DOLAR 34,7505 0.09%
EURO 36,5385 0.13%
ALTIN 2.952,950,33
Ankara

PARÇALI BULUTLU

Adıyaman’da tehlike: Kaçak katlar ve çarpık kentleşme
  • 9.Köy
  • Genel
  • Adıyaman’da tehlike: Kaçak katlar ve çarpık kentleşme

Adıyaman’da tehlike: Kaçak katlar ve çarpık kentleşme

6 Şubat depreminde büyük yıkıma uğrayan Adıyaman’da, yaralar geç de olsa sarılıyor. Depremzedelerin barınma ihtiyacı büyük ölçüde konteynerlerde karşılanırken, yeni konutlarda kaçak yapılaşma artıyor. İnşaat Mühendisleri Odası Adıyaman Temsilcisi Tuncay Kaya, orta şiddetli bir depremde dahi yıkılma tehlikesi olan yapılara kaçak kat çıkıldığına dikkat çekiyor.

ABONE OL
12 Kasım 2024 13:04
Adıyaman’da tehlike: Kaçak katlar ve çarpık kentleşme
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Cihat Öztürk 

6 Şubat 2023 depreminde büyük yıkıma uğrayan Adıyaman yaralarını sarmaya çalışıyor. Her sarsıntıda kentte büyük korku yaşanırken uzmanlar, Adıyaman’ı bekleyen yeni tehlikeye dikkat çekiyor: Kaçak katlar ve çarpık kentleşme…

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adıyaman Temsilcisi Tuncay Kaya ile Adıyaman’ın konut, barınma ve kaçak yapılaşma sorunlarını konuştuk. Prefabrik yapıların kentte arttığına dikkat çekti ve bu durumun çarpık kentleşmeye yol açtığını belirtti.

“Yerinde dönüşüm destekleri artırılmalı”

Adıyaman’da kalıcı konutların inşasının devam ettiğini belirten İMO temsilcisi Tuncay Kaya, yerinde dönüşümlerin yeni başladığını ve bu konuda ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledi. Tuncay Kaya, 750 bin TL hibe ve 750 bin TL kredi miktarının yetersiz kaldığını ifade ederek, “Kaldı ki depremde her şeyini kaybeden insanlar 750 bin TL krediyi ödemekte zorlanacakken eksik kalan miktarı ayarlamakta da ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Yerinde dönüşüm desteklerinin artırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Konteyner kentlerde yaşamın zorlu geçtiğini vurgulayan Kaya, “Barınma konusunda 21 metrekare alanda uzun süreli yaşamak zorunda kalmak yurttaşları umutsuzluğa sevk ediyor. İnsanların geleceğe umutla bakacağı bir şeylerin olduğunu söylemek zor. Yaşadığımız acıların tarifi yok. Var olan şartlarda insanların umutlarının yeşerebildiğini söylemek mümkün değil. Bir yanda kaybedilen yakınlar, diğer yanda zorlu yaşama koşulları insanları çaresiz hissettirmektedir” uyarısını yaptı.

“Adıyaman’da her yer şantiye alanına dönmüş durumda”

Deprem sonrasında kullanılabilecek iş yeri ve konut sayısı az olduğundan insanların mecburen prefabrik yapılaşmaya yöneldiklerinin altını çizen Kaya sözlerine şöyle devam etti:

Bu ilk zamanlar için normal bir durum sayılabilirdi ama şu an için öyle söyleyemeyiz. En azından bir noktada buna dur denilmesi gerekmektedir. Önlem alınmazsa şehrimiz çarpık kentleşecektir. Kalıcı konutlar inşa edilmeye başlandı. Şehir en kısa zamanda bir estetik doku kazanmalı. Şehirdeki şu anki görüntüyü tarif edecek olursak moloz kalıntılarının yığıldığı boş arsaların yanı sıra kaçak prefabrik yapılar ve inşasına başlanacak olan konut şantiyeleri yer almaktadır. Her yer tamamen şantiye alanına dönmüş durumda.

“Kaçak kat yapılamamalı, yapılanlar yıkılmalı”

Kentte konutlara yapılan ilave katların da arttığına dikkat çeken Kaya, “Kaçak kat ilavesi olan yapılar, yaşanabilecek orta şiddetli bir depremde yıkılma tehdidiyle karşı karşıya yapılardır. Görüyoruz kaçak kat ilavesi yapılıyor ve ilgili idareler görmezden geliyor. Bu konuda ciddi bir irade gösterilmesi gerekiyor. Kaçak kat ilavesi yapılamamalı, kaçak kat ilavesi olan binaların kaçak katları ivedilikle yıkılmalıdır. Depremde gördük, çok acı ve telafisi mümkün olmayan bedel ödeyerek bunun olumsuz sonuçlarını gördük. Neden halen ders çıkarılmıyor?”sözleriyle tepkisini ortaya koyuyor.

“Yeni bir imar affı halkın can ve mal güvenliğini yok saymaktır”

Biz bunları söylerken 15 Nisan 2024 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulan İmar Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile geçen genel seçimler öncesinde çıkarılması düşünülen ancak 6 Şubat Depremleri nedeniyle rafa kaldırılan yeni bir imar affı ‘yeniden’ ülke gündemine sokulmaya çalışılmaktadır” diyen Kaya, sözlerini şöyle tamamladı:

Ortalama iki yılda bir yıkıcı depremlerin yaşandığı ülkemizde bırakın imar aflarını kanunlaştırmayı, telaffuz etmek bile en hafif tabiriyle akıl tutulmasıdır. Halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan, yok sayan, akıldan ve bilimden uzak bu tür anlayışlara karşı yaşam hakkını, güvenli yapılaşmayı savunmaya devam edeceğiz.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.