Serkan Talan
Osmaniye’nin 15 bin nüfuslu ilçesi Toprakkale’de kurulan ilk kadın kooperatifi geleneksel kilim dokumacılığını yaşatarak ilçenin tanıtımına katkı sağlıyor. Toprakkale Kilim Kooperatifi’nde bir araya gelen kadınlar kök boya kullanarak el dokuması kilimler üretiyor. Bu geleneksel kilimlerin en büyük özelliği ise yıllarca bozulmadan kalabilmeleri.
Yaklaşık 6 ay önce kaymakamlığın desteğiyle kurulan Toprakkale Kilim Kooperatifi, ilk genel kurul toplantısını yeni binasında gerçekleştirdi. Kadınların el emeğiyle ürettiği kök boyalı kilimler geleneksel yöntemlerle dokunuyor. Kooperatif bünyesindeki kadınlar hem üretim yaparak aile ekonomilerine katkı sağlıyor hem de ilçelerinin tanıtımına destek oluyor.
Tamamen doğal yöntemlerle üretilen kök boyalı kilimler, kimyasal boya içermediği için sağlık açısından da oldukça faydalı. Kadınların elinde adeta bir sanat eserine dönüşen bu kilimler, Toprakkale’nin tanıtımında önemli bir rol oynuyor.
Şule Çukadar
Kooperatif Başkanı Şule Çukadar, genel kurul sonrasındaki ilk işlerinin marka başvurusu yapmak olduğunu belirterek, “Şu anda ‘Toprakkale’ adıyla marka başvurusu yaptık. 10 yıldır bu işin içindeyim ve diğer kadınlara öğretmek benim için büyük bir heyecan kaynağı” sözleriyle hislerini dile getiriyor. Kadın kooperatifinin ilçede bir ilk olduğuna dikkat çeken Çukadar, şunları söylüyor: “Biz kadınlar, atalarımızdan miras kalan kilim dokuma sanatını yaşatıyoruz. Kök boyalarla hazırlanan yün ipler, el dokuması tezgâhlarda şekilleniyor. Zahmetli bir iş ama severek yapıyoruz. Amacımız kadınlara iş imkânı yaratmanın yanı sıra yüzyıllardır süregelen bu geleneği gelecek kuşaklara aktarmak.”
Çukadar, kadın dayanışmasının bu noktaya gelmelerinde önemli rol oynadığını belirterek, her geçen gün kooperatifteki kadın sayısının arttığını belirtiyor.
Elif Çolak
Kooperatif üyelerinden Elif Çolak ise kilim dokuma sürecinin sabır ve emek gerektirdiğini vurgulayarak şöyle konuşuyor: “Sabah kooperatif binamıza gelip ilmek ilmek kilim dokuyoruz. Bir metrekarelik bir kilimin tamamlanması bir ay sürebiliyor. Ancak eli hızlı olanlar bu süreyi 15 güne kadar indirebiliyor. Burada üretim yaparak hem stres atıyoruz hem de ev ekonomisine katkıda bulunuyoruz.”
Çolak, bu işin el emeği ve göz nuru gerektirdiğini belirterek, “Yüzyıllardır devam eden bir sanatı icra etmek bize iyi hissettiriyor. Yeni binamıza taşındık. İnşallah daha büyük başarılara imza atacağız” diyor. Çocukluğundan beri kilim dokumaya ilgi duyduğunu söyleyen Çolak, “8 yıldır hocamla birlikte çalışıyorum. Annem ve büyüklerim de bu işi yapardı. Geleneklerimizi yaşatmak hoşuma gidiyor. Bizden sonraki nesillere de bu mesleği aktarmak istiyoruz. Genç kızlarımızı da bu işe yönelmeye davet ediyoruz.” ifadelerini kullanıyor.