Haber: Mervan Sak / Kapak Fotoğrafı: ANKA
Mesleki anlamda birçok sorunla karşılaşan ve bu sorunların bir türlü çözüme kavuşamadığını dile getiren ücretli öğretmenler, 9. Köy’e konuştu. Maaş, sağlık sigortası, atama, meslekte yükselme ve emeklilik gibi özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini dile getiren ücretli öğretmenler, daha önce dershane öğretmenlerine tanınan kadro hakkının kendilerine de verilmesini istediler.
9. Köy Haber Merkezi ücretli öğretmenlerin nabzını tuttu, sorunları ve çözüm önerilerini dinledi.
Ücretli öğretmenlik görevinde ilk yılının olduğunu ve görev yaptığı okulda alanı dışında farklı derslere de girdiğini söyleyen Z.Ö, “Göreve başlamadan önce kadrolu öğretmen ile ücretli öğretmenler hakkında ayrım yapıldığını duyuyordum. Göreve başlayınca ne demek istediklerini daha iyi anlıyorum. Psikolojik olarak bir eksiklik hissettiriyorlar. Her ne kadar bir öğretmen olduğumuzu kabul etsek de kadrolu olmadığımız için bizi tam olarak öğretmen görmeyen birçok kadrolu öğretmen var. Kadrolu olmadığımızdan dolayı devlet lojmanında kalmamamız gerektiğini bile duymuştum. Devlet bile bu ayrımı yaparsa kadrolu öğretmenlerden bizi bir öğretmen olarak görmelerini bekleyemeyiz zaten” dedi.
Kadrolu bir öğretmen ile çalışma saatlerinin aynı olduğunu fakat ücret farkının çok olduğunu dile getiren Z. Ö., “Aldığım ücret çok az, bu sistemi adaletli bulmuyorum. Hiç kimse keyfinden yapmıyor ücretli öğretmenliği ama bu kadar da yerin dibine sokmasınlar. Aldığım ücretten dolayı dalga geçenler bile oldu. Asgarî ücretliler bile daha fazla alıyor, hele ki resmî tatillerde okula gitmediğimizden dolayı o günün ücretini bile kesiyorlar. Aldığım ücret KPSS kitaplarıma anca yetiyor. Benim KPSS çalışmam gerektiği yerde mecburi olarak çalışmak zorundayım. Ücretli öğretmenlik için kendi yaşadığım yerden başka bir yere geldim. Bununla da dalga geçenler oldu. Evet mesleğimi seviyorum ama belli bir süre sonra aldığım tepkilerden, gerçek bir öğretmen yerine konulmadığımdan, verdikleri ücretten, bizi saatlik çalışan olarak görmelerinden dolayı beni mesleğimden soğuttu. Gereğinden fazla çalışmama rağmen aldığım maaşla kendim için bir alışveriş bile yapamıyorum, aileme katkı sağlayamıyorum” şeklinde konuştu.
Ücretli öğretmenlikte çözüm bekleyen birçok sorunun olduğunu ifade eden B.T., ise şu ifadelere yer verdi:
“Kendi açımdan sorunlardan bahsedecek olursam, sigortanın yarım gün yatması, bütün öğretmenlerle aynı çalışmamıza rağmen aldığımız ücretin hiçbir şekilde emeklerimizi karşılayamaması temel sorunların başında geliyor. Asgari ücret, açlık sınırının altında ve bizim asgari ücretin de altında bir maaş almamız kabul edilebilir değil. Ayrıca tatillerde ek derslerin kesilmesi ya da hastalandık diyelim hemen o günün ücretinin kesilmesi gibi durumlarla karşı karşıyayız. Yani kısacası biz ücretli öğretmenler herhangi bir hakka sahip değiliz maalesef.”
