Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden altı aydan fazla süre geçti, depremden en çok etkilenen illerden Adıyaman'da yaralar henüz sarılamadı. Dayanışmanın Kadın Hali Derneği'nden Şirvan Yakut 9. Köy'e yaptığı açıklamada, yardım gönüllülerinin şehri terketmeye başladıklarına dikkat çekerek, "iyileştirme çabaları hızlanmalı" dedi.
6 Şubat’ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerden Adıyaman’da henüz yaralar sarılmadan, yardım kuruluşları ve gönüllüler kenti terketmeye başladı.
Şirvan Yakut
Dayanışmanın Kadın Hali Derneği Yönetim Kurulu (DAKAH-DER) Başkan Yardımcısı Av. Şirvan Yakut 9. Köy’e yaptığı açıklamada, idari birimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının, sorunlar çözülmeden deprem bölgesinden ayrıldıklarına dikkat çekti. Yakut, depremin ilk gününden bu yana bölgede faaliyet gösteren derneklerden olan DAKAH-DER’in, Narlıkuyu Çadır Kent alanında depremzede kadınlara hukuki destek, danışmanlık, eğitim, sağlık hizmeti ve psikolojik destek sunmaya devam ettiğini anlattı. Yakut, ilk zamanlarda gıda, giyecek, ısınma, temizlik malzemeleri ve hijyen ürünlerini dağıtan dernek üyelerinin, sonradan ihtiyaç analizleri yaparak yardımlarını farklı şekilde devam ettirdiklerine vurgu yaptı.
Çadır kentler ve konteyner kentlerin yetersizliğinden “daha vahim olan durumun” kentte arama kurtarma çalışmalarının gecikmesi olduğunu vurgulayan Av. Şirvan Yakut, yaşananları şöyle anlattı;
“Kurulan çadırların sayısı yetersizdi, aynı çadırda 2- 3 aile yaşamak durumunda kalıyordu. Yaşama elverişli bir hale getirilme çabası yoktu. Tuvalet, duş yeri gibi temel ihtiyaçların karşılandığı alanlar, insan sayısına göre çok azdı. İnsanlar 3 hafta gibi bir sürede hiç duş almadan yaşadı. Altyapı sorunları salgın hastalıkları beraberinde getirdi. Kışın yaşanan ısınma sorunu halihazırda yaz aylarında soğutma problemi ile devam ediyor. Depremin ilk günlerinde yoğun şekilde yapılan yemek yardımları seçim öncesinde tamamen kesildi veya bazı bölgelerde günde bir öğüne düşürüldü.”
‘İyileştirme çabaları hızlanmalı’
Çadır kentlerden konteyner kentlere geçişin daha sağlıklı olduğunu dile getiren Yakut, sorunların devam ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Hemen hemen her deprem bölgesinde konteyner kent kuruldu. Elbette, bu tam olarak barınma ihtiyacını karşılayamaz. Ne var ki bu alanlarda da bazı problemler devam etmekte. Toplu yaşam alanları olmasından kaynaklı olarak çadır kentlerde de çocuk dostu alanların bulunmayışı, istismar ve taciz vakalarının kolaylıkla gerçekleştirilmesi, dezavantajlı gruplar olan kadın, çocuk, yaşlı, özel eğitime muhtaç bireylerin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması, alt yapı nedeniyle sağlık, hijyen sorunları en çok karşılaşılan sorunlar. Konutlar tamamlanana kadar bu alanlara yönelik iyileştirilme çabalarının hızlandırılması gerekiyor.”
‘Sivil toplum kalmadı’
Sivil toplum kuruluşlarının bölgeyi terketmekte olduklarına da dikkat çeken Yakut, “Gelinen aşamada deprem etkisini yeni yeni göstermeye başladı; zira deprem sahalarında özellikle çadır kentlerde ne idari birimler ne de sivil toplum kuruluşları kalmış durumda. Azınlıkta olan STK’lar bütün ihtiyaç ve taleplere cevap olmakta ve yetişmekte zorlanıyor” dedi.
Depremzedelerin günlük ihtiyaçlar dışında, psikolojik desteğe de gereksinim duyduklarına vurgu yapan Avukat Yakut, “Enkazları kaldırılmış olsa da 6 ayı aşkın zaman geçmiş olmasına rağmen yıkımlar yeni yeni başlamış durumda. Yıkımlar ve molozların taşınmasının usulüne uygun yapılmadığı, yıkım esnasında sulamanın yetersizliği veya hiç yapılmamış olması, taşınma esnasında kamyonların üzerinin kapatılmaması hem sağlık bakımından hem de psikolojik olarak ikincil travmalara sebebiyet vermesi bakımından çok riskli. Bunların gerekli önlemler alınarak yapılması önemli. Burada sivil toplum kuruluşlarına ve gönüllülere ihtiyaç devam ediyor” şeklinde konuştu.
‘Mülteciler mağdur ediliyor’
Mültecilerin maruz kaldığı ayrımcılığa da dikkat çeken Yakut, ‘’Mülteci gruplar ikincil mağduriyetlere uğradı. Mağduriyetleri devam ediyor. Konteyner kentler kurulmuş olmasına rağmen mülteci- geçici koruma başvurusunda bulunan kişilere konteyner hakkı tanınmıyor ve yalnızca mültecilerin bir arada bulunduğu çadır kentlere yerleştirilmeye, bu bölgelerde bir araya getirilmeye çalışılıyor’’ dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.