Farkında olun, geç kalmayın! Türkiye’de her 12 kadından biri meme kanseri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’de en yaygın kanser türlerinden biri de meme kanseri. Ülkede her 12 kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Ancak ne hastalık öncesi taramalara, ne de teşhis sonrası tedaviye erişebilmek kolay değil. 

9. Köy, Meme Kanseri Farkındalık ayı olan Ekim ayında, uygun şekilde tedavi edilmezse ölümcül olabilecek bu hastalığa ilişkin Türkiye’de yaşanan durumu incelemeye aldı. 

En büyük sorunlardan biri, hastalığın teşhis edilmesinin ardından tedaviye zamanında erişebilmek. Metastatik Meme Kanser Derneği yönetim kurulu başkanı Canan Perdahlı, meme kanseri hastalarının tedaviye erişebildiklerini, ancak bu erişimin uzun zaman aldığını söyledi. Bir randevunun ancak  altı ay ila  bir yıllık süre içinde alınabildiğine dikkat çeken Perdahlı, “Maalesef sıra bulmak zor. Randevular geç tarihlere veriliyor. Doktorlara hemen erişmek mümkün değil” dedi. 

Özel hastanelerde ise doktora erişimin nispeten daha kolay olmakla birlikte, muayene fiyatlarının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Perdahlı, “Meme kanseri için yapılan taramalar da uzun sürdüğü için maalesef maliyeti artıyor” dedi. 

Aynı doktor ve aynı cihaz önemli

Perdahlı, meme kanserinde randevu alınan doktorun da, kullanılan cihazın da aynı olmasının teşhis ve tedavi açısından önemine vurgu yaparak, şöyle konuştu;

“Doktor ve cihazın her kontrolde aynı olması çok önemli. Farklı cihazlar, farklı sonuçlar gösterebilir. Doktor değiştirmek veya cihaz değişikliği konulan teşhiste farklılık gösterebilir. Buna da dikkat etmek gerek.”

“Meme kanseri, parmak izi gibi…”

Meme kanserinin hastadan hastaya farklılıklar gösterebileceğine de dikkat çeken Perdahlı, “Meme kanseri aslında hasta bazlı bir kanser türü. Parmak izi kuralı var diyebiliriz. Her hastanın yaşına, kilosuna veya başka faktörlere bakılarak şikayetler farklılık gösteriyor ve böylelikle teşhis de farklı oluyor. Bu nedenle doğru teşhisin konulması için sürekli doktor değiştirmekten kaçınılması gerekiyor” dedi. 

“Tedavi süreci uzun ve yıpratıcı”

Tedaviye erişimde Türkiye’nin Avrupa ülkelerinden geride olmadığını söyleyen  Sağlık Hakkı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Eşref Bilge Uğurlu, tedaviye erişimin zorlaşmasının bir sebebide sistemde ki yoğunluğun olduğunu söyledi ve şunları ekledi; 

“Kurumsal olarak, ABD ya da herhangi bir Avrupa ülkesi ile aynı durumdayız. Fakat bu konudaki olanaklardan yararlanma oranı batı ülkelerine göre çok düşüktür (Aydıntuğ, 2004). Bu oranı etkileyen sistemdeki yoğunluk ve randevu alamama gibi sebepler olmakla birlikte hastaların bilinç düzeyi ve tedaviyi talep etmeleri de büyük önem taşımaktadır.” diyen Uğurlu her şehirde uzman hekimlere ulaşamayan hastaların ve ailelerinin hayatlarını ciddi olarak etkilediğini söyleyerek şunlara değindi; 

“Tedavi sürecinde kimi hastalar, her şehirde onkoloji uzmanı veya ilgili cerrahi hekimlerin bulunmaması veya kısa aralıklarla şehirden ayrılmaları gibi nedenlerle, meme kanserinin tedavisi için hastaların zaman zaman tedaviye erişim noktasında zorlandıklarını duyuyoruz. Bu sebeplerden hastalar daha ileri merkezlere veya özel hastanelere başvurmak zorunda kalabiliyorlar. Kanser tedavisi uzun ve meşakkatli bir süreç olduğu gibi, ödeme kapsamında olsa dahi yaşadığınız yerde tedavi alamamanız durumunda çok daha yorucu, pahalı ve yıpratıcı bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu durum kişilerin aile ve çalışma hayatlarını da ciddi olarak etkilemektedir.”

Tedavi gecikiyor, ölüm oranı artıyor

Kalkınmada Kadının Sağlık Hakkı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emine Gök ise, teşhis ve tedavinin gecikmesinin meme kanserinde ölüm oranlarının artmasına sebep olduğunu söyledi. 

“Meme kanseri için erken teşhis ve tedavi, daha iyi hayatta kalma ve daha uzun süreli yaşam kalitesi için anahtardır. Teşhis ve tedavide ortaya çıkan gecikmeler, daha yoğun tedavi gereksinimlerine ve potansiyel olarak artan mortaliteye yol açabilir” diyen Gök, Türkiye’de kadınların tarama ve teşhis hizmetine nasıl ulaşabileceklerini de şöyle anlattı; 

“Türkiye Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün 81 ilde en az 1 tane olmak üzere 250 KETEM merkezi ülkemizde aktif durumdadır. Ayrıca mobil KETEM hizmet sağlayıcılarının taramalarda kolaylaştırıcı olduğunu da ifade etmek isterim. Kadınların taramalar için ücret ödemesi gerekmemektedir. KETEM merkezlerindeki sağlık personelleri eğitim ve süreç planlaması hakkında bilgilendirme yapmaktadır.”

Meme kanseri nedir?

Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücre gruplarından birinin değişime uğraması ve kontrolsüz olarak çoğalması nedeniyle oluşan tümör sonucu ortaya çıkan bir hastalık.Türkiye’de her 12 kadından birisi yaşamının bir evresinde meme kanserine yakalanıyor.

Hastalık, dünyada da çok yaygın. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, 2020 yılında yaklaşık 2.3 milyon yeni meme kanseri vakası teşhis edildi. Aynı yıl,  685 bin meme kanseri hastası ise hayatını kaybetti. Yine DSÖ verilerine göre, tanı konulan her 8 kanserden biri meme kanseri ve hastalık dünya genelinde ölüme sebep olan kanserler arasında 5. sırada yer alıyor. 

Meme kanseri, erken teşhis ile büyük ölçüde tedavi edilebilir bir hastalık. Bu nedenle her yılın Ekim ayında, “meme kanseri etkinlik ayı” başlığı altında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Meme kanseri farkındalık etkinlikleri kapsamında en çok bilineni ise tüm dünyada uygulanan,  göğüse pembe kurdele takılması.

HABER : Haber: Fatma Boz