DOLAR 36,6770 0.19%
EURO 39,9927 0.43%
ALTIN 3.529,330,33
Ankara
21°

AZ BULUTLU

Hancı ailesi depremde darmadağın oldu

Hancı ailesi depremde darmadağın oldu

Malatya’da 6 Şubat 2023’teki ilk depremde saniyeler içinde yıkılan Çavuşoğlu Mahallesi'ndeki 4 katlı Ergül Apartmanı'nın enkazından kurtarılan Hancı ailesi, 2 yıldır konteynerde yaşamlarını sürdürürken yeniden bir eve kavuşmanın hayalini kuruyor.

ABONE OL
6 Şubat 2025 14:37
Hancı ailesi depremde darmadağın oldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ferdi Durdu / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma uğrattığı illerin başında gelen Malatya’da, Yeşilyurt ilçesine bağlı Çavuşoğlu Mahallesi’ndeki 4 katlı Ergül Apartmanı ilk depremde saniyeler içinde yerle bir oldu.

Depremden 2 ay önce aldıkları evin enkazında kalan Hancı ailesinden kız kardeşler Dilek (25) ve İrem Hancı (21) 10 saat, babaları Erol Hancı (64) ise 36 saat sonra ekipler tarafından kurtarıldı. Enkaz altında kalan anne Kıymet Hancı (48) ile kızları Elif (7), Merve (16) ve Sabriye Hancı (22) ise hayatlarını kaybetti.

Depremden sonra Şahnahan Mahallesine bağlı Suluköy’e yerleşen Hancı ailesi 2 yıldır konteynerde yaşamlarını sürdürürken hak sahipliği kapsamında kurada kendilerine çıkacak evi bekliyor.

“Ev 2 ay sonra depremde çöktü”

Kahramanmaraş merkezli ilk depremde eşi ve 3 kızını kaybeden Erol Hancı, 35 yıl kirada oturduktan sonra ev almaya karar verdiklerini ifade ederek evi nasıl aldığını ve yaşananları şöyle anlatıyor:

Köyde tarlamız vardı. Tarlayı komşuma verdim, üzerine de 200 bin kredi çektim ve karşılığında merkezdeki evi aldım. Ev 2 ay sonra depremde çöktü. Ben 36, kızlarım 10 saat enkazda kaldı. Eşim ve 3 çocuğum ise enkaz altında hayatlarını kaybetti.

“Madenciler olmasaydı ölmüştüm”

Deprem anını unutamadığını söyleyen Hancı, o anları adeta yaşayarak şöyle konuşuyor: “Deprem hafif başladı. Eşim ‘Deprem oluyor’ dedi. Ben de ‘Deprem durunca aşağı ineriz’ dedim ama daha da şiddetlendi. Kızım yan odadaki diğer kızlarımızın yanına koştu, ben de koşmaya başladım ancak bina yıkıldı. Hepimiz enkaz altında kaldık. İlk başta kızlarım İrem ve Dilek çıktı. Ben 36 saat enkaz altında kaldım. İkinci depremde de enkaz altındaydım. Ben 5-6 saat kaldığımı sanıyorum. Beni madenciler kurtardı. Madenciler olmasaydı ölmüştüm.

“Acılar unutulmaz, mümkün değil; 4 cenaze verdim nasıl unutayım”

Depremin ardından köylerine yerleştiklerini ve 2 yıldır konteynerde yaşadıklarını ifade eden Hancı şunları söylüyor:

Kızlarımla birbirimize sarılarak hayata tutunduk. Acılar unutulmaz, mümkün değil 4 cenaze verdim nasıl unutayım. Her cuma mezarlığa gidiyorum. Eşimi çok seviyordum. Her zaman mezarına gidip konuşuyorum. Hayat devam ediyor. Kızlarımın güzel bir işi olsun, onları gelin edeyim başka bir şey istemiyorum. Ancak 2 yıldır konteynerde çok mağduruz. Bir an önce evimizin verilmesini istiyoruz.”

“O gece bir sürü hayalle yattık”

Babası ve ablasıyla birlikte enkazdan sağ kurtulan İrem Hancı ise yeni evlerine depremden 2 ay önce taşındıklarını, depremle birlikte yerle bir olan evin enkazından 10 saat sonra çıkarıldığını anlatıyor.

Hancı, “O gece bir sürü hayalle yattık. Deprem anında odamdaydım. Annemin odaya doğru koşup, ‘Allah’ım’ dediğini hatırlıyorum. Ablam telefonunu yanına almıştı. 112’yi arayıp yardım istedim. Enkaz altındayken sesler duyuyordum, çok kötüydü. 10 saat sonra enkazdan önce ablam sonra beni itfaiye ekipleri çıkarttı. Babam ise 36 saat sonra madencilerin çalışmasıyla kurtarıldı. Annem ve kardeşlerim 72 saat sonra çıkarıldı, hepsi yatağın üzerindeydi” diyor.

“Üzülünce babam ve ablama sarılıyorum”

Depremden sonra yaşadıklarının kendileri için çok ağır olduğunu kaydeden İrem Hancı, duygularını şöyle aktarıyor:

Aile diye bir şey kalmadı. Annem ve kardeşlerimin eksikliklerini çok hissediyorum. Hayat devam ediyor ama hala o anları unutamadık. Gündüz bir şekilde herkes yanınızda ama gece kafamı yastığa koyduğumda kötü oluyorum. İki sene oldu ama hala yaşadıklarımızı kabullenemedim. Sanki annem merkezdeki evimizde bizi bekliyor. Üzülünce babam ve ablama sarılıyorum. Onlara tutunarak yaşamımı sürdürüyorum.”

“Artık bir düzenimiz olsun”

Fizyoterapi teknikerliği bölümü mezunu olduğunu ve DGS ile hemşirelik bölümüne geçmek istediğini dile getiren Hancı, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Köydeyiz, sanki hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz. Ben hemşire olmak istiyorum ama çok zor. Konteynerde ders çalışmak pek mümkün değil. Tek isteğim bir an önce kurada evimizin çıkması. Konteynerde ders çalışamıyorum, rahat banyo yapamıyor, ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Isıtıcı ile ısınmaya çalışıyoruz. Bir an önce evimizin verilmesini istiyorum. Artık bir düzenimiz olsun.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.