Haber: Elif Solmaz – İstanbul / Kapak Fotoğrafı: Pexels – Ahmed Akacha
Roman Hafıza Çalışmaları Derneği (Romani Godi), Türkiye’de yaşayan Romanların salgın ve karantina sürecindeki zorluklarını inceleyen ‘Covid-19 Pandemisinden Çıkış Süresinde Türkiye’de Romanlar‘ başlıklı kapsamlı bir rapor hazırladı. Rapor, Roman toplumunun karantina sürecinde özellikle ekonomik ve sosyal açıdan ne kadar ağır etkilendiğini gözler önüne serdi.
Raporun ortaya koyduğu en önemli başlıklardan biri, pandemiyle birlikte işsiz kalan Romanların sayısındaki artış oldu. Ekonomik faaliyetlerin durma noktasına geldiği süreçte birçok Roman, geçim kaynaklarından mahrum oldu ve işsizlikle mücadele etmek zorunda kaldı. Esasen günlük gelirle geçinen Romanlar, pandemi döneminde aileleriyle birlikte temel ihtiyaçlarını bile gideremez hale geldi.
Çoğunlukla müzisyenlik, seyyar satıcılık, kağıt toplayıcılığı, hurdacılık gibi günlük işlerden kazanç sağlayan Romanlar, kapanma sürecinde iş yapamaz duruma gelerek gelir kaybıyla yüz yüze kaldı ve ekonomik açıdan daha da zor duruma düştü. Roman Hafıza Çalışmaları Derneği’nin kurucu üyelerinden Göktan Yıldırım bu durumu şöyle anlattı:
“Pandemi sürecinde insanlardan evlerine kapanması istendi ama evde oturup beklemesi istenen insanların temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağı hakkında herkese eşit imkan sağlanmadı. Gündelik ve güvencesiz işlerde çalışma oranı daha yüksek olan Romanlara -eve kapanın- denmesinin aynı zamanda işsiz ve kazançsız kalmaları anlamına geldiği göz ardı edildi. Pandemi sürecinde giderek daha da yoksullaşan bu insanlardan sanki izleri yıllarca devam edecek bir kriz yaşanmamış gibi davranmaları beklendi, oysa Romanlar zaten birikim sahibi olmadıkları için borçlanarak ayakta durmaya çabaladılar.”
Romani Godi Raporu, aynı zamanda Romanların eğitim ve diğer sosyal hizmetlere erişimindeki sıkıntıları da açığa çıkardı. Özellikle uzaktan eğitim döneminde, dijital altyapı sahipliğindeki yetersizlik, Roman çocukların eğitim sürecini olumsuz etkiledi ve eğitim fırsatından yoksun kalmalarına neden oldu.
Gerekli teknolojik cihazlara sahip olmayan, internete erişim sağlayamayan Roman çocuklar hakkında Yıldırım, “Roman mahallelerinin çoğunda internet altyapısının zayıf olduğu hatta hiç olmadığı gerçeği göz ardı edilerek, bu çocukların kenarda bırakıldığı bir süreç yaşandı. Roman mahallelerinde çocukların neredeyse tamamının okulla bağı tümüyle koptu. Okuma yazmayı unutan veya tam öğrenme sürecinde olan çocuklar için destekler özgün ihtiyaçlar gözetilecek ayrıştırılmadı.” dedi.
Pandeminin artık gündemde daha az yer almasına karşın, etkisinin hala sürdüğünün altını çizen Yıldırım, “Oysa bu sürecin yarattığı derin travmaları, hasarları görmezden gelmeyen politikalara çok ihtiyaç var özellikle de Roman çocukların eğitim hakkı söz konusu ise… Keza son yaşanan 6 Şubat 2023 depremi de bölgesel de olsa pandemi ile benzer hasarlara yol açtı. Roman çocukların eğitime erişimde yaşadığı sorunlar pandemi ile başlamadı ama pandemi ile beraber daha fazla derinleşti. Özellikle Roman toplumunun son 15 yılda çocukların eğitimine yoğun çabaları söz konusuydu ve bu çaba, yer yer kıymetli kazanımlar sağlamıştı, ancak bu çabanın çözüm odaklı bir irade ile birleşmemiş olması bugün Roman çocukların eğitimde eşit şartlara erişiminin çok ciddi olarak devam etmesine neden oluyor.” dedi.
Rapor ayrıca, Romanların sağlık hizmetlerine erişiminde yaşadığı zorlukları da belgeledi. Salgınla mücadele sürecinde sağlık hizmetlerine ulaşmak daha da güçleşti ve birçok Roman, gerekli tıbbi yardımı almakta zorlandı. Bu durum, pandeminin Roman toplumunda daha büyük etkiler yaratmasına yol açtı. Yıldırım bu olumsuz tabloyu da anlattı:
“Baktığımız zaman Roman mahallelerinde, altyapı eksikliğinin devam ettiği, temiz içme suyuna veya şebeke suyuna erişemeyen onlarca Romanları yaşadığı bir bölge ile karşılaşıyoruz. Covid-19 sürecinde aynı hanede yaşayan insanlardan havlularını bile ayırması beklenirken, -tek odalı gecekondularda insanların ne yapması gerektiği- çoğu insanın aklına bile gelmedi. Sağlıklı vücut, yeterli ve gerekli besinlere erişmekle mümkündür ama pandemi sürecinde kazanç elde edemeyen, sağlıklı beslenemeyen binlerce Roman görmezden gelindi. O süreçte bir Romanın günlük yaşamında sağlık hakkına erişimden yoksulluğa ve ayrımcılığa kadar çeşitli zorluklar mücadele ettiğini görüyoruz. Sağlık sisteminde de yaşamın her alanında olduğu gibi çeşitli ayrımcılık vakaları sıklıkla yaşanmakta. Dünyada ve Türkiye’de Romanların –Covid-19 yayıyor– algısına bile maruz bırakılması, sağlık sorunu yaşayan bu topluluğun sağlık hizmetlerine erişiminin önünde ciddi engeller doğurdu.”
Roman Hafıza Çalışmaları Derneğinin raporu, bu sorunların çözümünde yetkililere çağrıda bulunarak Romanların yaşadığı zorluklara ilişkin farkındalığının artırılması ve toplumsal dayanışmanın sağlanması gereğini vurguladı:
“Yaşadığımız coğrafya Romanlar için derin kültürel hafızanın bulunduğu, Romanların onlarca değer kazandırdığı, zenginleştirdiği bir coğrafyadır. Bu tarihsel gerçekliğe rağmen bu toprakta eşit haklara erişime, kendi kültürü, dili ve kimliğiyle var olma noktasında eşitsizliklere maruz bırakılan kadim bir halkın ayrımcılık, yoksulluk ve eşitsizlik kıskancında yaşam mücadelesi verdiğini görüyoruz. Romani Godi olarak yola çıktığımız günden beri insan hakları mücadelesi veren hak savunucularının, kadınların, LGBTİ+’ların, gençlerin, engellilerin, farklı kimlik gruplarından oluşan sivil toplum örgütlerinin dayanışmasıyla yol aldık. Çünkü yaşadığımız sorunlar elbette farklılaşıyor ama çözümün kimseyi geride bırakmadan birlikte mümkün olabileceği bir gerçekliktir.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.