BURDUR – Dünyaca ünlü Salda Gölü hızla kuruyor. Gölün derinliği 20 metre azaldı, açığa çıkan dip çamuru göle has beyaz kumu tehdit ediyor. Türkiye’nin en büyük altıncı gölü olan Burdur Gölü’nde ise kuraklık geri dönülemez noktada. Gölü besleyen akarsuların yüzde 95’i kurudu, göl hacmi yarı yarıya düştü. Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “Burdur Gölü’nü kaybedersek bölgenin iklimini değiştirmiş olacağız, hiçbir şey eskisi gibi olmaz” dedi. Yeşilova Belediye Başkanı Mümtaz Şenel ise Burdur Gölü’ndeki kaybın Salda’da yaşanmaması için “Bu dünya harikası yeri hep birlikte koruyalım” çağrısı yaptı.
9.Köy, Burdur’da hemen herkesin “Göl yoksa Burdur da yok” sözleriyle ifade ettiği kuraklığı Burdur Belediye Başkanı Ercengiz, Yeşilova Belediye Başkanı Şenel ile Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle’ye sordu.
Prof.Dr. İskender Gülle, 2010 yılında yapılan Burdur Gölü İskelesi’nin altında bugüne kadar yaşanan su kaybının boyutunu gösterdi.
1970’lerden beri yapılan ölçümlere göre Burdur Gölü hacminin yüzde 48’ini, yüzeyinin de yüzde 45’ini kaybetti. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’e göre bu kaybın üç sebebi var. Ercengiz, “Birincisi gölü besleyen tüm kaynaklar üzerine barajlar yapıldı. İkincisi havzada kontrollü kontrolsüz yer altı suyunu çeken sondajlar var. Üçüncüsü ise küresel iklim krizine bağlı artan sıcaklıklar nedeniyle gölden su buharlaşması” dedi. Bir yandan göle su girişi olmalı bir yandan da buharlaşma olmalı ki denge sağlanmalı diye ekledi.
“Gölü besleyen akarsuların neredeyse tamamı kuruyup kayboldu”
Burdur Gölü’nün en yüksek seviyesinin ölçüldüğü 1970 yılından günümüze su seviyesinde yaklaşık 20 metrelik azalma meydana geldi. Prof. Dr. İskender Gülle de gölün kapalı havza gölü olduğunu hatırlattı, “Gölü besleyen akarsuların çoğu yüzde 90-95 oranında kuruyarak kaybolmuş durumda” dedi. Gülle, “İkinci neden günümüzde göl çevresindeki, gölün havzasındaki yeraltı su çekimleri. Maalesef ülkemizin genelinde olduğu gibi Burdur’da da çok yüksek miktarda yer altı suyu çekimleri var” diye ekledi.
Burdur Gölü.
“Burdur’da sıcaklık Antalya’dan yüksek seviyede”
Kasım ayı sonuna kadar Burdur yağış almadı. Belediye Başkanı Ercengiz, “Burdur’un yaz ölçümlerine bakıldığı zaman, termometre değeri Antalya’dan daha yüksek. 43 dereceyi görmeye başladı. Böyle bir şey tarihinde yok” dedi. Burdur Gölü’nün kuruması halinde bölgenin ikliminin tamamen değişeceğini belirten Başkan, “Bölgenin doğasını değiştiriyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Hakikaten çöller yöresine gidiyor iş. Kötüye gidiyor, önlem alınmalı. Yani bir şekilde Burdur Gölü’nün kendini besleyen kaynaklarla buluşması lazım” dedi. Ercengiz, tüm bunların kısa vadeli tarım ve ormancılık politikalarının sonucu olduğunu sözlerine ekleyerek sırada Salda Gölü var dedi. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, İlknur Yağumli’nin sorularını yanıtladı.
“Salda’da dip çamuru yüzeye çıkmaya başladı”
Salda Gölü’nün bulunduğu Yeşilova ilçesinin Belediye Başkanı Mümtaz Şenel de 1960’lı yıllarda gölün derinliğinin 185 metre olduğunu şu anda ise 165 metreye gerilediğini söyledi. Şenel, “Gölün yüzeyinde yaklaşık 20 metrelik çekilme var. Kıyıdan bakıldığında çekilme az gibi görünüyor. Ama gölün dibindeki bazı çamurlar ortaya çıkmaya başladı. Bu çamur gölün beyaz kumunu da etkileyecek” dedi.
