Esmer Değirmen
İşçilerin anayasal hakkı olan sendikaya üye olma hakkı birçok işyerinde, işverence engelleniyor. Sendikalı işçiler, baskı mobbingin yanı sıra, tazminatsız işten çıkarma tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. İşten çıkarma gerekçesi anlamına gelen “kod” değişiklikleri ile hem tazminatsız işten atılıyorlar hem de işsizlik ödeneği için başvuramıyor, hatta haklarını almak için dava bile açamıyorlar. İşverenin en çok başvurduğu yöntem ise “diğer nedenler” olarak belirtilen “22. Kod.”
Ülkenin birçok yerinde işten çıkartılan işçilerin çoğu sendikal tazminat davası ya da diğer hakları için dava açmak istiyor. Ancak işverenler, işsizlik ödeneğinden yararlandırmamak ile işçileri tehdit ediyor. İşçiler de maddi sebeplerden dolayı işverenlerin sunduğu belgeyi imzalamak zorunda kalıyor. Akhisar Tekstil Yatırım Holding (TYH) iş yerinde çalışan işçiler de bu sorunla karşı karşıya.
Tekstil-İş Sendikası Genel Başkan Danışmanı Bahadır Derin, diğer lokasyonları ile birlikte 3 bin kişi TYH’de sendikal faaliyet başlayınca işverenin işten çıkarmalara başladığını ve bu çalışanların bir kısmının iş kodlarının değiştirildiğini söyledi. Herhangi bir sebepten işten çıkartılan veya çıkan işçiler işsizlik payından yararlanmak için işverenlerle anlaşmak zorunda bırakıldığını söyleyen Derin, “İşçiler genelde 22 kod olarak belirtilen‘‘diğer nedenler’’ adı altında işten çıkarıldıkları için işsizlik maaşı alamıyorlar” dedi.
Ayşe Bayhan 20 Eylül 2024’te Akhisar TYH’den işten çıkartılan işçilerden biri. Sendikal faaliyetler ile işten çıkartıldığını söyleyen Bayhan, önce 17. Kod ile işten çıkartılmış ve tazminatını alamayınca mahkemede dava açmış. 17. Kod, işyerinin kapatılması ile işten çıkarılma anlamına geliyor ve işçiler bu kod ile hak kazanabiliyor. Bayhan, iş kodu değiştirilmediği için işsizlik ödeneğini aldığını belirterek, “Ben şu an dava sürecindeyim. İşverenlerin belgesini imzalamadım. Benden sonra işten çıkartılan arkadaşlarımızdan bazıları işverenlerin belgesini imzalamadığı ve dava açtıkları için işverenler tarafından iş kodları değiştirildi. Ve bu yüzden işsizlik maaşı alamıyorlar” dedi.
Aynı işyerinden çıkartılan işçilerden biri de Suna Alev Atel. Atel, 20 Aralık 2024’te sendikal faaliyetlerinden dolayı işten çıkartıldığını söyledi. Atel, önce 18. Kod (işin sona ermesi) ile işten çıkartılmış ve işverenlerle anlaşmayı kabul etmeyince kodu 22 olarak değiştirilmiş. Atel’in durumu şu an dava sürecinde ve hem işsizlik ödeneğini hem de sendikal tazminat hakkını alamıyor. Suna Alev Atel yaşadığı süreci anlattı: “Bana çok az bir para sundular. Önümüze bir kağıt koydular elimize bir kalem verdiler. Kağıdı azıcık ucundan göstererek “şurası tazminatınız, şurası ihbarınız” diyerek imzalatmaya çalışıyorlardı. Okumamıza fırsat vermiyorlardı. Şu an tarlada çalışıyorum. Birçok işyerine başvurdum geri dönüş olmadı. Sendika hep yanımızda oldu keşke çalışma arkadaşlarımızla da birli içinde olabilseydik. Hakkımı arıyorum, hakkımı istiyorum.”
9.Köy’e konuşan sendikacılar, sendikal örgütlenme ve faaliyetlerinin baltalandığını söyledi. Öz Gıda İş Sendikası Turgutlu Temsilcisi Hüseyin Zorlu, sendikal faaliyetlerin yürütüldüğü işyerlerindeki işverenlerin, yöneticilerin ve müdürlerin karalama kampanyası yürüttüğünü ileri sürdü. Patronların sendikaya üyelik arttıkça işçileri fabrikalarını kapatmak ile tehdit ettiğini söyleyen Zorlu, daha sonra işten çıkarmalarla sendikal mücadeleye gözdağı verildiğini belirtti. Sendikal yetki kazanımına yönelik engellemeler de olduğunu belirten Zorlu, şu bilgileri verdi:
“Turgutlu Lezita’da işçilerin büyük çoğunluğu ile yetki aldık. Yetkiden sonra Lezita yetkiyi geçersiz kılmak adına mahkemede işçilerin sendikaya baskıyla üye olduklarını öne sürerek itiraz etti. Yerel mahkemelerde davalarımız 2-3 yıl kadar sürdü. 2024’te davaları kazanarak yetki aldık. İşverenler bizimle masaya oturmadı.Şu an ise grevlerde yetersiz kalıyoruz. İşverenler sermaye ve gücüyle işçiler üzerinde her türlü baskı ve tehdidi oluşturarak grevi hakkını da engelliyor.”
Manisa Birleşik Metal-İş Sendikası Şube Başkanı Murat Gözlükavak ise farklı gerekçelerle işten çıkartılan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatı dışında ilave ücret alabilmesi için mücadele ettiklerini söyledi. Yasaların iyileştirerek sendikal faaliyetlerin önünün açılmasını söyleyen Gözlükavak, işverenlerin yetkiye itiraz hakkının ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti. Murat Gözlükavak, metal iş kolundaki engellemeleri ise şöyle anlattı:
“Biz bakanlıktan yetki belgemizi alıyoruz. Yetki belgemiz işverenin eline ulaşıyor. Devletin resmi kurumunun verdiği bu belgeye işverenler hiçbir sebep belirtmeden itiraz edebiliyor. İtirazdan sonra 2 yıl kadar bir mahkeme süreci başlıyor. Bu sürede işverenler sendikal faaliyetleri durdurmaya çalışıyor. Tekrar yetki aldığımızda Fabrikalarda üyemiz kalmıyor. Devamlı işçi çıkartılıyor.”
Tekstil-İş Sendikası Genel Başkan Danışmanı Bahadır Derin, iş kodu değişikliği ile işten çıkarılan işçilerin haklarını aramaktan vazgeçmemelerini istedi. Derin şu çağrıyı yaptı: “Örgütlenmeye çalıştığımız işyerlerinde çok sayıda işçi işsiz bırakıldı. Bu işçilerin çoğu sendikal tazminat davası açmak istedi. İşverenler önlerine işsizlik ödeneğini sundu. Kabul etmeyenlerin iş kodu değiştirildi. Bu konuda işçi olan herkesin Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden Çalışma Bakanlığı’na şikayette bulunmalarını istiyoruz.”
Avukat Seçkin Dericioğlu
Peki işçiler hak kaybına uğramamak için ne yapmalı? 9. Köy’e konuşan Manisa Barosu avukatlarından arabulucu Seçkin Dericioğlu, işçilerin işverenlerle anlaşma yapmayarak ve dava yoluna giderek tüm haklarını fazlasıyla alabileceğine dikkat çekti. Dericioğlu, işçilerin haklarını alabilmeleri için izlemeleri gereken yöntemleri şöyle sıraladı:
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.