Yaklaşık 6 yıldır Milli Eğitime bağlı okullarda ücretli öğretmenlik yaptığını belirten U.Ö., meslekte yaşadığı sıkıntıları ve mesleğe dair görüşlerini şöyle anlattı:
“Meslekte karşılaştığım zorlukların başında ötekileştirilme gelmektedir. Deneyimlediğim kadarıyla ücretli öğretmenler veli, okul idaresi ve il-ilçe Milli Eğitim personelleri tarafından önemsenmiyoruz. Yine aynı şekilde çalıştığım okullarda sözleşmeli veya kadrolu öğretmenlerin de genel olarak ücretli öğretmenlere karşı ötekileştirme gibi tutumları olabilmektedir. Çalışma süremiz ve aldığımız ücret arasında bir kıyaslama yaptığımızda aldığımız ücretin meslek onuruna yakışmayacak miktarda olduğunu düşünüyorum. Asgari ücret altında maaş aldığım için bu, beni değersiz ve mutsuz hissettirmektedir. Bundan ötürü özlük haklarımızın iyileştirilmesi ve geçim sıkıntısı çekmeyecek şekilde bir ücretlendirme yapılması gerekmektedir. Kendi mesleğim olması nedeniyle ücretli öğretmenlik yapmayı tercih ediyorum. Bir de yaşadığım coğrafyada başka alternatif olmadığı için çalışmaya devam etmekteyim. Ayrıca özellikle ataması az olan bölümlerden mezun olup uzun süre ücretli öğretmenlik yapmış kişilerin kadroya alınmasını istiyorum. Tıpkı daha önce dershane öğretmenlerine tanınan kadro hakkının bize de verilmesini istiyorum. Yıllarca bu işi yapan deneyimli öğretmenleri kadroya alınması isabetli bir karar olacaktır.”
Ömer Parlakçı
Gaziantep EĞİTİM-SEN Şube Başkanı Ömer Parlakçı, ücretli öğretmenliği eleştirirken, “Bu devletin bir ayıbıdır” dedi.
Parlakçı, “Sonuçta bu arkadaşlarımız Eğitim Fakültesini bitirmiş ya da başka bölümlerden mezun olup formasyon alarak öğretmenlik yapma durumuna gelmişlerdir. Şimdi bu arkadaşlar, öğretmenlerin işini yapıyorlar ama öğretmenlerin maaşını alamıyorlar” dedi. Öğretmen maaşının asgari ücretin altında kaldığını belirten Eğitim-Sen Şube Başkanı şunları söyledi:
“Kadrolu öğretmenlik haklarından faydalanamıyorlar. Düşünün ki bir ücretli öğretmen arkadaşımız, benim gibi ben de öğretmenim, okula gelip benimle aynı işi yapıyor ama benim aldığım maaşı alamıyor, çalışma güvencemden faydalanamıyor. Yerine bir öğretmen geldiğinde ya da atama olduğunda bu arkadaşlar işlerinden olabiliyorlar. Yani ipin ucundalar, her an işleri elinden alınabilir. Ayrıca asgari ücret altında çalıştırılıyorlar. Düşünün devlet asgari ücretin altında eleman çalıştırılıyor. Yani bu da devletin büyük bir ayıbı. Bu açıdan biz EĞİTİM-SEN olarak yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz.”
Öğretmen atamasına da değinen Parlakçı, Türkiye’de öğretmen açığı olduğunu, o açığın da ücretli öğretmenlerle kapatıldığını söyledi. Ücretli çalışanlara kadro verilmesini isteyen Parlakçı, “Birçok arkadaşımız evli, işi yok, bu parayla geçinemiyor. Bir ev kirası bile değil aldıkları ücret” sözleriye özetledi tabloyu.
Okullarda ücretli öğretmenlere yönelik bir ayrışmanın olduğunu ifade eden Parlakçı, son olarak şunları dedi: “En önemli noktalardan biri de okullarda bu arkadaşlarımıza dönük bir dışlanmışlık var. Kendileri, kadrolu öğretmenlerin arasına giremiyor. Böyle bir çekiniklik var. Sanki herkes gerçek öğretmen, kendisi böyle geri duruyor. Bu açıdan çalışma koşulları da çok zor. Bu arkadaşlarımız için önümüzdeki hafta ne olacağı belli olmuyor. Her an işlerine son verilebiliyor. Bu yüzden kendilerine dönük bir planlama da yapamıyorlar.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.