Delal Demir / İstanbul
Adalar’da ulaşımda kullanılan faytonlar 2020 yılından itibaren kaldırıldı. 277 faytonun faaliyetleri durdurulunca bunların yerine 130 adet adamini ve 40 adet adabüs adı verilen elektrikli araçlar konuldu. Ancak bu araçlar tescillenemediği için UKOME’nin özel izniyle kullanıldı. Özel iznin süresi dolunca İETT çözümü, aynı sayıda kişiyi taşıyabilen fakat üç kat daha büyük araçları adaya götürmekte buldu.
İETT Genel Müdürü İrfan Demet’in sosyal medya hesabı üzerinden Adalar’a 60 adet yeni minibüsün götürüleceği açıklaması Adalıların tepkisini çekti. Büyükada’ya taşınan 12 yeni aracın faaliyete geçmesini önlemek adına toplanan imzalar İBB’ye teslim edildi.
Tepkiler üzerine İETT Genel Müdürü İrfan Demet, İBB Ulaşım Daire Başkanlığı yetkilileri, İBB Meclisi Ulaşım Komisyonu temsilcileri, Adalar Meclis üyeleri, STK temsilcileri ve Adalar halkı, Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, kullanılan araçların tescil alamadığı ve çözüm için tescilli 12 araç getirildiği UKOME’nin izni olduğu zaman bu araçların çekileceği belirtildi. Daha sonra UKOME’ye tescilsiz araçların kullanım süresinin uzatılması teklifi götürüldü, UKOME’den ise henüz karar çıkmadı.
Adalar Sivil İnisiyatifi’nden Hikmet Durukanoğlu gelişmeleri şöyle anlattı:
“İETT Genel Müdürü İrfan Demet‘in Kasım 2023’te sosyal medya üzerinden minibüsleri duyurmasının ardından Adalılar olarak sosyal medyadan tepki gösterdik. Her şey böyle başladı. Minibüslerin gelmemesi yönünde birçok görüşme yapıldı. Ancak minibüslerin geleceğinin kesinleşmesinden sonra bir basın açıklaması ile kamuoyu oluşturmaya çalıştık. Daha sonra masa kurduk ve adalarda minibüs istemiyoruz diye imza topladık. İmzaları İETT’ye teslim ettik, bir gün sonra minibüsleri getirdiler. Bin 500’e yakın adalının imzası toplandı ancak imzaları değerlendirme gereği bile duymadılar ve apar topar sabahın 06.00’sında halkın istememesine rağmen araçlar getirildi.
Tesadüfen bir arkadaşımız görüp görüntülemiş. Minibüslerin deneme sürüşü yapıldığı söyleniyordu. Yolcu taşımalarına izin vermedik, onlar da ana garaja çekmek durumunda kaldılar. Sonraki süreçte de belediye devreye girdi, İETT Genel Müdürü Ada’ya gelip görüştü. Adalıları ikna etmeye çalıştılar. Adalıların tepkisinden sonra da çalıştay yapılacağı gerekçesiyle şimdilik durdurma kararı aldılar.”
Turistlerin direkt Adalara yönlendirildiğini, plansızlığın da ulaşım sorunu yarattığını belirten Hikmet Durukanoğlu, “Turizm amaçlı yapıldığını söylüyorlar ama insanlar zaten ana karadaki bina ve minibüslerden, araç trafiğinden sıkılıp başka şeyler görmek, temiz hava alabilmek için buraya geliyorlar. İnsanlar Ada’ya nefes almaya geliyor ama şimdi yürümeye kalksan yolların hepsini asfalt yaptılar. Her taraf çit, sanki hapishanede yürüyoruz. Kıyılar desen hepsi özel plajlarla kapatılmış vaziyette. Büyükada’da ücretsiz plaja giremiyorsun. Bu durum ormanlık araziler için de geçerli” diye yakındı.
Bölgenin 1. derece sit alanı olduğunu ve buna ilişkin yasaların uygulanmasını istediklerini belirten Durukanoğlu, “Yasalar uygulansa sorun kalmaz ama planlama yok” dedi.
Rafet Garip
Büyükada Maden Mahallesi Muhtarı Rafet Garip de faytonların kaldırılmasından sonra ulaşımdaki sorunların arttığını söyledi. Garip, “Bisikletler ve faytonların azaltılması ile birlikte ulaşımın yenilenmesi için Büyükşehir Belediyesi yeni bir yapılanma içerisine girdi ve Adalar’da ulaşım İETT tarafından yapılmaya başladı. Ada’ya taksiler getirildi ancak araçların yetersizliğinden dolayı da sıkıntılar artarak büyüdü. Sıkıntıların başında da ulaşımın yetersizliğinden dolayı üç tekerlekli, dört tekerlekli, scooter dediğimiz pilli araçların vatandaşlar tarafından kaçak olarak kullanılması geliyor” diye konuştu.
