Tekstil sektörü son bir yıl içinde uluslararası ilişkilerdeki yaşanan dalgalanmalar sonucu tedarik zincirinin değişmesi, enerji zamları ve ucuz ithalat alternatiflerinin ortaya çıkması nedeniyle büyük bir durgunlukla karşı karşıya kaldı. İçinde boyama, denim, iplik, hazır giyim ve konfeksiyon gibi birçok kolu barındıran tekstil sektöründe işçi çıkarmaların sayıları binlerle ölçülmeye başladı.
9. Köy’e konuşan tekstil sektörü işçilerine göre, sektör bazında yaşananlardan dolayı düzensiz maaş ödemelerinden, ücretsiz izine çıkarmaya, toplu işten çıkarmalara, kalan işçilerin ise iş saat ve yüklerinin arttırılmasına kadar pek çok sıkıntı bulunuyor. İşveren ise küresel dalgalanmalar nedeniyle siparişlerin azalmasından dertli.
TİSK: “Üreticiler bekle-gör pozisyonu aldı”
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 9. Köy’e elektronik posta aracılığıyla yaptığı açıklamada, 2021’de tekstil sektörünün pandemi öncesi seviyeye ulaştığını, ancak 2022’de işlerin değiştiğini bildirdi. TİSK’in açıklamasında şöyle denildi;
“2021 yılının ikinci yarısında küresel düzeyde tüketimin pandemi öncesi seviyeleri yakalaması, hatta geçmesi sonucunda tekstil ve hazır giyim sektöründe ciddi bir hareketlilik yaşandı. Tekstil ve hazır giyim üreticisi olan tüm ülkeler bu toparlanmadan faydalanırken; özellikle Avrupalı müşteriler için Uzak Doğu’dan tedarik zincirinin kırılması ve siparişlerin ciddi oranda ülkemize kaymasıyla birlikte, bizim üreticilerimiz bu artıştan ciddi pay aldılar. Makineden ipliğe, örmeden hazır giyime kadar pek çok yatırım yapıldı. 2022 yılının ikinci yarısına gelinmesiyle ibrenin tersine döndüğünü gözlemledik.”
TİSK’e göre, tekstil sektöründe ibrenin tersine dönmesine “küresel düzeyde kendini gösteren ekonomik riskler, enerji krizi ve bunlara bağlı olarak tüketicinin temkinli davranarak tüketimi azaltması” etkili oldu. Tüm bunlara bağlı olarak da siparişlerdeki artışın hızı düştü, hatta bazı ürün gruplarında sipariş sayısında bile daha önceki dönemlere göre azalma yaşandı. Açıklamada, “Kısa ve orta vadede ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üreticilerin bekle-gör pozisyonu aldığını söyleyebiliriz.”
En büyük zararı işçiler gördü
Üreticilerin küresel piyasalardaki dalgalanma sebebiyle “bekle-gör pozisyonu” almasından en büyük zararı ise işçiler gördü.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Tekstil İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Celal Aslan, 9. Köy Haber Merkezi’ne yaptığı açıklamada, böyle devam etmesi halinde durgunluğun krize dönüşeceği uyarısında bulundu. Aslan şöyle konuştu;
“Üç dört aydır durgunluk var. Başka fabrikalardan da üçer beşer çıkışları duyuyoruz. Sipariş almıyorlar. Talep gelmediği zaman ip de kalıyor, kumaş da kalıyor. Tekirdağ’da bir çorap fabrikasında 350 civarı işçinin çıkarıldığını biliyoruz. İşçi çıkışlarının verildiği fabrikaların yanı sıra kısmi çalışma yapan fabrikalar da var. Normalde hafta içi ve hafta sonu mesaisi yapan yerler de, çarşamba-perşembe günlerinden kapatıyorlar. İşçi zaten bir noktada bu mesailerle ayakta kalabiliyorken böyle devam ederse krize döner, işçi ve işveren için sürdürülebilir bir durum değil.”
