Funda Canpolat
Adını üzümden alan, üzüm bağlarıyla bilinen Elazığ’ın Koruk Köyü’nde bu kez bağ bozumu şöleni değil protesto vardı.
Türkiye’de tarım üreticilerinin en büyük sorunu haline gelen girdi maliyetlerine karşılık açıklanan taban fiyatlarının da beklentiyi karşılamaması üreticilerin tepkisine yol açıyor. Birçok üründe açıklanan taban fiyatları, üreticinin maliyetlerini bile karşılamazken TMO tarafından alımı yapılmayan ürünler için üreticiler tüccarın insafına bırakılmış.
Elazığ’da maliyet artışlarından ve yetersiz teşviklerden şikayetçi olan üreticiler artan girdi maliyetleri ve belirlenen taban fiyatlarının beklentiyi karşılamaması gerekçesi ile tepkililer. Özellikle üzüm ve kayısı gibi stratejik ürünlerin üretiminde önemli bir paya sahip olan Elazığ’da üreticilerin yüzü hem rekolte düşüklüğünden hem de açıklanan taban fiyatları yüzünden bu sezon da gülmedi. Elazığ Merkez Koruk Köyü’nde bir araya gelen üreticiler devletten taban fiyat ve alım konusunda destek talebinde bulundular.
Bağ bozumunun başladığı Elazığ’da üreticiler sezonu maliyetine ya da zararına kapattıklarını söylüyorlar. Öküzgözü, Şifoni, Boğazkere gibi coğrafi tescilli üzüm türlerinin yetiştiği Elazığ’da üreticiler üzümlerini şarap fabrikasına veriyorlar. Zaman, üzümlerini satmak isteyen üreticiler için büyük bir önem taşıyor. Çünkü açıklanan taban fiyatına rağmen her geçen gün alım fiyatları daha da aşağı çekiliyor. Beklentilerinin en az 40 lira olduğunu ifade eden üreticiler, açıklanan 35 liralık taban fiyatına rağmen ürünlerini bu fiyata bile veremediklerini söylüyorlar.
Maliyet artışları nedeniyle üretimin neredeyse bitecek derecede azaldığını belirten Koruk Köyü sakini aynı zamanda Elazığlı üzüm üreticisi olan Hasan Çok, traktörlerinin çalışmadığı için böcek yuvasına dönüştüğünü söyledi. Mevcut duruma tepki göstermek için bir araya geldiklerini söyleyen Çok, açıklamasının devamında şöyle konuştu:
“Koruk Köyü’nde daha önce muhtarlık yaptım. Geçen senenin başlarında üzümün ton fiyatı 27 bin 500’dü aynı zamanda mazotun litresi 19 liraydı ancak bugün mazotun litresi 46 lira. Bu nasıl olacak? İşçinin derdi iki misli oldu. Traktörüme böcekler ipek atmış. Araçlarımızı çalıştıramıyoruz çöpe atar gibi yatıyor araçlarımız orada. Bizleri en çok zorlayan gider kalem mazottur. Bütün sistemi tetikleyen akaryakıttır. Derdimizi kimseye anlatamıyoruz. Yetkililerden talebimiz mazot fiyatlarının düşürülmesi en azından bu kadar pahalı verilmemesi. Su motorlarımızı dahi çalıştıramaz hale geldik. Sebze meyve üretemiyoruz. Bugün burada toplanma sebebimiz üreticilerin sorunlarını dile getirmek. Artık üretemiyoruz mazot ve gübre fiyatları çok yüksek. Üretici zarar ederse üretim biter, üretim biterse ülke biter“
Üreticinin yeterince desteklenmediğini ve maliyetlerin yüksek olduğunu belirten bir başka üretici Oktay Özdemir ise “Çiftçi yıl boyunca emek veriyor ama kazanamıyor. Hükümetimizin sesimizi duyması için bir araya geldik” diyerek hükümete seslendi.
Çiftçinin üretiminin karşılığını alamadığını belirten Özdemir, şunları söyledi:
“Sorunumuz giderlerin çok yüksek olması. Sesimizi duyurmak için bir araya geldik. Bizleri üretim yaparken en çok zora sokan mazot ve gübre fiyatlarındaki artışlar oluyor. Devletin verdiği teşvikler yetersiz kalıyor. Devletimizden talebimiz çiftçiyi biraz daha desteklemesi. En azından üretim maaliyetlerinin düşürülmesi. Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamıyor bu nedenle çiftçi ile birlikte esnafta zarar ediyor. Çiftçi yıl boyunca emek veriyor ama kazanamıyor. Bunun yanı sıra yağışların düşük olması da rekolteyi düşürdü. 3 yıldır aynı fiyata veriyoruz ürünlerimizi, artış yok. Bizler bugün hükümetin çiftçilerin sesini duyması için bir araya geldik.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.