Yazın özellikle 7-8 ay boyunca turistlere ulaşım araçlarının yetmediğini, iskelede kuyruklar oluştuğunu belirten Garip, “Sorunu çözmek için tekrar kaçak taksiler devreye girdi, bunlar gitgide çoğaldı. Tabii bunu engellemek ve trafik sorununu çözmek için UKOME’nin devreye girmesi gerekiyor” dedi.
“Bu sorun, minibüs sorunu değil sadece. Adamızdaki yollar trafiğe uygun yollar değil. Genişlikleri beş metreyi geçmeyen yollar. Dolayısıyla bisikletler, yaya trafiği, scooterlar, taksiler, minibüslerin ufacık bir yolda olmasının getirdiği bir sıkıntı” diyen Muhtar Garip şunları ifade etti, “Yaz sezonunda insanlar İstanbul’dan rahat bir nefes alalım diye geliyor. Trafiksiz bir ortamda günlerini geçirmek için geliyorlar ama artık o ortamı da bulamıyorlar. Şikayetler yalnızca Büyükada’da yaşayan insanlardan değil. Trafik çilesinden kaçıp dinlenmeye gelen insanların da bu tür şikayetleri var.”
Özer Kangür
Adalar Kültür Derneği Başkanı Özer Kangür ise araçların Adalılar düşünülerek değil Adalar’a gelen günübirlikçi yoğunluk için getirildiğini söyledi. “Faytonlardan sonra elektrikli araçlar getirildi. Bu Adalıları rahatsız etmiyordu çünkü ufak tefek araçlar ve Ada yollarında çok göze batmıyor. Bizim caddelerimiz bile İstanbul’daki sokakların genişliğinde. Haliyle bunlar uygundu; sadece tescil belgesinde sorun yaşandı. Ama bu da onların suçuydu. Bilerek o araçları aldılar” diyen Kangür, sözlerine şöyle devam etti, “Adayı tanımıyorlar tanımak da istemiyorlar. Onlar için İstanbul’un herhangi bir ilçesinden bir farkı yok. Birkaç yıl önce de bir tane araç getirdiler, halk tepki gösterdi. Açıklama olarak da ‘aracı Ada’ya getirmiyoruz karşıda çalışacak, burada yollar müsait olduğu için deneme yapıyoruz’ dediler.”
Adalar Sivil İnisiyatifi’nden Gizem Gülen ise ziyaretçi ve ulaşım planlamasıyla bu sorunun çözebileceğini şu sözlerle ifade etti, “Adabüs bir şekilde kabul gördü ama minibüsleri Ada’nın yapısına uygun olmadığı için istemiyoruz. Adalılar ihtiyacı olduğunda yanında taşıyamayacağı yükü varsa bile bu sefer de turistlerden sıra bulamıyor.”
Korhan Gümüş
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Görevlisi aynı zamanda Adalar Sivil İnisiyatifi’nden Korhan Gümüş de şunları söyledi, “Adalar’ın özelliği yürünebilir bir alan ve motorlu araçların girmemiş olmasıydı. Önceden faytonlar vardı ve kesinlikle taksilere izin verilmezdi. Haliyle de sistem kendi kendini kontrol ediyordu. Belediyenin hiç fark etmediği şey, bir şeyi değiştirirken onun çevresel etkileri. Zannediyorlar ki elektrikli araçları getirince faytonların yerini o alacak. O elektrikli araçları işleten kamu kuruluşu piyasa aktörü olarak devreye girdiği zaman da sorun başlıyor.
Belediye nerede hata yapıldığını görmek için Adalar’a bakabilir. Adalar eşi bulunmaz bir laboratuvara dönüştü, nasıl yöneltilemeyeceğini gösteren. Adalarda bütün aktörleri içine katan bir yönetim planına ihtiyaç var. Belediye ise plan yapmak yerine taşımacılık yapıyor.
Ada yolları hem şahsi hem de kamuya ait olan motorlu araçların dolaşabildiği bir hal aldı. Her evde en az bir motorlu araç var. Hız konusunda da kısıtlı değiller, vızır vızır dolaşıyorlar. Haliyle Adalar’da yaşayan canlıların hayatlarını da tehlikeye atıyorlar. Çok sayıda kaza olmaya başladı. Kediler, köpekler, kirpiler eziliyor. “
Adaları “Eskicide unutulmuş bir Picasso tablosuna” benzeten Korhan Gümüş, “Picasso’nun tablosu olduğunu bilmedikleri için unutulmuş bir kenarda duruyor. Yüz dolara mı, elli liraya mı satılacak. Onun ne kadar değerli olduğunu bir fark etseler o zaman değer kazanacak. Sanat, sanatçının yaptığı nesnesinde değil asıl bilgisindedir. Haliyle o bilgi olmayınca da sanat eseri olduğunun farkında değiller” diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.