İsviçre’nin Lozan kentinde, 20 Kasım 1922’de törenle açılan ve 21 Kasım’da ilk oturumu yapılan Lozan Barış Konferansı’nın, aslında 13 Kasım’da toplanacağı duyurulmuştu. Konferansın toplanmasının ertelenmesiyle daha başlangıçta sorun çıkarılmasına; 11 Kasım’da Lozan’da olan Türk delegasyonu Başdelegesi, Dışişleri Bakanı İsmet Paşa (İnönü), tepki göstererek, müttefiklere nota verdi.
Konferans, hiç de iyi başlamamıştı. Müttefikler, daha konferans açılır açılmaz, İstanbul’daki işgal masrafları için 30 milyon altın lira istemeye varan isteklerde bile bulunmuşlardı. Konferansın belli başlı sorunlarını, “Arazi sorunları, Boğazlar, Kapitülasyonlar, Azınlıklar, Düyunu Umumiye, Irak sınırı” oluşturdu.
KONFERANS KESİNTİYE UĞRUYOR
İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya) temsilcileri, komisyonlarda biriken ve o zamana kadar çözülemeyen sorunları içeren bir anlaşma projesi hazırlamışlar ve şubat ayı başında bunu baskı altında imza ettirmeye girişmişlerdi. Bu baskı karşısında İsmet Paşa, 4 Şubat 1923’teki toplantıda, konferansın kesilme sorumluluğunu Lord Curzon’a yükleyecek şekilde, “Memleketime gittiğim zaman söyleyeceğim, bütün dünyaya ilan edeceğim. Lord Curzon barış istemiyordu, müzakereleri keser bir sonuca vardırmak için elinden geleni yaptı…” diye konuşacaktı.
Lozan’daki barış görüşmeleri, 4 Şubat 1923’te kesildi ve Türk delegasyonu geri döndü. TBMM’de 27 Şubat 1923’te yapılan gizli toplantıya Mustafa Kemal Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak da katıldılar. Toplantıda, Başbakan Rauf Bey, “Hükümetin askerî, ekonomik ve harici durumu inceledikten sonra kararını verdiğini ve Lozan konusunda mukabil bir proje hazırlandığını” bildirdi. TBMM’nin 1923’ün Mart ayı başlarında yapılan gizli görüşmeleri sonucunda, 129 milletvekilinin önergesiyle “Lozan konusunda hükümetin tam yetkili kılınması, güvenoyu verilmesi” istendi. 190 üyenin katıldığı oylamada önerge 170 oyla benimsendi.
İMZA TÖRENİ
Konferansın 23 Nisan 1923’te ikinci bölümünün başlamasından sonra da Lozan Barış Anlaşması, 24 Temmuz 1923’te imzalandı. İmza töreni 24 Temmuz 1923’te Lozan Üniversitesi salonunda yapıldı. İsmet İnönü, Dr. Rıza Nur ve Hasan Saka’dan oluşan Türk delegelerinin yanına ABD temsilcisi oturdu. İngiltere, Fransa ve İtalya devletleri arasında yer alan Yunan Başbakanı Venizelos ise biraz arkaya çekilerek koltuğuna yan oturmayı yeğledi.
Kürsüye gelen İsviçre Konfederasyonu Başkanı M. Schuer, bir konuşma yaptı. Konuşmasından sonra antlaşma ve eklerinin adını sayan Başkan, “Efendiler, buyurun imza edin!” dedi.
Konferansın genel sekreterliğini yapan M. Massigli, bunun üzerine yerinden kalkıp İsmet İnönü’ye doğru ilerledi ve “Buyurunuz, evvela zatı devletiniz imza edeceksiniz,” dedi. İnönü de Mustafa Kemal’in kendisine bu amaçla verdiği altın kalemi ceketinin cebinden çıkararak, antlaşma ve eklerini sükûnet içinde imzalamaya başladı.
Sekiz ay süren diplomatik savaş sona erdi ve Türk tarafının kayıtsız şartsız bağımsızlık için verdiği mücadele başarıya kavuştu.
LOZAN’DAN ZAFERLE DÖNÜŞ
TBMM Hükümeti Başdelegesi, Dışişleri Bakanı İsmet (İnönü) Paşa, antlaşmanın imzalanmasından sonra, 10 Ağustos’ta geldiği İstanbul’da törenlerle karşılandı. Ertesi gün İstanbul Darülfünunu’nca (üniversitesi) kendisine “fahri müderrislik” (profesörlük) unvanı verilmesi törenine katılan İsmet Paşa, “Muhterem Öğretim Üyeleri ve Üniversiteli Arkadaşlarım” diye başladığı konuşmasında; Birinci Dünya Savaşı sonrasında “Osmanlı İmparatorluğu”nun çöküşünden itibaren gelinen noktayı anlattı.
İsmet İnönü, “Arkadaşlar” diye devam ederek, Millî Mücadele’de ilk ağır sınavdan başarıyla çıkıldıktan sonra konferansa (Lozan) gidildiğini belirtti. Konferansa giderken “üniversitenin antlaşmayı imzalaması için bir kalem armağan ettiği”ni anımsatan İsmet Paşa, “Başkumandan Paşa düşündüler ki, antlaşmayı kendi kalemiyle imza edeyim. Sebebi; bu kalemin Üniversite Kütüphanesi’ne Başkumandan Paşa tarafından hediye edilmesidir. Geçmiş maceramız diyerek antlaşmayı imzaladığım bu kalemi size tevdi edeceğiz, onu siz muhafaza ediniz” dedi. Bu arada, 2013 yılında açılan “Lozan’dan Cumhuriyet’e İsmet İnönü” sergisinin küratörlüğünü yapan Prof. Dr. Zafer Toprak da Atatürk’ün, İsmet Paşa’ya, “İsmet, Sevr’i imzalayan kalem Robert Kolej’e hediye edildi. Biz de Lozan’ı imzaladığımız kalemi Darülfünun’a hediye edelim” dediğini kaydediyor.
HABER : HASAN SAFA TEKELİ / ANKARA – ARAŞTIRMA YAZISI
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.