Deniz Berk / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos
Milli eğitim yeni bir tartışmanın daha odağı oldu. Mesleki eğitimin ortaokuldan başlatılmasına ilişkin çalışma, “Çocukların devlet eliyle okuldan uzaklaşmasına neden olabilir” eleştirilerine neden oldu.
Sanayisi gelişmemiş bölgelerde 7. ve 8. sınıf öğrencilerine dönük mesleki eğitimin başlatılmasını öneren çalışma “yetersiz temel eğitim” ve “çocuk işçiliğini teşvik” tartışmasının da önünü açtı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan “Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi” yayımlandı. Belgenin, sektörel ihtiyaçlara cevap verebilen bir mesleki eğitim sistemi inşa edebilmek amacıyla sektör temsilcileri ve mesleki eğitim kurumları temsilcilerinin talepleri, sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ele alınarak oluşturulduğu belirtildi.
Belgenin stratejiler bölümünde temininde güçlük çekilen meslekler başta olmak üzere özel sektörün nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamanın amaçlandığı ifade edildi. Bu doğrultuda öğrencilerin işbaşı eğitimini önceleyerek mesleki eğitim verileceği ve özel sektörün kapasitesinin de meslek eğitiminde kullanılacağı belirtildi. Belgede karar verilen hedeflerin işleyişinde kamunun yanı sıra, 3308 sayılı Meslek Eğitim Kanunu çerçevesinde özel sektörden mesleki ve teknik eğitim paydaşları tarafından karar verilecek.
Belgenin hedefleri arasında sanayisi gelişmemiş bölgelerdeki öğrencilerin bölge mesleki ve teknik anadolu liselerine yönlendirilmesi, 7. ve 8. sınıf öğrencilerine yönelik mesleki eğitimin başlatılması ve organize sanayi bölgelerine yeni pansiyonlu meslek liselerinin kurulması gibi dikkat çeken öneriler bulunuyor.
Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesini, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Kemal Irmak değerlendirdi.
Irmak, eğitim sisteminde her gün anlam veremedikleri değişiklikler yapıldığını belirterek; “Yeni projenin adı, biliyorsunuz, herkesin bir mesleği olmalı. Evet, bu şekilde hayata geçiriliyor. Ancak bunu yaparken, çocuk işçiliğinin ortaokul sıralarına düşmesinin de bir anlamda önünü açıyorlar” ifadelerini kullandı.
Kemal Irmak, ikili eğitim yapan okullarda taşıma yapan öğrencilerin yemek hakkının kaldırılması, açık öğretime geçişin önünün açılması ve Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’nin bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Öğrenciler, ihtiyaçları aileleri tarafından karşılanamadığı için okulu terk edip çalışmak zorunda kalıyor. Böylece devlet eliyle okullardan oluk oluk uzaklaşmanın önü açılıyor. MESEM ile de lisede başlayan çocuk işçiliği 2-3 yıl daha erkene alınarak 7. sınıfa kadar düşürülüyor. Bakan, çocukların çok önceden bir meslek sahibi olabilmesi için birtakım ayrımlarda bulunulduğunu belirtiyor. Ancak dünyada bunu yapan ülkeler, öğrencilerin farklı bir akademik eğitim almasının gerekli olduğuna inanıyorsa testler ve incelemeler sonucunda onları yönlendiriyor. Bu ülkeler, bunu yaparken öğrencilere aynı zamanda bu eğitimlerinin sonucunda mutlaka bir istihdam sağlıyorlar.“
Devletin istihdama yönelik bir yatırım politikası olmadığı için, öğrencilerin şu anki MESEM’lerden bile mezun olduktan sonra iş bulamadıklarının altını çizen Irmak şöyle devam etti:
“Yeni uygulama, yeni sorunlara sebep oluyor. Bu, çok sınıfsal bir mesele. Yoksul halk çocukları buralara yönlendirilecekler, oralara gidecekler. 6 yıl buralarda okuyacaklar. Okumak bile değil aslında çalışacaklar. Çocuk işçiliği orada meşru hale gelecek. Çocuk sömürüsü artmış olacak. Çocuklar, o 6 yılın sonunda da maalesef oradan bir iş bulamadan yeniden piyasanın azgın kuralları içerisine terk edilmiş olacak. Bizim açımızdan kabul edilebilir bir mesleki eğitim şekli değildir.”
Kemal Irmak, MESEM’lerin genç işsizlik sayısını kaldırmak için ortaya atıldığını ifade ederek bu hedefin gerçekleştirilemediğini belirtti. Irmak, öğrencilerin yaşam güvencelerinin olmadığının altını çizerek MESEM’lerde öğrencilerin iş kazaları sonucunda hayatını kaybettiğini veya sakatlandığına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Haftada bir gün okula gittiklerinden dolayı çocuklar okul ikliminden uzaklaşıyorlar. Dışarıda farklı bir kültürün etkisi altına giriyorlar. Öğretmenler öğrencilerin çok farklı bir kültür ve argoyla okula döndüklerini ifade ediyorlar. Psikolojik ve sosyal gelişimleri üzerinde çok net etkiler bırakıyor. Kültürel ve entelektüel gelişimleri üzerinde tamamen olumsuz etki bırakıyor.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.