DOLAR 41,7046 0,23%
EURO 48,6443 0,43%
ALTIN 5.288,501,52
Ankara
22°

AÇIK

Bir dönüşümün eşiğinde: Bergama Tiyatro Festivali

Bir dönüşümün eşiğinde: Bergama Tiyatro Festivali

Bergama bu yıl da Tiyatro Festivali’ne kapılarını açtı. 22 Ağustos’ta başlayan ve 24 Ağustos’ta sona eren festival bu yıl temasını “dönüşüm eşiğinde bir kent” olarak belirledi. Festival boyunca sanatseverler tiyatro ile birlikte Bergama’nın tarihsel ve kültürel mekanlarını festival programı kapsamındaki kent yürüyüşleri ile keşfetme fırsatı buldu.

ABONE OL
3 Ekim 2025 09:52
Bir dönüşümün eşiğinde: Bergama Tiyatro Festivali
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Elçin Yeni

Bergama Tiyatro Festivali bu yıl 22-24 Ağustos tarihlerinde gerçekleşirken, festival boyunca sanatseverler tiyatro ile birlikte Bergama’nın tarihsel ve kültürel mekanlarını keşfetme fırsatı buldu. Festival kapsamında tarihsel mekanlarda çeşitli tiyatro yapımları izleyicilerle buluşurken aynı zamanda çeşitli panel ve kent yürüyüşleriyle Bergama’nın tarihsel ve kültürel önemi ziyaretçilere aktarıldı.

Festival programının ilk gününde Berksav Oda Tiyatrosu’nun “Baş Belası”, TiyatroPol’un “Çok Uzak Çok Yakın” ve Tiyatro Bal Posruğu’nun “Leyla ile Mecnun Değil” adlı yapımları sahnelendi.

İkinci gün Fest408’in “Shitland”, İYYÜ GSF’nin “Kozalar” ve Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun “Bekleyen Dargın Anılar” oyunları izleyiciyle buluştu.

Son gün ise Fest408’in “Angst”, ACT Project’in “Of, ah, oh” ve Echoes Sahne & MA Platform’un “Khôra” yapımları sahnelendi.

Eren Arıkan

“Seyirci geleceğin festival yapısının ilk filizlerine tanıklık ediyor”

2018 yılından bu yana salgınlar, krizler, afetlerle bir dönüşüm sürecine şahitlik eden festival ekibi bu yılki teması “Bir dönüşüm eşiğinde: Bergama Tiyatro Festivali” olarak belirledi. Bu dönüşüm için festival kurucu ortağı Eren Arıkan, şöyle konuştu:

2018’den bugüne festival her edisyonunda hem program hem de örgütlenme açısından farklı deneyimler kazandı. Bu yolculuk kimi zaman krizlerle kimi zaman imkânsız görünen koşullarla sınandı. Bugün geldiğimiz noktada, aslında hep konuştuğumuz ama hayata geçirmeyi zamana bıraktığımız bir yapı artık zorunluluk haline geldi: kişilere bağımlı olmayan, gücünü Bergama’dan alan, kolektif ve sürdürülebilir bir model.”

Festival Koordinatörü Melis Balaban ise açılışta yaptığı konuşmada bu yıl seyircinin karşısına çıkan şeyin sadece bir program değil; dönüşümün sahadaki ilk izleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

Seyirciyi bu kez yalnızca oyunlarla buluşturmakla kalmayıp, festivalin geleceğini kurma iradesinin bir parçası olmaya davet eden bir deneyim bekliyor. Asklepion’daki özel oyunlardan gençlerin sahnelediği işlere, kentin sokaklarına taşan etkinliklerden panellere uzanan programın her adımı, Bergama’da yeni bir kültürel dönemin başlangıcına işaret ediyor. Panellerde kentin kültür politikalarını tartışacağız, yürüyüşlerde Bergama’nın katmanlı belleğini adım adım keşfedeceğiz, sokaklarda ve meydanlarda beklenmedik karşılaşmalar yaşayacağız. Yani seyirci, hem alıştığı güçlü deneyimi bulacak hem de geleceğin festival yapısının ilk filizlerine tanıklık edecek.

“Bergama’nın kendisi bir tiyatro sahnesi”

Bölge halkından da süreç içerisinde destek gördüklerini söyleyen Arıkan, ev sahibi olan Bergamalıların lojistik destek, mekan bulma sürecinde yardım ettiklerini söyledi. Arıkan festivalin Bergamalıların sahiplenmesi ile büyüdüğünü ve yerel sahiplenme ile dönüşüm sürecinin başladığını ekledi. “Bergama’nın kendisi bir tiyatro sahnesi. Yüzyıllar boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış bu coğrafyada attığınız her adımda bir hikâyeyle, bir katmanla karşılaşıyorsunuz” diyen Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Biz festivalde bu katmanları yalnızca ‘arka plan’ olarak kullanmıyoruz; aksine onları oyunun, etkinliğin ve seyir deneyiminin ayrılmaz bir parçası haline getiriyoruz. Bu yüzden yürüyüşlerimiz ya da müze gezilerimiz, programın yan etkinlikleri değil, festivalin özünü tamamlayan deneyimler. Bir oyunu Asklepion’da izlemek, Çamlıpark’ta buluşmak ya da Bergama sokaklarında yürümek; hepsi tiyatronun sınırlarını genişletiyor.”

“Gençlerle birlikte üreten bir festival olmayı amaçlıyoruz”

Festival ekibi genç kadrosu ile dikkat çekerken festivalin sürdürülebilirliğinde gençler “işin ucundan tutan” olarak değil festivalin ana aktörleri olarak konumlandırılıyor. Gençlerin hayallerini, enerjilerini ve meraklarını merkeze koyduklarını söyleyen festival kurucu ortağı Arıkan, sözlerine şu şekilde devam etti:

Bergama Tiyatro Festivali hikayesinin en başından beri hayali, bağımsız ve sürdürülebilir bir yapının kurulması. Bu hayalin gerçekleşmesinde en kritik rol yerelin meseleyi sahiplenmesi ve gençlerin üstlenmesi. Çünkü onların katılımı, inanıyorum ki festivali birkaç günlük bir etkinlik olmaktan çıkarıp yıl boyuna yayılan bir kültür hareketine dönüştürecek.”

Festival Koordinatörü Melis Balaban ise “Gençlerle dönüşmek bizim için yalnızca bir tercih değil, festivalin geleceğini mümkün kılacak en önemli dayanak. Onların hayallerini, meraklarını ve enerjilerini merkeze koyduğumuzda ortaya çıkan şey sadece bir festival programı değil, kolektif bir deneyim oluyor. Katılımcı tasarım süreçleriyle onların fikirlerini dinledik; gençleri yalnızca 2işin ucundan tutan’ değil, doğrudan kurgulayan ve yürüten aktörler olarak konumlamak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Biz gençler için değil gençler ile birlikte üreten bir festival olma amacı taşıyoruz” diye konuştu.

Festivalin genç gönüllülerinden Dilan Güneş, “Bergama Tiyatro Festivali, yalnız olmadığımı bildiğim ve kendimi mutlu hissettiğim bir alan. Gönüllü olarak yaptığımız her bir işin tek başına çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Her yaptığımız ve paylaştığımızla bu festivali bir adım daha öteye taşımış olduğumuz için kıymetli olduğu kadar da önemli bir yere sahip gönüllülük kavramı” dedi.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.