Zuhal Çiloğlan / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos
Kayseri Develi’de 2013’de başlayan maden inşaatı 2020’de altın üretimine geçti. O tarihten beri de çevre halkının ve cıva zehirlenmesi yaşayan işçilerin hukuk mücadelesi başladı. Maden sahasına 5 km uzaklıkta yaşayan 76 yaşındaki Mustafa İnanç, 10 yıldır hayatlarında nelerin değiştiğini 9. Köy’e anlattı:
“Yeşil alanlarımıza zarar verdiler. Ağaçlarımızın dalları kuruyor, sebzelerimiz hep çürüyor. Elmalarımız eskisi gibi gür olmuyor. Normalde Ekim’in 10’undan sonra dökülen elmalar yaz ortası olmadan yerdeler. Bahçelerimiz hasır gibi oldu.“
Madendeki patlamaların su kaynaklarına zarar verdiğini ve hayvanlarını otlatamadıklarını belirten İnanç, şunları söyledi:
“Madende her gün patlama oluyor. Sularımız kesiliyor, su borularımız zarar görüyor. İçme suyumuz pek kesilmiyor ama dağlarımızda su kalmadı. Derelerimiz eskiden gürül gürül akardı. Hastalık da kapıyoruz. Siyanür yüzünden oluyor diyorlar. Hayvanlarımızı bile otlatamıyoruz. Madenin olduğu alan bayağı büyük, meşelikle kaplı. O sınıra giremiyoruz. Hayvanları otlatacak başka yerler buluyoruz ama artık daha çok zorlanıyoruz.“
Centerra Gold Inc. şirketinin sahip olduğu altın madeni Öksüt Madencilik San. Tic. A.Ş tarafından işletiliyor. O madende cıva zehirlenmesi yaşayan maden işçileri için iki buçuk yıldır hukuk mücadelesi veren Avukat Ufuk Doğan, Öksüt altın madeninde 16 adet ÇED ihlali tespit edildiğini aktardı. Konuya ilişkin 9. Köy’e değerlendirmelerde bulunan Doğan, “Burası, Türkiye’nin madenlerinin nasıl ve hangi gizli ortaklar eliyle yağmalandığını gösteriyor. İnsanlarımızın ölecekleri bildikleri halde zehirlediler. Bu insanlar zehirlendiklerinin de farkında bile değildi” şeklinde konuştu.
Dönemin Çevre İl Müdürünün madene ait ihlalleri tespit ettiğini ve yetkilileri uyardığını aktaran Doğan’ın şu sözleri ise dikkat çekti:
“Çevre İl Müdürü, ÇED raporunun derhal iptal edilmesi gerektiğini söylemiş. Bırakın ÇED raporunu iptal etmeyi, ÇED revizyonu verilerek maden sahası genişletildi. Bu revizyonu veren de Mehmet Özhaseki. Bakan olduğu 2. gün bu revizyonu onayladı. Yani bu şirketin altın çıkaracağı açık ocağın alanını genişletti. Bunlara 3 milyar dolarlık bir rezerv hediye etti.“
Amerikan Zehir Merkezi’ne göre bir yerde 0,473 gram cıva bulunursa oranın afet alanı ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, şunları aktardı:
“Cıva fiziki olarak gözlemlenmeye başlandıysa derhal işlem durdurulup AFAD’a haber verilir. 9 m2 odanın içindeki onlarca kilo cıva buharlaştı, işçiler bunu soludu. Güvenlik personeline maskesiz, korumasız 8 saat nöbet tutturdular. Hiçbir önlem alınmadı. Çok özel kıyafetlerle temizlenmesi gereken cıvayı, 4 ay boyunca paspaslarla işçilere temizlettiler. Mahkemeye sunduğumuz iç yazışmalar bunu kanıtlıyor. 100’ün üzerinde adam ölecekti ve kimse neden öldüklerini de bilmeyecekti. Bu adamların öldürmeye teşebbüsten yargılanmaları gerekiyordu. Buna rağmen hiçbir şey yapılmadı.“
Mahkeme sürecinde toksikolog bulamadığını aktaran Doğan çarpıcı iddialar dile getirdi: “Türkiye Toksikoloji Derneği eski başkanı Centerra’nın Türkiye sorumlusunun arkadaşı çıktı. Türkiye’deki birçok altın madeninin ÇED raporlarını veren profesörler de bu şirketlerin gayri resmi elemanlarıdır.”
Öksüt madencilikte çalışırken cıva zehirlenmesi yaşayan ve ismini vermek istemeyen bir işçi ise “Biz tazminatımızı alıp davayı kapattık. Çünkü, davanın hiçbir yere varmayacağını anladık. Bu ülkede hukukla hiçbir şey çözülmüyor. Konuştuğumuz, konuşacağımız her şey teferruat” ifadelerini kullandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.