi olmayan yerde yaşıyoruz.’’
‘’Bir sonraki kışı görsek iyidir’’
Depremden sonra Adıyaman Valiliğine konteyner talebinde bulunduklarını, ancak herhangi bir geri dönüş alamadıklarını da ifade eden Bilgin, şöyle konuştu;
‘’Çadırda kaldığımız süre boyunca sürekli gerekli yerlere kendim ve engelli çocuklarım için özel bir konteyner istediğimi söyledim. Ama her defasında muhatap kimseyi bulamadık. Depremden önce sosyal hizmet alan çocuklarım için en azından bir tane konteyner vermelerini istiyoruz. Fakat bize tek bir şartlar konteyner sağlayacaklarını ifade ediyorlar. “Bizim belirlediğimiz yerlerdeki çadır kentlerde yaşarsanız size konteyner veririz” diyorlar. Ben buradan, yani mahallemden ayrılamam çünkü çoğu akrabam ve komşularımız hala buradalar. Bizlere göz kulak oluyorlar. Akrabalarımız kışın bizi burada kendi imkanlarıyla kurdukları sobayla ya da ısıtıcılarla ısıtmaya çalışıyorlar. Aylarca kendileri için yaptıkları yemekleri bize de her gün getiriyorlar ve paylaşıyorlar. Biz şimdi bu mahalleden ayrılırsak ölürüz. Soğuktan, kardan, kıştan ve bakımsızlıktan ölürüz. Zaten her geçen gün ölüyoruz. Bir sonraki kışı görsek iyidir.’’
‘’Kışın ne yapacağımızı bilemiyoruz’’
Çadırdan başka ellerinde hiçbir şeyleri olmadığını da söyleyen Bilgin, “Şu an kullandığımız eşyalar da ya depremden kalanlar, ya da yardım sonucu gelen eşyalar. Adıyaman’da zaten işsizlik vardı. Depremle artık hiç çalışamaz olduk. Zaten iş olsa da nasıl bir halle çalışacağız? Aklımız, ailelerimiz ve çocuklarımızda sürekli. Çamaşırlarımızı elimizle yıkıyoruz. Gıdalarımızı saklayacak bir buzdolabımız yok. Zaten elimize geçen gıdalar bu sıcakta bozuluyor. Bu yaz Adıyaman çok sıcak, ne çadırda ne de dışarıda durabiliyoruz. Bu sıcaklarda dahi kışı düşünüyoruz. Kışın ne yapacağımızı bilemiyoruz. Kışın erzak bulmakta zorluk çektiğimiz kadar ısınma sorunu yaşıyoruz. Geçen kış yağmurda çadırımız su aldı çocuklarımız ve biz haftalarca hasta olduk. Bize ve buradaki diğer ailelere bir tane konteyner verilmesi bu kadar zor mu? En azından kışı ve soğuğu bir şekilde atlatırdık. Resmen unutulduk ve umudumuz gittikçe yok olmaya başladı’’ diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.