1962 yılında babasının vefatından sonra 13 yaşında, Ankara’nın Cebeci semtindeki bakkal olarak meslek hayatına başlayan Bendevi Palandöken, 1984’te Ankara Bakkallar ve Bayiler Derneği’ne başkan seçildi. 1990’da Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Başkanlığı’na seçilen ve bu görevi halen devam eden Palandöken, 2007’de seçildiği Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanlığını da sürdürüyor. 24 Saat Gazetesi olarak Palandöken ile konuştuk. Palandöken’in, 1970’lerdeki bakkal dükkânı hâlâ çalışıyor. Ve o yıllarda kullandığı teraziyi makamında özenle sergiliyor. Esnafın sorunları konusunda oldukça dertli olan Palandöken, sözlerine şöyle başlıyor: “Esnaflık erozyona uğradı. Bakkal, mahallenin dert ortağıydı, kredi kartıydı. Ek hesabıydı. Bir teyze çocuğuna şunu diyebilirdi: ‘Koş evladım bakkal amcandan 20 lira al. Akşam baban gelince veririz’ derdi. Bakkal olarak bizim de hayallerimiz vardı o zamanlar. Esnafın yanındaki çırak, evladı gibiydi. Mesleğin ayrıntıların öğrenirdi. Şimdi öyle mi? Makine mi bozuldu, hemen servis geliyor, parça değişiyor. Oysa çırak parçayı temizliyordu, iş tamam. Tüketici 10 lira yerine 100 lira vermekten kurtuluyordu.”
“Sicil affı değil, düzeltme istiyoruz” diyen Palandöken, bunun esnafın, ticaretinin devamı için gerekli olduğuna dikkat çekip “Kredi veriyoruz diyorsun ama esnaf bu krediden yararlanamıyor ki. Bankalar sicil kötü diyor vermiyor. Bir de ne oldu biliyor musunuz? Borcu borçla ödeme alışkanlığı gelişti. Borç katlanıyor da katlanıyor. Sonunda ödenmeyecek hale gelince sonuç iflas” diye konuşuyor.
TESK Başkanı piyasada kalitenin bozulduğunu söylüyor ve şöyle açıklıyor: “Haksız rekabet var. Herkesin canının istediğini yapamaması lazım. Bir bakıyorsun bugün bakkal, yarın müteahhit. Eskiden bonservis vardı. Bakalım eğitimin var mı, bu işi biliyor musun? Uçak da alabilirsin ama kullanabilir misin? Adam araba alıyor ertesi gün yolcu taşıyor. Şoför oluyor. Her şey çoğaldı ama kalite düştü maalesef.”
Ahilik Fonu
Esnafın derdinin çok olduğuna işaret eden Palandöken, “Ahilik Fonu” kurulması için çok emek verdiğine değinip “Düşünebiliyor musunuz şimdi de kaldırılsın diye uğraşıyoruz” diyor ve devam ediyor: “Ahilik Fonu’nu esnafın kıdem tazminatı gibi düşünmüştük. Yani esnaf yaşlanınca ya da işini bıraktığında birikmiş parasını alacaktı. Bu fona bir pay esnaf, iki pay da devlet koyacaktı. Böyle olmadı. İki pay esnaf, bir pay devlet koyuyor. Hadi bu da neyse şimdi bir de iflas şartı getirildi. Yani iflas ederse ancak yararlanabilecek. Esnafa yaramadığı gibi sırtında yük oldu. Şimdi kaldırılsın istiyoruz.”
Norm Birliği
SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı SGK olarak birleştiğinde çalışanlar arasında norm birliği gerçekleşeceğinin söylendiğini ancak bunun gerçekleşmediğini belirten Palandöken, Bağkurluların yine en az emekli maaşını almaya devam ettiklerini ekliyor.
Ara Güler’in hatırası
Bir antika meraklısı, Palandöken. Odası eski radyo, daktilo, gramafonlarla dolu. Bunlara bakarken bir camlı dolap dolusu fotoğraf makinesi gördük. Kocaman flaşlar, marka marka makineler. Palandöken, “Fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in hayatı boyunca kullandığı makineler bunlar. Biliyorsunuz kendisi için ‘Ben foto muhabiriyim’ derdi. Bir Büyükelçi’den aldım. O’na vermiş. Türkiye’den ayrılırken kendisinden rica ettim. Bu topraklarda kalsın deyip aldım.”
HABER : NİHAL ALP / ANKARA
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.