Salda’nın suyunun çekilmesinde özellikle yanlış su kullanımıyla ilgili bir takım uygulamaların olduğunu belirten Şenel, “Hayvancılığın bu bölgelerde yoğun olarak yapılıyor olmasından dolayı hayvanın beslenmesi için gerekli mısır, pancar gibi ürünlerin üretilmesi gerekiyor. Çok su isteyen bu ürünler, sulama ve sondaj kullanımıyla yeraltı sularının azalmasına sebep oluyor” ifadelerini kullandı. Mümtaz Şenel, kontrolsüz yer altı suyu kullanımının Salda’ya verdiği hasarı önleyebilmek için vatandaşı susuz tarıma yönlendirmeye çalıştıklarını da ekledi.Yeşilova Belediye Başkanı Mümtaz Şenel, Salda’daki son durum hakkında bilgi verdi.
“Suyu iyi yönetemiyoruz”
Prof. Dr. Gülle de Göller Yöresindeki tüm göllerdeki çekilmelerin sebebinin aynı olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Temelde üç sebep var: Hızlı nüfus artışı, son yıllarda yaşadığımız yağış azlığı ile buharlaşma artışı bir de yoğun tarım. Burdur bölgesi yarı kurak iklim tipine sahip olmasına rağmen kiraz, elma ve ceviz gibi çok su isteyen ürünler yetiştiriliyor. Sulu tarım arttıkça bizim göllerimiz ve akarsularımız bundan önemli derecede etkilenmeye başladı.” Salda Gölü’ndeki durumun Burdur Gölü’nden farklı olmadığını söyleyen Gülle, nüfus artışı ve iklimsel krizlerin tüm dünyada yaşanan bir durum olduğunu ancak bu sorunlara ek olarak suyun iyi yönetilmediğini de ifade etti.
“Bir litre süt bin litre su demektir”
Büyükbaş hayvancılığın uzun yıllardır Burdur ekonomisinde büyük bir yeri var. Bu da beraberinde silajlık mısır, yonca ve diğer yeşil bitkilerin üretiminin artmasına sebep oluyor. Prof. Dr. Gülle, çok su tüketen bu bitkilerin yetiştirilmesi için yer altından aşırı miktarda su çekildiğini ve bütün su kaynaklarının bu durumdan olumsuz etkilendiğini belirtti. Gülle, “Burdur’daki yoğun hayvan yetiştiriciliğinin beraberinde getirdiği olumsuzluklardan bir diğeri de su kaynakları üzerindeki aşırı baskı. Burdur’da günlük olarak 700 ton ila bin ton arası süt üretimi söz konusu. Bir litre sütün bin litre su ile oluştuğunu göz önüne alacak olursak 700 tonluk süt günlük 700 bin ton su demektir. Buna suyun ayak izi diyoruz, gizli su diyoruz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. İskender Gülle.
“Salda Gölü’ ne girmek yasaklanmalı”
NASA tarafından Mars’a en son gönderilen Perseverance uzay aracından alınan bilgilere göre, uzmanlar Salda Gölü’nün Mars’taki bir kraterle benzerlik taşıdığını düşünüyor. Hem araştırmalara konu olması hem de Maldivler’e benzemesiyle ünlü Salda Gölü’nde birçok alan koruma altında. Özellikle beyaz kumlara ayakla basmak mümkün değil ancak gölün halk plajı kısmında göle girmek serbest. Belediye Başkanı Şenel göle girmenin bir an önce yasaklanması gerektiğini söyledi. Şenel, “Bu göl milyonlarca yılda oluşan bir göl ve çok özel olan bu beyaz kumlar çok çabuk bozulabiliyor. Basit bir şekilde örneğin araç lastiklerinin değmesi, ayakkabıların kuma temas etmesi bile kuma zarar veriyor. Bu nedenle tabii ki buranın korunması lazım. Çıplak ayakla girmek değil göle girmek bile yasaklanmalı” dedi.
Salda Gölü.
Salda’ya atık su karışmayacak
Yeşilova Belediye Başkanı, Salda Gölü’nün korunması için sadece halkın ve belediyenin çabalarının yeterli olmayacağını söyledi. Devletin daha fazla çaba göstermesi gerektiğini özellikle vurgulayarak, “Tüm yurttaşlar olarak hepimize görev düşüyor birlikte koruyacağız bunu. Dünyadan bu konuda gerekli desteği alıyoruz. Burada Salda ile ilgili bir cümle konuşmamız sadece burada değil dünyada da ses getiriyor. Bu dünya harikası yeri hep birlikte koruyalım” dedi. Salda Gölü etrafındaki Doğanbaba ve Salda Köylerinden göle akan arıtılmamış sular için Yeşilova Belediyesi bir arıtma projesi hayata geçiriyor. İhalesi yeni sonuçlanan 17 milyon 245 bin liralık bir diğer su arıtma projesi de uygulamaya geçtiğinde Salda Gölü’ne atık suları karışmayacak. Şenel son olarak Salda’da mevcut koruma çalışmaları olduğunu ancak UNESCO başvurusunun henüz yapılmadığını sözlerine ekledi.
HABER : İlknur Yağumli
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.