Haber: Ozan Gençoğlu
8 Temmuz 2018 tarihinde Tekirdağ Çorlu’da 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin de yaralandığı kazada 13 sanığın “taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan tutuksuz yargılandığı dava, 14. duruşmasında da aileleri memnun eden bir sonuç çıkmadan 19 Temmuz’a ertelendi.
Kazada yakınlarını kaybeden aileler bir önceki duruşma öncesinde olduğu gibi Çorlu Santral önünden duruşmanın gerçekleştiği Çorlu Halk Eğitim Merkezi önüne kadar sloganlar ve dövizlerle yürüyüş yaptı. Dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın fotoğraflarının da yer aldığı dövizler “adalet istiyoruz, gün gelecek devran
dönecek katiller halka hesap verecek” sloganlarıyla taşındı.
Oğlu Hakan Sel ve torunu Oğuz Arda Sel’i katliamda kaybeden dede Necmettin Sel, kazayı vatandaş değil de üst makamların yakınları geçirseydi adaletin çoktan yerini bulacağını savunarak, yaşanan adaletsizliğe tepki gösterdi. Sel, “Biz acıyı çekiyoruz, onlar çocuklarına sarılıyor. Biz mezarlarına sarılıyoruz. 5 sene oldu. Maalesef bunlarda vicdan yok. Vicdan olsaydı Yunanistan’ı örnek alıp Ulaştırma Bakanı istifa ederdi” dedi.
“Analar ağlar, sorumlular duymaz”
Kazada oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden anne Mısra Öz sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla son duruşmada dinlenen sanıkların ifadelerine dikkat çekti;
‘’Davada iki yeni tanık dinlendi. Bu tanıklardan bir tanesi TCDD 1. Bölge Müdürlüğünde, şu an müdür yardımcısı. Yani öyle sıradan bir görevde falan değil. Verilen ifadelerde önemli itiraflar vardı. Biri ‘’alt yapının hazır olmadan hizmete açıldığı’’ diğeri ‘’eksik personel çalıştırıldığı’’ ve tüm bunların ‘’Genel Müdürlük Sorumluluğu’’nda olduğuydu. Genel olarak sanıkların verdiği ‘’Bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Ben emekli olmuştum. Kazadan sonra ne oldu diye bakmadım’’ diyenlerin ya da katliamın yaşandığı günü dahi hatırlamayanların aksine mühim ifadelerdi. ‘’Alt yapıya yatırım yapmak çok zaman alacaktı, o yüzden yapılmadı’’ denildiğini bile duyduk bugün. Tüm ifadeler TCDD üst yönetimini işaret etse de, savcılık takipsizlik verdiği için o kademeye dava yükselemiyor.’’
Davanın üst yönetime yükselmesi için, sanık olarak, bu olmayacaksa tanık olarak dahil edilmeleri için gerekli itirazları yaptıklarını fakat reddedildiğini söyleyen Öz, konuyu Anayasa Mahkemesine taşıyacaklarını aktardı.‘’Aldıkları tek şey ödül’’ Duruşmanın olduğu gün (21 Mart) AK Parti’den Kars milletvekili aday adayı olan dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’a da tepki gösteren Öz, şu ifadeleri kullandı:
“Ve biz tam bunları yaşarken, katliam yaşandığında Ulaştırma Bakanı olan Ahmet Arslan’ın, 28. Dönem AKP Kars milletvekili adayı olarak başvuru yaptığını öğrendik. Yani dokunulmazlık zırhını bir dönem daha üzerine geçirdi. Elimde kendisinin fotoğrafı “adalet”
diye haykırarak, bu duruşmada yine bir tutukluluk kararı, görevden alma, istifa olmadı. Hatırlarsanız Yunanistan’da olan tren kazasında istifa eden Ulaştırma Bakanı varken, bizim ülkemizde istifa bir yana dursun, terfi alan çalışan, mevki sahibi olan bakan, yetmeyip şirket kurup ihaleleri alarak cebini dolduran genel müdür bile var. Kısaca ceza dışında aldıkları tek şey “ödül”. Yaşanan ölümlerin en büyük sebebi ise ülkemizdeki cezasızlık ve adaletsizlik. Adalet esaret altında! Ama pes etmek yok! Hesaplaşacağız! Sabır ve inatla bekliyorum.’’
“Yunanistan’da tren kazası oldu, bakan ertesi gün istifa etti…”
Katliamda iki kardeşi, yeğeni ve kızını kaybeden Zeliha Bilgin de Yunanistan’da gerçekleşen tren kazasını örnek göstererek, şöyle dedi:
‘’Afetler felakete dönüştürülüyorsa demek ki bu ülkede bir eksiklik var. Komşu ülkemiz Yunanistan’da bir tren faciası yaşandı 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir faciaydı. Ulaştırma Bakanı ertesi gün istifa etti. “Ben bu sistemi yürütemiyorum” dedi. Orası Yunanistan. Bizim ülkemizde 5 yıl önce ihmaller yüzünden 25 canımızı ihmallere kurban verdik. 5 yıldır kim ne yaptı? Adalet mi kurum mu TCDD mi siyaset mi ne yaptı? Hiçbir şey. Biz ulaştırma bakanının istifa etmesini beklemedik. Otursun, koltuklarında çok rahatlar. Biz dönemin genel müdürü İsa Apaydın’ın 5 yıldır ihale rekortmeni oldu. Bunu biliyor musun Türkiye? Burası Türkiye. Söylenecek çok şey var ama söyleyecek hiçbir şey yok. Yakar top oynamaya devam edelim.”