Delal Demir
22 yıllık iktidar sona erdi
2002 yılından bu yana İstanbul Barosu’nu yöneten Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, bu seçimde iki farklı adayla yarışarak baro yönetimini 22 yıl sonra kaybetti. Grubun adaylarından Filiz Saraç, 4 bin 67 oyla (yüzde 13,81) dördüncü, diğer adayı
Ali Gürbüz ise 3 bin 987 oyla (yüzde 13,54) beşinci sırada yer aldı. İki adayın toplam oy sayısı ise 8 bin 54 oldu. Seçimin bu sonucu, baro içindeki gruplaşmaların da etkisini ortaya koydu.
Kaboğlu’nun en yakın rakibi, Avukatın Yükselişi Hareketi’nin adayı Hasan Kılıç oldu. Kılıç, 5 bin 537 oyla (yüzde 18,80) seçimleri ikinci sırada tamamladı. Kılıç, 2022 seçimlerinde de ikinci sırada yer almıştı. Avukat Hakları Grubu’nun adayı Turgay
Bilge ise 4 bin 993 oyla (yüzde 16,95) üçüncü oldu.
Kaboğlu’nun zaferi, Haliç Kongre Merkezi’nde büyük bir coşkuyla kutlandı. Katılımcılar, “Hak, Hukuk, Adalet“, “Jin, Jiyan, Azadî” ve “Direne direne kazandık” sloganları atarken, halaylar çekildi. Kutlamalar sırasında hayatını kaybeden avukatlar Tahir Elçi ve Ebru Timtik’i anarak, “Hepimiz Elçi’yiz, öldürmekle bitmeyiz!” ve “Ebru Timtik ölümsüzdür!” sloganları atıldı.
Seçim zaferinin ardından Haliç Kongre Merkezi’nin fuaye alanında bir sandalyenin üzerine çıkarak ilk konuşmasını yapan Kaboğlu, sözlerine “Kazanan İstanbul Barosu oldu.” diyerek başladı. Hiçbir zaman dışlayıcı olmayacaklarını vurgulayan Kaboğlu, tüm grupların seçimde kazandığını ifade etti; “Sizler vaatlerimize oy verdiniz. Bu vaatler aslında anayasamızın temel ilkeleri, uluslararası hukukun genel ilkeleridir.” dedi.
Kaboğlu seçim sonrası yaptığı konuşmada, İstanbul Barosu’nun yeni başkanı olarak izleyecekleri politikaları detaylı bir şekilde anlattı. Avukatlara hitap ederken, baronun geleceğine dair güçlü mesajlar verdi ve vaatlerini hızla hayata geçireceklerini belirterek şunları söyledi: “Oy verdiğiniz vaatlerimizi yarın sabahtan itibaren teker teker uygulamaya koyacağız. Birincisi şu anda yürürlükte olan mevzuat içerisinde yapılabilecek olanlar. İkincisi yasa önerileri, üçüncüsü ise anayasa karşısındaki tavrımız.”
Konuşmasına İstanbul Barosu’nun bir kamu hizmeti sunduğunu vurgulayarak devam eden Kaboğlu, “İstanbul Barosu bir ticari kuruluş değildir. İstanbul Barosu, hukukun üstünlüğünü savunan ve avukatların üye olduğu büyük bir örgüttür. Biz, hukuku öne çıkaran, hukukun evrensel ilkelerine bağlı bir baro olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu noktada hiçbir avukatı dışlamayacağız, kapsayıcı bir yönetim anlayışını benimseyeceğiz.” diye konuştu.
Kaboğlu, yeni anayasa tartışmalarına değinerek “yargı bağımsızlığı” vurgusu yaptı. Kaboğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Yargı bağımsızlığı temelinde, meclis önünde sorumlu bir hükümetin kurulması yönünde anayasa değişikliği olması gerektiğini hep savunacağız. Bugünkü seçimi anayasanın değişmez maddeleri bağlamında yaptık. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir. Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi, tıpkı 2001 yılında yapıldığı gibi.”
Anayasa değişikliklerinin geçmiş örneklerinden bahseden Kaboğlu, şu detaylara dikkat çekti:
“1995 yılında anayasanın başlangıç kısmında bulunan ırkçı ibareler çıkarıldı. 2001 yılında ise anayasanın 14. maddesine ‘İnsan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet’ tanımı eklendi. Bu değişiklikle, 1961 Anayasası’nda öngörülmüş olan ‘İnsan haklarına dayanan devlet’ kavramı yeniden anayasaya girmiş oldu ve daha da ileriye götürüldü. Anayasa Mahkemesi de artık bu kavramı kullanmaya başladı.”
Kaboğlu, insan haklarına dayanan laik ve hukuk devletinin korunmasının her zaman en büyük öncelikleri olduğunu belirterek, “Biz her zaman insan haklarına dayanan, laik ve hukuk devletini savunacağız.” dedi. Kaboğlu, geçmişte İstanbul Barosu’nun yönetimine katkı sunmuş tüm yöneticilere de teşekkür ederek, “Bu baro hepimizin ortak mirasıdır. Geçmiş yöneticilerden deneyimlerini bizlerle paylaşmalarını bekliyoruz. Biz hiçbir zaman dışlayıcı olmayacağız, baroyu katılımcı ve kucaklayıcı bir anlayışla yöneteceğiz” dedi.
Seçimin ardından, İstanbul Barosu’nda yeni bir dönemin başladığını belirten Kaboğlu, bu değişimin avukatlar ve hukuk camiası için yeni fırsatlar sunacağını ifade etti: “Biz kollektif bir yönetim kuracağız ve bu yönetim hukukun üstünlüğünü koruma konusunda taviz vermeyecektir. Baromuzu daha güçlü bir yapıya kavuşturmak için tüm gruplarla birlikte çalışacağız.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.