DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
Ankara
25°

AÇIK

Gaziantep’te hasar tespit belirsizliği
  • 9.Köy
  • Genel
  • Gaziantep’te hasar tespit belirsizliği

Gaziantep’te hasar tespit belirsizliği

Depremin vurduğu Gaziantep'te, şimdi de halk binaların hasar durumu konusundaki belirsizlikle mücadele ediyor. İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, yetkililere, hasarlı binalarda artçı depremlerle yaşamaya çalışan halkın önünü görmesi için acilen hasarlı bina raporları konusundaki belirsizliğe son verilmesi çağrısı yaptı.

ABONE OL
15 Eylül 2023 12:44
Gaziantep’te hasar tespit belirsizliği
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Haber & Fotoğraflar: Cihat Öztürk

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden neredeyse altı ay geçmesine rağmen, Gaziantep’te orta ve ağır hasarlı binalarda belirsizlik sürüyor. 6 Şubat depreminin yaşandığı günden beri evlerine giremeyen ya da mecburen artçı depremleri hasarlı evlerinde yaşamak durumunda kalan vatandaşlar yetkililerden çözüm bekliyor.

Burkay Güçyetmez

İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, Vatandaşların mağduriyetinin devam ettiğini, acilen bir genelgeyle belirsizlik ortamına son verilmesi gerektiğini söyledi.

Gaziantep’te 13 bin ağır hasarlı, 6 bin orta hasarlı binanın bulunduğunu kaydeden Güçyetmez, “Daha ne bekliyorsunuz? İnsanlar hasarlı binalarında belirsizlik içinde artçılara dayanmaya çalışıyor. Ne karar verecekseniz artık verin lütfen” dedi.
Depremden ötürü vatandaşların mağduriyetinin devam ettiğini belirten İMO Şube Başkanı Güçyetmez, orta ve ağır hasarlı binalarla ilgili genelge yayınlanmasını beklediklerini dile getirdi.
“Özellikle orta hasarlı binalara devlet desteğiyle güçlendirme kredisi verilmesi gerekiyor” diyen Güçyetmez şu hususların altını çizdi:
“Plan ve program yok. Asbest özellikle Nurdağı ve İslâhiye bölgesinde ciddi tehlike oluşturuyor. Hasar tespit süreçleri yeniden gözden geçirilmeli. Orta hasarlıların az hasara dönüşme veya güçlendirme yapılacaksa bunların artık karara bağlanması gerekiyor. Zemin etütleri yeniden gözden geçirilmeli. Gaziantep’te 13 bin ağır hasar, 6 bin orta hasar bina var. Ağır hasarlı binalar hırsızların yuvası olmuş. Hırsızlıklar arttı.”

Daha ne bekleniyor?

Yol haritasının çizilmesi gerektiğinin önemine dikkat çeken Güçyetmez, yetkililere şu sözlerle seslendi;
“Daha ne bekliyorsunuz? İnsanlar hasarlı binalarında belirsizlik içinde artçılara dayanmaya çalışıyor. Ne karar verecekseniz artık verin lütfen. Acilen bir genelge yayınlayın belirsizlik ortamını süratle giderin. Unutulan, görmezden gelinen, ihmal edilen, bilime rağmen kabul edilmeyen tüm konular ivedilikle hatırlanmalı, artık ele alınmalı, hukuki eksiklikler giderilmeli Bir an önce hasarlı konutları depreme dayanıklı güvenli duruma getirmenin yolunu açın ya da yol gösterin. Bir plan sunun. Ağır hasarlı binaları hızlıca yıkıp, yerine güvenli yeni yapı stoklarının önünü açın.”

Orta hasarlı evimizde kalmak zorundayız

Evine orta hasarlı raporu verilen Gaziantepli vatandaş Okan Çelik depremde yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
“6 Şubat depremi sonrasında evime orta hasarlı raporu verildi. Deprem gününü araçta geçirdim. Sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü bahçesinde yer alan spor salonuna sığındım. Birkaç gün geçtikten sonra eve dönüş hesapları yaparken, “eviniz orta hasarlı, girmeyin” denildi. Zaten tedirgindim. Hasarsız da verilse bir süre hiç girmeyi düşünmüyordum. Orta hasarlı olunca mecburen 1.5 ay boyunca spor salonunda kaldım. Eve bazen eşya almak için veya banyo ve lavabo ihtiyacı için girmek zorunda kaldım. Çok kısa süre kalmama rağmen büyük tedirginlik yaşayıp hemen kendimi dışarı attım.”

