Salgından en çok etkilenen alanlardan biri de müzik sektörü oldu. Konser mekânı işletmecisinden müzisyenine, sesçisinden ışıkçısına, sahne ekipmanı kuranlardan sahne amirine kadar sektörün tüm emekçileri dokuz aydır işlerini yapamıyor. Birçoğu sosyal güvencesiz çalışan müzik emekçileri, işe giriş ve çıkış tarihleri bulunmadıkları için bu süreçte devletten herhangi bir destek de alamadıklarını söylüyorlar. Müziğin sesi kısılınca birçoğu farklı sektörlere yöneldi. Konserler olmadığı için çalışacak yeni alanlar arayanlardan kimi pazarcı oldu kimi de taksici…
Ev kiraları ve faturalarını ödeyebilecekleri bir destek talep eden müzik sektörü çalışanları bu süreçte yaşadıklarını ve taleplerini 24 Saat Gazetesi’ne şöyle anlattılar:
SEKTÖRÜN YÜZDE 50’Sİ FARKLI BİR İŞE YÖNELDİ
Mehmet Kolabaş (Sahne amiri): Hiçbir gelir yok, giderler sabit. Ekstra işler yapmaya başladık bu süreçte. Kenarda köşedeki paramızı kullandık. Bundan sonraki süreç ne olur kestiremiyoruz. Görünen o ki süreç bitse bile ciddi yaralar bırakacak. Sektördeki herkes zor durumda. Evine ekmek götüremeyen insanlar var. Sahne ve müzik sektöründeki insanların en önemli problemi sosyal güvencesi olmayan bir iş yapıyor olmamız. Sigorta yok. Sosyal güvence de olmadığı için devletin verdiği hiçbir destekten faydalanamıyorsunuz. Şimdi sendika kurmak, birtakım haklar elde etmek için çalışmalar var. Pandemi sürecinde insanlar ne kadar zor durumda ve yalnız kaldığını gördü. Yeni yeni bir araya gelmeye başladılar. Müzik sektöründe çalışanların yüzde 50’si farklı işlere yöneldiler. Birçoğu sektör değiştirmek zorunda kaldı. Dokuz ay çok uzun bir süre çünkü. Ben de taksi işi yapıyordum. Bundan sonra müzik sektörünü iş olarak görmeyecek birçok kişi var.
PAZARCILIK YAPMAYA BAŞLADIM
Hünkâr Çalışkan (Ses mühendisi): Bu süreçte uzun süre işler durunca ben de pazarcılık yapmaya başladım. Çok boşta kaldım. Ben de önlüğü taktım belime gittim pazar tezgahında çalıştım. Hala daha yapıyorum. Tüm birikmişim bitti. Evliyim, iki çocuğum var. Ayakta kalmaya çalışıyorum. Müzik sektörü zaman zaman zor durumlarda kalmıştı ama ilk kez bu kadar uzun bir süre direkt işler kesildi. Dokuz ayda en fazla altı konser yapmışımdır. Vergi verme gibi bir durumumuz da olmadığı için bu zamanda işsiz olduğumu kanıtlayamadım. İşten çıkış tarihi gerekiyor örneğin, işe giriş tarihimiz de yok ki. Benim talebim pandemide zarar gören herkese devletten sosyal yardım bekliyorum. En azından ev kiramızı, faturalarımızı ödeyeceğimiz sosyal yardım…
ONLİNE KONSERLE DESTEK OLMAYA ÇALIŞTIK
Metin Özülkü (POPSAV Yönetim Kurulu Başkanı): Müzik sektörü bu tarz toplumsal olaylarda, terör, salgın ya da ekonomik nedenlerle ülkedeki herhangi bir farklı rüzgârda ilk etkilenen kesim oluyor. Günübirlik çalışan bir sürü sahne emekçisi arkadaşlarımız var. Yapımcılar, besteciler, sanatçılar gibi daha kurumsal hale dönüştürülmüş müzik sektörü çalışanları var ancak sektörün büyük çoğunluğu günübirlik çalışan arkadaşlarımızdan oluşuyor. Böyle durumlarda bu arkadaşlarımız çok zor durumda kalıyorlar. Bu salgın şimdiye kadar gördüğümüz en büyük etkiyi yaratan şey oldu. Ocak ayında POPSAV yönetimine geldik. İki ay sonra pandemi başladı. POPSAV olarak bu süreçte mayıs ayında online bir konser yaptık. Burada sponsorlardan elde ettiğimiz gelirle 600-700 civarı müzisyen arkadaşımıza birtakım yardımlarda bulunduk. Bu tarz şeyleri çoğaltmak istiyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı bir çalışma yapıyor. Biz de meslek birlikleri, vakıf ve dernekler olarak bu çalışmanın içerisinde yer alıyoruz. İhtiyaç sahibi müzisyenlerle ilgili bir proje geliştiriliyor. Herhalde aralık sonuna doğru bir şey yapılacak. Meslek birlikleri, vakıflar, dernekler bu durumla ilgili ne yapılabilir diye kafa yoruyor. Daha sürdürülebilir bir durum yaratmaya çalışıyoruz.
GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI
Münir Atamer (Konser mekânı Dorock XL’ın sahibi): Bildiğiniz üzere pandemiyi en fazla hisseden sektör yeme içme ve eğlence sektörleri oldu. Zaten uzun zamandır zorda olan sektör bu şekilde daha dibe vurdu. Burada en büyük beklentimiz devletten ticari faaliyetlerimizin devam etmesi için gerekli tedbirlerin alınması yönünde. Avrupa’daki gibi bir hibe beklentisi değil, sadece ertelenmesi yönünde. Hibe bana çok olasılıklı bir şey gibi gelmiyor. Sadece beklentimiz personelimizi, kiralarımızı, vergilerimizi, kredilerimizi ödeyebilecek kaynaklarımız olsun. Bu süreci bu şekilde atlatalım. Buna da şükür diyeceğiz. Özellikle tüm sektör çalışanlarına buna barmeninden yardımına kadar, müzisyeninden tekniğine de kadar tüm emekçilere ciddi destekler gerekiyor. Yoksa bu bir iki ay için de daha çok iflaslar ve kötü haberler gelmeye devam edecek.
HABER : ESRA ÜLKAR – ARAŞTIRMA YAZISI
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.