DOLAR 34,6658 0.03%
EURO 36,8694 0.34%
ALTIN 2.935,50-0,02
Ankara

KAPALI

Hayat gece çalışanların emeğiyle devam ediyor
  • 9.Köy
  • Emek
  • Hayat gece çalışanların emeğiyle devam ediyor

Hayat gece çalışanların emeğiyle devam ediyor

Güneş batarken, şehir ışıkları birer birer yandığında kimileri için iş yeni başlıyor. Birçok insan için uyku vakti gelmişken, bazıları için iş günü akşam başlayıp sabah biter. Diyarbakır sokaklarında karanlıkta şehre hayat veren emekçiler gece vardiyasını, çalışma koşullarını, herkes uyurken çalışmanın iyi yanlarını ve zorluklarını 9. Köy’e anlattılar.

ABONE OL
14 Mayıs 2024 13:57
Hayat gece çalışanların emeğiyle devam ediyor
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Nurullah Ergün

Farklı alanlarda görev yapan birçok kişi, hayatın kesintisiz akışını sürdürmek için gecenin karanlığında emek veriyor. Hastanelerde şifa dağıtan doktorlar, fırınlarda ekmek pişiren ustalar, sabahlara kadar direksiyon sallayan şoförler, fabrikalarda üretimi devam ettiren işçiler ve daha niceleri… Hepsi, gün ışığında görünmeseler de hayatı devam ettiren gece vardiyası emekçileri.

Gece çalışmak kolay değil onlara göre ama seçenek de çok değil. Ailelerinden uzakta, çocuklarıyla daha az vakit geçirmek zorunda kalıyorlar. İnsan doğasının biyolojik ritmine ters çalışma saatleri, düzensiz uyku ve yorgunluk sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Sosyal hayattan izole olmak da yalnızlık ve depresyon gibi duygusal problemlerin kapısını aralıyor.

Gece çalışan sayısı artıyor

Çoğu insan için gece vardiyası bir tercih değil. Maddi ihtiyaçlar, iş imkanlarının kıtlığı ve ailevi sorumluluklar gibi çeşitli sebepler onları gece çalışmaya ya da geceleri 2. iş yapmaya zorunlu kılıyor. Sokak röportajları, çalışma hayatının zorluları, araştırmalar hep normal şartlar altında yapılıyor. Peki gece çalışanların sorunları neler? Avatajları var mı?

9. Köy ekibi olarak bu soruların cevabını aradık ve Diyarbakır sokaklarında alın terini gece döken çalışanlarla konuştuk.

“Gece çalışıp gündüz uyumak çok zor”

30 yıldır Diyarbakır’da bir benzin istasyonunda pompacılık yaparak ekmeğini kazanan Kadri Tunç, gündüz uyumaya bir türlü alışamadığını söyledi. Uykusuzluğun hata yapma riskini hatırlatan Tunç şöyle konuştu:

30 senedir bu benzin istasyonunda pompacılık yapıyorum. Bu süre boyunca her türlü vardiyada çalıştım ama en zoru bana göre gece vardiyası. Geceleri tek başıma olmak, uyku düzenimin bozulması, yorgunluk ve yalnızlık… Anlatacak o kadar çok şey var ki… Herkesin malumu insan vücudu doğal olarak gündüzleri aktif, geceleri de dinlenmek ister. Bizim gibi gece vardiyasında çalışanlar ise bu ritme karşı gelmek zorunda kalıyor. Geceleri uyanık kalmak, gündüzleri uyumak çok zor. Sürekli bir uyku açlığıyla yaşıyorsun. Bu da beraberinde yorgunluk, halsizlik ve bitkinlik getiriyor. Dikkatini toplamakta güçlük çekiyorsun, hata yapma riskin artıyor. Sosyal hayatın sekteye uğruyor. Gece vardiyası, özellikle tenha bölgelerde çalışanlar için güvenlik riskleri de barındırıyor. Hırsızlık, gasp, saldırı gibi olaylara karşı daha savunmasız oluyorsun. Her an tetikte olmak zorunda kalıyorsun, bu da strese ve kaygıya yol açıyor.

Akaryakıt istasyonunda pompacı olan Kadri Tunç  avantajları sorduğumuzda da şöyle dedi:

Gece çalışmanın bazı avantajları var tabii ki. Daha az trafik, daha sakin bir ortam ve buna benzer etkenler. Ama bana sorarsanız, bu avantajlar dezavantajları karşısında pek de önemli değil. İşini gece yapan herkesin büyük saygıyı hak ettiğini düşünüyorum.”