“Çoluk çocuk hasta olduk”

Evlerinin olduğu binanın deprem sonrası durumunu “savaştan sonra terk edilmiş gibi” diyerek anlatan Çelik, “Binamızda kalan kimse yoktu. Kaldığım salonda gönüllü oldum. Gelen bir kap çorbayı alabilmek için uzun süre sıra bekliyordum. Salonda kaloriferler yanmıyordu. Dondurucu soğukta tribün koltuğunda yatmak zorunda kalmıştık. Çoluk çocuk soğuktan hasta olduk. Bir tarafta hastalık, diğer tarafta karnımızı doyurma mücadelesi veriyorduk. Aracımızı çalıştırıp kaloriferini açarak ısınmaya çalıştık. Yakıt dayanmıyordu” dedi.

“Hem evinize girmeyin deniyor, hem kalacak yer gösterilmiyor”

Bir hafta şehir dışına çıkıp, sonra yeniden Gaziantep’e döndüklerini anlatan Çelik, durumunu şu sözlerle ifade etti;
“Ama kalacak yerimiz olmadığı için çadır aradık. Bulamadık. Konteyner istedik elimize geçmedi. Yurtlar sadece evi yıkılan ve ağır hasarlı olan vatandaşları alıyordu. Başvuru için gittiğimizde ‘orta hasarlı evi olanlar başvuramaz’ denildi. Evimize girelim mi dediğimizde ise sadece eşya almak için girilebileceğini söylediler. Yani hem evimize girmeyin deniliyordu. Hem de kalacak yer gösterilmiyordu. Aradan aylar geçti ve hala kalacak yerimiz yok. 3 bin liralık kira yardımını da alamadık. Mecbur kalınca orta hasarlı evimize girmek zorunda kaldık. Yeniden incelenmesi için itiraz ettik. Sonuç hala açıklanmadı. Şu anda orta hasarlı evde kalmak zorundayız.”

Evimizden olduk, 15 bin liraya kiraya çıktık

15 yıldır oturduğu evi ağır hasarlı çıkan Mustafa Özkeçeci ise deprem sonrası yaşadığı süreci şöyle anlattı;
“6 Şubat depremi esnasında hepimiz kendimizi evlerimizden nasıl dışarı attığımızı bilemedik. İşyerimde kaldık bir süre. 10 gün sonra apartmanımız incelendi. İlk önce orta hasarlı denildi. Onunda ne olduğunu bilmiyorduk. Süreç uzun olacağı denildiği için acaba ne yapsak taşınsak mı, bir yerlerde göçebe hayatı mı yaşasak diye düşünürken muhtar evimizin ağır hasarlı olduğu ve sisteme ilk önce yanlış girildiğini söyledi. Tüm apartman sakinleri telaşla toparlayabildiğimiz eşyalarımızı toparlamaya çalıştık. Ev telaşına düştük. Eşyalarımızı toplarken polisler tarafından haklı olarak evden çıkarıldık. Sarı bant çektiler. Ve bir kâğıt astılar. Apartmandakiler göze
batmadan yavaş yavaş taşındılar. En son ben taşındım.”
Bir yandan evden olabildiğince eşya çıkarmaya çalışırken, diğer yandan kiralık ev aradıklarını söyleyen Özkeçeci,  “Fiyatlar uçmuş, ilanlarda ev yok. Boş daireler bir hafta önce satılık,, bir bakıyorsunuz kiralık. Kiralık ev hala karaborsa. Eş dost sağ olsun bu arada bizleri misafir etmeye devam ediyordu ama misafirlikte bir yere kadar” dedi.

“Ağır hasarlı evlere girmek yasak, ama hırsıza serbest”

Özkeçeci, her artçı depremden sonra apartmana gidip durumuna baktıklarını da vurgulayarak, şöyle konuştu;
“Sonunda bir ev bulduk. Kirası 15 bin TL. İzin alıp taşınayım dedim, yetkili kimseyi bulamadık. Allah umuduna taşıdık acil eşyalarımızı. Taşıdık oh be derken, bu kez de hırsızlarla başımız belaya girmeye başladı. Komşuların apartmanda hırsız var ihbarını polise bildirdik. Ama gel gör ki polisin de bu konu da eli bağlı. Ağır hasarlı evlere girmek yasak. Ama hırsıza serbest. Hırsızlar apartmanı resmen yağmaladılar göz göre. Birine bir şey olsa düşüp ölse suçlu bizmişiz galiba. Bizim gibi apartman çok ama hâlâ yıkımlar başlamadı. Durumun ne olacağı belirsiz. Apartmanın önünden her geçtikçe içimiz parçalanıyor. Yılların anısı var sonuçta. Maddiyatı geçtik. İnsan evinin yıkılmasını ister mi? İstiyorum ki en azından yeniden inşaat halinde görsek, evimiz yapılıyor sevincine dönüşecek. Yaşadığımız apartman bu büyük depremde yıkılmayarak bizi sağ çıkartarak görevini tamamladı.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.