Selin Kaplan
Pandemi döneminde artan online siparişlerle birlikte Türkiye’de kuryelik mesleği büyük bir popülerlik kazandı. Kısa sürede binlerce kişi, geçici bir iş olarak başladığı kuryeliği kalıcı bir meslek hâline getirdi. Bugün aralarında mühendis ve avukat gibi diplomalı gençlerin de bulunduğu kuryeler, trafikte her gün ciddi riskler altında çalışıyor.
Kuryeler Esnaf Odası Başkanı Ramazan Akpınar, Türkiye’de kurye sayısının yıllar içinde ciddi şekilde arttığına dikkat çekti. Kendi alanında iş bulamayan bir çok insanın kuryeliğe yöneldiğini belirten Akpınar, “Bugün aramızda mühendis, hatta avukat kuryeler bile var. Bunun sebebi, kendi mesleklerinde aldıkları maaşların yetersiz olması” dedi.
Kuryelerin en önemli sorunlarının başında yoğun trafik geliyor. Akpınar, e-ticaret firmalarının uyguladığı hız baskısının kuryelerin güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğini söyledi: “Eskiden firmalar siparişleri 30 dakikada teslim etme zorunluluğu koyuyordu. Bakanlık bunu kaldırdı, ancak şimdi 1 saat içinde 4 paket atan kuryeye prim veriliyor. Yani hız baskısı devam ediyor. Bu da kuryelerin trafik kurallarını ihlal etmesine ve kazalara yol açıyor.”
Kuryelerin karşılaştığı bir diğer sorun ise müşterilerden ve çevreden gelen baskılar. Akpınar, “İnsanlar evdeki tartışmalarını bize yansıtıyor, öfkelerini kuryelerden çıkarıyor. Kadın kuryelerimiz ayrıca sözlü tacizlerle karşılaşıyor. Bizim elimizden gelen sadecefirmaya durumu bildirmek ve o adrese bir daha paket göndermemek” diye konuştu.
Akpınar, kuryelik mesleğindeki en ciddi riskin trafik kazaları olduğuna dikkat çekti. İçişleri Bakanlığı’nın “Bir kural, bir ömür” kampanyasından umutlandıklarını, ancak çözüm olmadığını anlatan Akpınar, “Sonuçta sadece cezalar arttı ve caydırıcı olmadı. Günde 15 saat çalışan kuryelerin dikkati dağılabiliyor. Asıl sorun yolların düzensizliği ve altyapı eksikliği. Yakın zamanda yol sorunu nedeniyle bir arkadaşımızı kaybettik. Belediyeler akşam yolları suluyor; bu da kazalara yol açıyor. Sorumluluk tek kişiye ait değil; belediyeler, bakanlıklar ve Karayolları herkes üzerine düşeni yapmalı, birbirine suç atmayıp bu kazaların sorumluluğunu kabul etmeli.”
KuryeArda Gültekin, mesleğin sadece bir iş değil, her gün ölüm riskiyle yapılan bir mücadele olduğunu söyledi. “Her sabah motoruma binerken bugün eve sağ salim dönebilecek miyim diye soruyum kendime” diyen Gültekin, teslimatları yetiştirmek için hızlı gitmek zorunda olduğunu, bunun da kazalara davetiye çıkarabildiğini belirtti.
Gültekin, yaşadıkları zorlukları şöyle anlatı: “Hız yapmak zorundayım, yollar bozuk, trafik yoğun ve tek bir dikkatsizlik bile büyük bir felakete yol açabilir. Sadece trafikte değil, bazı mahallelere girdiğimde işler daha da tehlikeli hâle geliyor. Sokakta tehditler, sözlü tacizler, hatta fiziksel saldırılarla karşılaşabiliyorum. İnsanlar sadece paketi görüyor, ama biz o paketi ulaştırmak için tüm gün hayatımızı ortaya koyuyoruz.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.