Ferdi Durdu
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok zarar gören meslek grupları arasında yer alan eczacılar, bir yandan konteynerlerde hastalara ilaç ulaştırmak için hizmet verirken bir yandan da ilaç yokluklarına çözüm arıyor.
Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, Malatya’da 48 eczacının konteynerde hizmet verdiğini, rezerv alanlarla birlikte bu sayının daha da artacağını ifade ederek “Eczacılarımız Malatya’yı terk etmemek için kendilerini çok zorluyorlar” dedi.
İlaç yokluklarının uzun süredir devam ettiğini, hastalara “İlaç yok” demek zorunda kaldıklarını ifade eden Ebru Sönmez, “İlaç yokluğunun çözülmesi için Sağlık Bakanlığı’nın bir adım atması gerekiyordu ama henüz adım atılmadı. 25 Aralık’ta yüzde 25 oranında ufak bir güncelleme yapıldı. Bu artışla birlikte ilaç kuru 17,54 oldu, Euro kurundan ne kadar düşük olduğu ortada. Yeni ürütülen ilaçlarda Euro kuruyla üretildiği için firmalar zarar ettiklerini söylüyorlar. İlaç firmalarının bunu tolere edebilmesi mümkün değil dolayısıyla bu durum eczacı ve hastalara yansıyor” dedi.
Sönmez, ilaç yoklukları nedeniyle en büyük sıkıntıyı eczacıların yaşadığını dile getirdi:
“İlaç firmaları depolarda ilaç olmadığını söyleyebiliyor ya da eczanelere “İlaç yok” diyebiliyor ama biz hastaya “İlaç yok” diyemiyoruz. “İlaç yok” dediğimizde hem vicdanen sıkıntı yaşıyoruz hem karşımızdaki insanın çaresizliği ile karşı karşıya kalıyoruz. Tabii ki eczanelerin kalkınması için ilaçların satılması gerekiyor. Elimizde ilaç olmayınca, satış yapamayınca zaten ekonomik sıkıntı yaşayan eczacılar bir de buradan darboğaza giriyorlar. Şu an Malatya’daki eczacılar olarak bir çıkmazdayız. Sağlık Bakanlığı’nın hızlı bir şekilde adım atması gerekiyor. Yerli ilaca ulaşana kadar normaldeki ilaçlarla ilgili ilaç firmalarının istediği oranın verilmesi şart. Bu ekonomik ortamda sağlık sistemi için önemli olan ilaçların hızlı bir şekilde ekonomiye uydurulması lazım. İlaç, ‘Kendimizden kısalım, almasak da olmaz’ diyebileceğimiz bir şey değil. Tamamıyla sağlık. Bir kanser, kalp, şeker ya da tansiyon hastasına ‘Bu ay siz ilaç kullanmayın’ diyemezsiniz. Kronik hastalar var. Grip vakaları attı, antibiyotik çok yazılıyor ama biz bu ilacı bulamıyoruz.“
İlaç yokluğunu bir süre eşdeğer ilaçla çözmeye çalıştıklarını ancak şu anda eşdeğer ilacın bile bulunmadığını anlatan Sönmez, “İlaç yok. İlacın eşdeğeri olsa doktorla konuşup o ilacı hastaya veririz. Eşdeğer ilaç da yok” dedi.
Depremlerden sonra Malatya’da 48 eczanenin konteynerde hizmet verdiğini aktaran Sönmez, “Bu sayı artacak. Rezerv alanlarından dolayı oradaki eczacılarımız eczanelerini terk etmek zorunda kalacaklar. Mevcutta da şehir merkezi planı tam olarak ortaya çıkmadığı için eczacılarımız mecburen konteynerlere geçmek zorunda kalacaklar. Konteyner eczanelerin konumlandırılacakları yerlerle ilgili bir çalışmamız var. Eczacılarımız Malatya’yı terk etmemek için kendilerini çok zorluyorlar. Burada bir düzenleri var, başka bir şehre gidip düzen kurmaları çok zor. Malatya’da kalmaya çalışıyoruz. Kentin hızlı bir şekilde toparlanması ve iş yerlerinin bir an önce yapılması lazım. Kent merkezinin hızlı bir şekilde yenileşmesi lazım. İşte o zaman eczacılarımız ‘Biz Malatya’da kalabiliriz’ diyebilirler. Bu süre uzarsa maalesef eczacılar gitmek zorunda kalabilirler. Yaz ayı geliyor, konteynerdeki eczacılar klimalarla ilaçları korumaya çalışıyorlar. Yıkımlar devam ediyor, elektrik kesintileri oluyor, altyapı sıkıntıları var, internet sıkıntıları yaşanıyor. Nöbetlerde eczacılarımız birçok sorunla cebelleşiyor. Hastaya ilaç ulaştırmak için çalışıyorlar ama karşılığını alamayınca hüsrana uğruyorlar. Bu süreçte de büyük yara aldılar. Toparlanmaları zor. Onun için Malatya’nın hızlı bir şekilde toparlanması lazım ki bizde hizmet edebilelim” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.