Kamber Yıldız
Deprem bölgesinde günlük hayat hala normale dönmedi. Konteyner kentlerde yaşamın zorluğu bir yana, Türkiye’nin sorunu işsizlik ve pahalılık Adıyaman’da sorunları ikiye katlıyor.
Yurttaşların yaşadığı geçim sıkıntısını esnaf çok daha derinden yaşıyor. Ekonomik krizden dolayı bir şey alamadıklarını ifade eden yurttaşlar, emekli maaşının düşük olması nedeniyle ek işler yapmaya mecbur kaldıklarını dile getiriyor.
Uzun süreden beridir bakkal işleten Aziz Çevik, büyük marketlerin artış göstermesiyle birlikte küçük esnafın iş yapamadığını, dükkanlarını kapatmak zorunda kaldığını anlattı.
Emekli olduktan sonra 10 bin lira ile geçinmek zorunda kaldığını belirten Mehmet Yavuz, “10 bin lira nedir ki? Bazen torun gelir, çocuklar gelir. Bugün 5 kişi bir lokantada yemek yesek yetmez. Emekli maaşı 15 bin liranın üzerinde olmalı” dedi.
Adıyaman’da yaşayan halkı depremin acısı kadar ekonomik sorunların da etkilediğine dikkat çeken esnaf Mustafa Uyan ise “Diğer şehirlerde yaşayan insanların pahalılıktan şikâyeti var. Burada hem yoksulluk hem deprem hem de artan ekonomik sorunlar var. Eleman yok, eleman olmazsa bu işleri bizler tek başımıza yapamayız. Elimden geldiği kadar köylülerin işini görmeye çalışıyorum ama tabi bir genç kadar etkili olamam” diye konuştu.
50 senedir soba imalatında çalışan Mustafa Küsülü, emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda kaldığını, hayat pahalılığından, depremin yarattığı sorunlardan dolayı zorluk çektiğini söyledi. Küsülü, “Depremde ilk yıkılan bina bize aitti. Depremde ailemden 4 kişiyi kaybettim. Hem onların acısını hem de geçim sıkıntısı yaşıyorum” dedi.
Evi olmadığı için konteyner alamadığını, mecburen evde kalmak zorunda kaldığını dile getiren Küsülü şöyle konuştu:
“Hem 4 çocuğumu kaybettim hem de bana konteyner vermiyorlar. Bu nasıl hükümet? Ben çalışmasam aç kalacağım. 10 bin lira ile ben nasıl geçimimi sağlayacağım? Esnaf, köylü, çiftçi bitmiş, her gün zam. Kimi kime şikayet edeceğiz. Büyük marketleri şikayet ettiğimiz zaman ilgilenmiyorlar ama bir bakkal hakkında işlem yapılmak istendiğinde hemen geliyorlar. Türkiye’de yaşamak artık lüks oldu. Biz daha önceki siyasetçileri de gördük. Kıbrıs savaşını da gördük. O zamanlar da bir şey alınmıyordu yalnız para vardı. Bu dönemde eşya var para yok. Biz şekere, buğdaya, pamuğa kota koyarsak, dışarı bağımlı olursak kendi kendimize yetemeyiz.”
Küçük esnafın ülkenin bel kemiği olduğunu dile getiren Aziz Çevik ise özellikle son dönemlerde virüsten etkilenen, krizden etkilenen illerin var oluğunu ve Adıyaman’ın da bu şehirlerin en başında geldiğini belirtti. Çevik, küçük işletmecilere yeterli desteğin verilmediğini söyleyerek şunları kaydetti:
“Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bahsettiğimiz virüs, deprem, ekonomik kriz herkesi vurdu. Küçük balık her zaman büyük balığı yutuyor. Büyük marketler gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de kaç tane büyük market varsa bunlardan tek kişi, tek holding faydalanıyor. Biz küçük esnaflar da hepimiz bir aileyi geçindiriyoruz. Biz daha önceleri de söyledik, ürünlerinizi dışardan getirmeyin, küçük esnafınızdan alın. Bu konuda halkımızı da küçük esnaf konusunda duyarlılığa çağırıyoruz. Kendi ürününüzü, kendi esnafınızı değerlendirin. Bunun faydasını göreceksiniz.”
İhalelerin sadece büyük esnaflar üzerinden yapılımasından şikayet eden Aziz Çevik iyileşmiş bir Adıyaman için dayanışmanın şart olduğunu söyledi:
“Küçük esnaf neden değerlendirilmiyor. Neden hep zengin olan kazansın? Küçük esnafı nasıl kalkındıracağız. Odalar Birliği bu konuda küçük esnaflara yönelmiyor. Bu duruma el atması gerekiyor. Neden bir araya gelemiyoruz, neden esnaflarla ilgili bir gündem oluşturulamadı? İyi bir Adıyaman için fakirden zengine, küçükten büyüğe doğru çalışma yürütülürse muazzam bir yere geliriz.“
Hüseyin Karakuş adlı yurttaş da “Bu büyük tufan geldiğinden beri Adıyaman çobansız sürüye benzedi” şeklinde konutu. Depremde yakınlarından 16 kişiyi kaybettiğini ifade eden Karakuş şunları söyledi:
“Emekli maaşıyla idare etmeye çalışıyorum. 3 kişiye bakıyorum. Gün geliyor 100 lira gün geliyor 150 lira kazanabiliyorum. Bugün 70 lira kazandım. 100 lira ile de yemek yedim. Para kazansam da kazanmasam da yemeğimi yemek zorundayım. Boş çuval ayakta durabilir mi? Yaşlı olduğum için kimse iş de vermiyor.“
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.