EYT meselesi
Aslan, son dönemde kamuoyu gündemine giren ‘Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ konusunun da sektörde üzerinde “hesap kitap yapılan” konulardan biri olduğunu belirterek, “Sadece tekstil sektöründe değil bütün fabrikalarda bir hesap kitap olduğunu düşünüyorum. EYT konusunda bütün fabrikalar için kaç kişi çıkacak, çıkarlarsa yerine kaç kişi gelir, yerine vasıflı eleman bulabilecek miyim, maliyeti ne olacak, asgari ücret ne olur? Bunlar akıllara peşi sıra gelen sorular ve asgari ücret zamanına kadar herkes gibi bizde merakla bekliyoruz” dedi.
İŞ-DER: Fabrika işçileri tedirgin
Türkiye’deki pamuk ipliği üretiminin %36’sının gerçekleştirildiği Kahramanmaraş bile alarm veriyor. 9. Köy’e konuşan İşçiler, bölgeden yıl sonuna doğru bazı iplik tesislerinin durma noktasına geldiği, birkaç tesisin kapatıldığı ve fabrikalardaki işçi çıkışlarının arttığını söyledi.
İşçi Haklarını Koruma Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (İŞ-DER) Başkanı Sultan Ünal da bu haberleri doğrulayarak, “Kahramanmaraş’ta pamuk ipliği üretilen en az 5 işletmenin kapatıldığı duyumlarını alıyoruz. Diğer işletmelerden bazıları kısmi çalıştırmaya başladı, bazıları da kapanmak üzere. Çalışan işçiler arasında da bu belirsizlik tedirginlik oluşturuyor” dedi.
Fabrikada çalışan işçilerin çoğunun belli bir yaşın üzerine gelmiş, başka bir işte çalışmamış insanlar olduğuna dikkat çeken Ünal, “Dolayısıyla bu kişilerin yeniden iş bulma durumu çok zor. İşverenler istihdam sağladıklarını söylüyorlar ama gerçekte böyle bir şey yok” diye konuştu.
Belirsizliğin en az 6 ay daha devam edeceği tahmininde bulunan Ünal, “Önümüz kış. Artan enflasyon en çok işçileri vuruyor. Bu duruma acil bir çözüm getirilmesi gerekiyor” dedi.
İş CİMER’e başvurmaya kadar vardı
Bölgede bir fabrikaya bağlı elektrik işleri ile uğraşan aynı zamanda İŞ-DER Başkan Yardımcısı da olan Bilal Gültekin ise, sorunları CİMER’e bildirmeye kadar vardırdı. CİMER’e yaptığı başvuruya karşılık, sadece işçi ve işveren arasındaki yasal prosedürler üzerine bir bilgilendirme oldu. Gültekin, sektörde yaşanan durumu şöyle anlattı;
“Sürekli işçi çıkışları veya ücretli izinlerin verildiğine yönelik mesajlar alıyorum. Aylardan beri tekstil emekçisi olarak serzenişlerimize hep sessiz kaldılar. İşveren ve işçiler artık karşı karşıya geliyor. Pandemiden beri küçük işletmeler hep stok çalıştı. Şu an stoklar şişti. Üretimde rekor kıran firmalar yarı zamanlı çalışmalara döndü. İşin içinden çıkamayanlar kapılarına kilit vurdu.”
“Alım gücü zayıflayan insanlar daha fazla çalışmaya yöneliyor”
Bağımsız Direniş İşçileri Sendikası(BADİS) Başkanı Metin Burak ise işçilerin uzun çalışma saatleri ve iş yükünün artmasının işsizliği doğurmasına dikkat çekti. Burak “Biz alım gücümüz düştükçe fazla çalışmaya yöneliyoruz. Bu da işsizliği doğuruyor. Bir işçi günde 12 saat çalışır, hafta sonu ve resmi tatiller de çalışır ve bir çalışan kapasitesinden fazla 15-20 tane makineye bakarsa işsizlik artar. Birkaç kişinin yapacağı işi bir kişi yapıyor. İş saatlerinin ve işçi yükünün düşürülmesi gerekiyor” dedi.
Emekli maaşı yetmeyince yeniden çalışmaya başlayanlar olduğunu, ayrıca kaçak işçi çalıştıran işletmeler bulunduğunu da vurgulayan Burak, emekli sayısının 14 milyonu bulduğunu ve en az dörtte birinin aktif çalıştığını da söyledi.
HABER : Haber: Elif Ataysın
GÜNDEM
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023GENEL
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.