Hatay’da bir depremzedenin günlük hayatı: Gündüz yardım dağıtan aşçı, gece depremzede baba
Hatay’da bir depremzedenin günlük hayatı: Gündüz yardım dağıtan aşçı, gece depremzede baba
Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerden Hatay'da, günlük hayat bütün zorluklarıyla devam ediyor. Deprem bölgesinde yaşamını yeniden kurmaya çalışan depremzedelerden biri de Kemal Görgülü. Görgülü, gündüz yardım kuruluşlarında aşçılık, gece ise ikiz bebeklerine babalık yapıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremler, binlerce kişiyi bu hayattan alırken, çok daha fazlasını ise yaşamını yeniden kurmak zorunda bıraktı.
48 yaşındaki Kemal Görgülü, hayata tutunmaya çalışan yüzbinlerce depremzededen sadece biri.
6 Şubat öncesinde Hatay Defne’de kendi elleriyle yaptığı humus, bakla ve çorbadan oluşan menüsüyle bir aşevi sahibi olan Görgülü, yıllarca baba mesleği olan aşçılık sayesinde Kıbrıs’ta, Suudi Arabistan’da çalışarak elde ettiği birikimiyle açmış bu dükkânı. Çekmece Mahallesi’nde de bir evi vardı. Şimdi ise ne bir evi, ne de bir dükkânı var.
Depreme 2 aylık ikiz kız bebekleri ve eşiyle yakalanan Görgülü, kalacak yerleri olmadığı için depremden bir hafta sonra ailesiyle birlikte Mersin’e gitti, Nisan ayı sonunda doğduğu topraklara geri döndü ve Türkiye İşçi Partisi’nin Defne Dostluk Parkı’nın hemen arkasına kurduğu mini konteyner kente yerleşti.
“Maalesef gönüllü çalışamam…”
Kemal Görgülü
Mayıs ayının başındaysa depremzedelere, depremin ikinci gününden beri ücretsiz yemek dağıtan ‘Avrasya Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu’nun bir aşçıya ihtiyacı olduğunu duyan Görgülü, görüşmeye gittiğinde “Bizimle gönüllü olarak çalışmak ister misiniz?” sorusuyla karşılaştı. Görgülü’nün bu soruya yanıtı, “böyle bir lüksü olmadığını, depremde her şeyini kaybettiğini ve ikiz bebekleri sebebiyle çalışmaya ve paraya ihtiyaç duyduğu” oldu. “Maalesef” diyerek, gönüllü çalışamayacağını söyledi. Bunun üzerine asgari ücret ve sigorta ile işe başlayan Görgülü, şimdilerde depremzedeler için aşçılık yapıyor. Görgülü, Federasyon’un depremin ilk zamanlarında Hatay’ın yaklaşık dokuz noktasında yemek dağıtım şubesi olduğunu, ancak bu sayının zamanla üçe düştüğünü de anlattı. Görgülü, yemek dağıtım noktalarının sayısının azalmasının nedenini ise AFAD’ın seçim sonrasında kahvaltı desteğini kesmesine bağlayarak, şöyle konuştu;
“Biz AFAD’dan kahvaltı setleri alıyorduk. Ancak seçimden yaklaşık iki hafta sonra AFAD bu desteği kesti. Durum böyle olunca insanlar mağdur olmasın diye biz de mecburen kahvaltı olarak çorba dağıtıyoruz. Burası bir ‘kap dolum noktası’. Yani insanlar kaplarını getiriyor ve onlara koyuyoruz yemekleri. AFAD bize plastik tabak, çatal, bıçak, bardak desteği de veriyordu. Ama şimdi bunları bulabilmek de bizim için bir sorun. Yardımlar kesildiği için öğle yemeğini kaldırmak zorunda kaldık. Sabah 350 – 400 porsiyon akşam ise 600 – 700 porsiyon yemek dağıtımı yapıyoruz. Yemek konusu bazı depremzedeler için büyük bir sorun. Özellikle depremden sonra göç edip iki üç ay sonra şehre geri dönüp çadırda kalanlar için. Bizim Dostluk Parkı’ndaki şubemizin hemen karşısında Çayırova Belediyesi’nin de bir yemek dağıtım konteyneri vardı. O da bayramdan hemen önce geri çekildi. Ben başka yerlere fazla gitmediğim için diğer semtler hakkında bir bilgim yok. Ancak yakın çevrede bizden başka yemek dağıtan bir yer kalmadı. Döviz kurları yükseldikten sonra birçok yardım eli geri çekildi.”
“Asbestten öleceğiz, çok korkuyoruz!”
Halen bir konteyner kentte yaşamakta olan Kemal Görgülü, depremzedelerin öncelikli ihtiyaçlarına ilişkin ise şunları söyledi;
“Şu an hâlâ ilk sırada insanların barınma ihtiyacı var. Önümüz kış, yağmurlar ve soğuk başladığı zaman çok sıkıntı çekilecek. Halk arasında ‘geriye dönük fatura ödemeleri talep edilecekmiş’ gibi sözler duyuyoruz. Bu da insanlarda büyük bir kaygı yaratıyor. Ev yapılabilmesi için kredi vereceklermiş insanlara. Bizim dünyamız yıkılmış, gelir olmadan bu krediler nasıl ödenecek? Devlet ücretsiz ev yapmalı, yapılamıyorsa da ciddi anlamda bir iş sahasının kurulması gerekli burada. Bir de asbest sorunu var. Şehir dışında eşim ve bebeklerimle birlikte kalabileceğim lojmanı olan bir yerde iş bulabilsem, ben de burada durmayacağım. Çünkü depremde ölmedik, asbestten öleceğiz. Kendimizi geçtik, çocuklar için çok korkuyoruz. Kaldığımız mini konteyner kentte sulara asbest karışma ihtimaline karşı bir arıtma yaptırıldı.”
Bölgede bugünlerde elektrik sorunu da yaşanmakta olduğuna dikkat çeken Görgülü, “Bir de şimdi elektrik sorunumuz var. Buraya elektrik TEDAŞ’ın izni ile Dostluk Parkı’ndan çekiliyor. Ancak geçtiğimiz günlerde gelip sayaç takmak istediler. Buradaki insanların yüzde 90’ı çalışmıyor. İş sahası yok çünkü. Sadece birkaç tanesi emekli… Sayaç takılırsa geri kalanı bu faturaları nasıl ödeyecek? Bu bir mağduriyet. Asbest, haşereler, yılanlar ve farelerle mücadele ediyoruz. Burası doğduğumuz topraklar ama imkânım olsa bebeklerim için ben de buradan giderdim. Sesimizi kim duyar Allah bilir ama sesimiz duyulmalı” diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.