“Gece taksi şoförlüğü yapmak çok zor”

Geceleri taksi şoförlüğü yapanlar, mesleklerinin gündüz yapılan işle arasında çok büyük fark olduğu görüşünde. Şehrin ışıkları altında ya da karanlık kuytu sokaklarda gizlenen birçok tehlikenin etrafında dolaştıklarını düşünüyorlar. Gece saatlerinde artan suç oranları da bu tehlikeyi net olarak ortaya koyuyor. Soygun, gasp ve şiddet gibi saldırılara maruz kalma ihtimalleri de onların işinin en zor yanı.

Vedat İnal da 16 yıldır Diyarbakır sokaklarında direksiyon sallayan yüzlerce taksi şoföründen biri.

“Geçimimizi sağlamak için çok çalışmak zorundayız”

İnal, gece taksi şoförlüğünün zorluklarını 9. Köy’e şu sözlerle anlattı:

Bu meslekte çok şey gördüm, çok şey yaşadım. Zorluklar da var, güzellikler de. Ama en çok zorluklar var. En büyük zorluğumuz yorgunluk. Özellikle hafta sonları ve özel günlerde saatlerce direksiyon başında kalıyoruz. Uyku bastırıyor, gözlerimiz kapanıyor. Dikkatimizi dağıtacak bir şey yok, bir anlık dalgınlık kaza demek. Kazadan da beter olaylar da başımıza gelebiliyor. Soygun, gasp, şiddet… Her zaman bir tehlike altındayız. Yalnızlık da bu mesleğin bir parçası. Yolcularla kısa sohbetler dışında, vardiyalarımızın büyük bir kısmını tek başımıza geçiriyoruz. Ailemizle, sevdiklerimizle zaman geçiremiyoruz. Bu durum bazen çok zor olabiliyor.

“Artan benzin fiyatları bizi çok zorluyor”

Hava şartları da bizi zorluyor. Yağmur, kar, sis… Zorlu hava koşullarında sürüş yapmak çok riskli. Kazanç da her zaman tatmin edici olmuyor. Özellikle son zamanlarda artan akaryakıt fiyatları bizi çok zorladı. Yolcular pazarlık etmeye çalışıyor, ücreti düşürmek istiyor. Geçimimizi sağlamak için çok çalışmak zorundayız. Gece karanlığında sabahlara kadar yalnız da olsam önemli bir iş yaptığımı düşünüyorum. Umarım bir gün çalışma koşullarımız iyileşir, bu zorluklar biraz olsun azalır. Belki o zaman bu mesleği daha da severek yaparız.

“Ciğer kebabı artık gece daha çok tüketiliyor”

Çalışma hayatı yiyecek içecek sektöründe de yer yer 24 saat devam ediyor. Garsonlar, barmenler, aşçılar, temizlikçiler ve güvenlik görevlilerinin de geceleri birbirinden farklı zorlukları var.

En çok şikayet konusu uzun ve düzensiz çalışma saatleri. Bu zorlukları yaşayanlardan biri de Diyarbakır’ın ciğer ustalarında Sadullah Karabulut.

Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesindeki bir cadde üzerinde tezgahında kebapçılık yapan Karabulut, insanların hayat düzeninin çok değiştiğine dikkat çekiyor. Daha önceleri Diyarbakır’da genelde sabah tüketilen ciğer kebabının şimdilerde daha çok gece tercih edildiğini söylüyor.

Eskiden sabah başlayan işinin şimdi akşam başladığını söyleyen Sadullah Usta gece çalışma hayatıyla ilgili gözlemlerini şu sözlerle anlattı:

Ben 20 senedir bu tezgahta ciğer kebap satıyorum. Akşam 7’de işe başlar, bazen sabaha kadar çalışırım. Bu sektörde çok zorluklar var ama bazı avantajları da yok değil. Zorlukların başında tabii ki uzun çalışma saatleri geliyor. Hele de kış aylarında hava soğuk olduğunda tezgahta durmak çok zor oluyor. Gece çalıştığımız için sarhoşuyla, soyguncusuyla, zor insanlarla muhatap olmak zorunda kalıyoruz. Bu durum beni her zaman tedirgin ediyor. Peki avantajları yok mu? Tabii ki var. En büyük avantajı, bu işin çok kazançlı olması. Özellikle hafta sonları ve özel günlerde çok yoğun çalışıyoruz ve o zamanlarda çok iyi para kazanıyoruz. Bir diğer avantajı da özgürlük. Kendi işimin patronuyum, istediğim gibi çalışıyorum. Kimseden izin almam, kimseye hesap vermem gerekmiyor.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.