Depremin üzerinden altı ay geçti: Çocuklar neler yaşıyor?
Depremin üzerinden altı ay geçti: Çocuklar neler yaşıyor?
Kahramanmaraş depremleri sadece can kayıplarına neden olmadı. Pek çok kentte eğitim, sağlık, barınma gibi temel ihtiyaçlar da sekteye uğradı. 9. Köy, Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden geçen altı ayda, depremzede çocukların yaşadıklarını, travmalarını, ihtiyaçlarını araştırdı.
Depremin üzerinden beş ay geçti. Bu süre boyunca deprem bölgelerinde yaşayan ve buradan göç eden çocukların yaşadıkları zorluklar ve ihtiyaçları ise bitmedi.
Uzmanlara göre, depremle birlikte tüm yaşamları değişen çocuklar, eğitim, sağlık, barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlara ulaşmada zorluklar yaşamaya devam ediyor.
Eğitim Sen MYK Üyesi Ramazan Gürbüz 9. Köy’e yaptığı açıklamada çok sayıda ili etkileyen büyük bir depremin yıkıcılığının anlaşılır olduğunu, ancak önceliğin çocuklar olması gerektiğini vurguladı. Deprem bölgesindeki çocukların eğitime erişme sorununu Milli Eğitim Bakanı’yla görüştüklerini anlatan Gürbüz, “Biz sayın bakanla bu konuyu birkaç defa görüştük ve burada hızla okulların açılmasının, çocukların birlikte bu travmayı atlatmasının çok önemli olduğunun altını çizdik. Konteyner okullar yapıldığını söyledi Bakan, ama ne yazık ki bu çocuklara eğitim verecek öğretmenlerin barınma ve ulaşım sorununu çözmediğiniz zaman eksik kalır. Burada tabii bir öğretimden bahsetmiyoruz. Çocukların bir arada, güvenli alanlarda bulunması da son derece önemli. Bizim ısrarla altını çizdiğimiz nitelikli bir eğitimin bölgede olmadığı açık” dedi.
Çocukların eğitimi konusundaki koşulların hızlıca düzeltilmesi gerektiğinin altını çizen Gürbüz, şöyle konuştu;
“Çocukların eğitim alanına el atılmalıydı, koşullar hızlıca düzeltilmeliydi. Okul, öğretmen, çocukların ulaşımı, beslenmesi gibi sorunların ivedi olarak çözülmesi lazım. Bakanlığın birinci derece sorumlu olduğu bu konuda ivedi olarak sağlıklı bir zeminde eğitim öğretim yapılmasının koşullarını yaratması gerekiyor.”
‘Bit ve uyuz salgını yaygınlığını kaybetti’
Türk Tabipleri Birliği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Hatay Koordinasyon Merkezi’nde görev yapan Doktor Mihriban Yıldırım da, çocukların içinde bulunduğu ortamların sağlıksızlığına ve bunun getirdiği hastalık tehlikesine dikkat çekti. Yıldırım, “Eşyaların yıkanamaması, duş alınamaması, ortak alanların kullanılması gibi sebeplerden dolayı Hatay’da bit ve uyuz salgını başta çok yaygındı. Kullanım suyunun artması, mobil duşlar ve evlere girilmeye başlanmasıyla bit ve uyuz sorunu eskisi kadar yaygın görülmemeye başladı” dedi.
‘Çocuklar ve yetişkinler için sağlığa erişim kısıtlı’
Depremde hastanelerin de yıkılmasıyla birlikte sağlık çalışmaları sekteye uğradığına değinen Yıldırım, “Genel olarak sağlığa erişimle ilgili sorun devam ediyor. Şu anda sahra hastaneleri, yeni açılan Defne Hastanesi, ilçe hastaneleri gibi hizmetler var, ama kentte toplu ulaşımla ilgili sorun olduğu için çocuklar ve yetişkinler için sağlığa erişim kısıtlı” dedi. Bu koşullar altında uzun süre yaşamanın, ileride de çocukların gelişimi üzerinde etkili sorunlara neden olabileceğini kaydeden Yıldırım, ilk dönemlerde özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinin belli nedenlerle (göç, barınma, ulaşım vb.) verilememesi, aşılama takibinin yapılamaması ve yenidoğan tarama testlerindeki aksaklıklara dikkat çekti. Yıldırım, “Beslenme önemli, çünkü büyüme ve gelişme geriliği daha çok altıncı aydan sonra kendini gösterir 4 yaş altında. Şu an bununla ilgili bir veri yok elimizde ama en azından gördüğümüz kadarıyla protein ağırlıklı bir beslenme söz konusu değil ve çocuklara yardım adı altında abur cubur dağıtıldığı için ağız hijyeniyle ilgili sorunlar var” dedi.
‘Sorumluluk vermek ve takdir etmek iyi gelir’
Türk Psikologlar Derneği’nden Uzman Psikolog Ceylan Akgün ise, deprem bölgesinde kalmaya devam eden çocukların sosyal yaşantılarına geri dönememesinin, psikolojik olarak iyileşmeleri önünde engel oluşturduğuna vurgu yaptı. Çocukların rutinlerine geri dönmelerinin önemli olduğunu belirten Ceylan Akgün, “Çocukların sanat, spor, okul gibi faaliyetlerle donatılması, aile ve arkadaşlarıyla kuracağı sosyal destek ortamları, psikososyal destek, bir arada olmak önemli ihtiyaçlardan. Aynı zamanda işe yarama duygusu sağlanmalı, çocukları kurbanlaştırmadan sorumluluk vermek ve takdir etmek onlara iyi gelir” diye konuştu. Bölgede enkaz kaldırma çalışmalarının uzamasının da çocuklar için hem psikolojik, hem fiziki tehlike yarattığını söyleyen Yıldırım, şöyle dedi;
“Kaygı, aileden ayrı ve yalnız kalamama, uyuyamama, karanlıkta duramama, sinir ve öfke hali, hırçınlık, kavga etme gibi sorunlar görüyoruz çocuklarda. Depremin travmasıyla birlikte ortaya çıkan bu davranışların sosyal ilişkiler geliştikçe normalleştiğini gözlemliyoruz. Sosyalleşen, eğitim faaliyetlerine dahil olan çocukların psikolojik durumlarının daha iyi olduğunu görüyoruz.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.