MAG-DER Başkanı Sabri Karaçam: “Dernek; başta depremler olmak üzere meydana gelebilecek her türlü afete hazırlık, afet bilincini geliştirerek afet riskinin azaltılması ve afet durumunda profesyonel ekipler gelene kadar ilk müdahaleyi yapmak ve profesyonel ekipler geldikten sonra da gerekli desteği sağlamak amacıyla gönüllü katılımıyla mahalle bazlı oluşturulmuştur. Amacımız afet olmadan halkımızı bu konuda aydınlatmak afet öncesi afet anında ve afetten sonra yapılacaklar konusunda Yalova halkını hazır hale getirmektir.
Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (Mag-Der) vatandaşları olası bir depreme karşı bilinçlendirerek mahallelerde gönüllü arama kurtarma ekipleri oluşturdu.
Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (Mag-Der) Başkanı Sabri Karaçam, 17 Ağustos 1999’da resmi rakamlara göre 2 bin 504 kişinin hayatını kaybettiği Yalova’da kurdukları dernek sayesinde 19 yıldır kesintisiz olarak halkı olası bir depreme karşı eğiterek bilinçlendirdiklerini belirtti.
Karaçam, derneğin 19 yıl önce kurulduğunu anımsatarak şöyle konuştu:
“’Türkiye genelinde Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG), yerel örgütlenmenin gerekliliği inancıyla, sayısız can kaybı ve ekonomik kayıplara neden olan 1999 Marmara Depremi’nin ardından, 2000 yılında kuruldu. Afetlere hazırlanmanın ve bir afet durumunda afetlere ilk müdahalenin mahalle düzeyinde gerçekleştiği bilinci ve deneyiminden yolan çıkan MAG yapılanması Türkiye’de afet bilincini artırmayı ve bireylerin afet durumunda ‘hayatta kalma ve sevdiklerini kurtarmaya çalışma’ refleksinin doğru biçimde hayata geçirilmesi için eğitim almalarını hedefledi. MAG yapılanması, mahalle düzeyinde örgütlenen gönüllülere hem eğitim hem de malzeme temin ederek, mahalle düzeyinde afete hazırlık birimleridir.’’
MAG –DER’in Yalova’da 2002 de ilk olarak Bahçelievler Mahallesinde 50 kişiye eğitim vererek başlandığını daha sonra sırasıyla kentteki diğer mahallelerde eğitim vermeye devam ettiğini hatırlatan Karaçam, Yalova genelinde 8 mahalle 3 ilçede 2 belde de örgütlenmiş olarak 15 arama kurtarma konteynerlerinin olduğunu dile getirdi.
Her türlü doğal afete karşı müdahale
Derneğin pandemide durakladığını ancak doğal afetlere karşı alınacak tedbir ve çalışmaların kesintisiz devam ettiğine dikkati çeken Karaçam, şunları kaydetti:
“2019 da kırsal alanlarda MAG yapılanması çalışmalarına başladık. Pandemiden dolayı duraklama oldu ama çalışmalarımız devam ediyor. Acil durumlarda müdahale edecekler için bir üst eğitim vererek 30 kişilik kısa adı AME olan Acil Müdahale ekibini kurduk. Acil müdahale ekibi; MAG Ekiplerinin aldığı eğitimleri biraz daha ağırlaştırarak, ip ve ilk yardım eğitimleri dahil biraz daha fazla ve detaylı verilmesi sağlandı. Ayrıca deprem haricinde diğer afetler ve orman yangınları konularında da eğitimlerin arttırılması ile daha fazla bilgili olmaları sağlandı. Acil müdahale ekibi aynı zamanda kendi mahallelerinde de bu eğitimleri gönüllü arkadaşlarına aktartmaktadır. AME ekipleri 2010 yılında Yalova’da oluşan su taşkınlarında İl Afet Müdürlüğü ile ortak çalışma yaptı. Yalova İl Afet Müdürlüğü, Yalova İtfaiyesi ile yardımlaşma protokolü olan Yalova MAG-DER oluşacak her türlü afet durumunda ihtiyaç duyması halinde gerekli desteği vermektedir. Her yıl ekibi dinamik tutmak için tatbikatlar, doğa yürüyüşleri, eğitim tazelemesi yapmaktayız. Tabii ki 2020-2021 yılında etkinlikleri pandemiden dolayı yapamadık. İnternet üzerinden okullarda afet farkındalık eğitimlerine devam ettik. 2021 yılında 46 okulda afet farkındalık eğitimi ve okul tahliyesi konusunda bilgilendirme yaptık.”
Afet gönüllülerinde artış
Verdikleri eğitim ve desteklerle gönüllü sayısında büyük bir artış sağladıklarını aktaran Karaçam, şöyle konuştu:
“Bugün mahalle afet gönüllüleri çığ gibi büyümektedir. MAG’ların önemi artık toplum tarafından kavranmaya başlanmıştır. Bu nedenle de altyapının oluşturulmasının önemi ortaya çıkmıştır.14-18 yaş grubu genç MAG’lar oluşturularak ve program dahilinde eğitimlerini verdik. 18 yaşından sonra bu gençlere MAG eğitimi verilerek gönüllü olmalarını sağladık. MAG’ın geleceği açısından da olumlu olacak bir projeye imza attık. Günümüzde gençler birçok sorunlarla boğuşmaktadırlar. Onları böyle bir sosyal faaliyetin içine çekiyoruz. Bu da MAG’ların topluma verdiği önemin bir göstergesi olmuştur. Bu vesileyle geçlerin Atatürk ilkelerine bağlı yurdunu seven sorumluluk duygusu gelişmiş bireyler olarak yetiştirmesi görevini de üstlenmiş olduk.”
MAG-DER nasıl çalışır?
Derneklerinin afet müdahale esnasındaki işleyişi hakkında da bilgiler veren Sabri Karaçam, şöyle devam etti:
“Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği; başta depremler olmak üzere meydana gelebilecek her türlü afete hazırlık, afet bilincini geliştirerek afet riskinin azaltılması ve afet durumunda profesyonel ekipler gelene kadar ilk müdahaleyi yapmak ve profesyonel ekipler geldikten sonra da gerekli desteği sağlamak amacıyla gönüllü katılımıyla mahalle bazlı oluşturulmuştur. Dernek ayrıca, başta Yalova Valiliği İl Afet Yönetim Merkezi olmak üzere diğer kamu kurum, kuruluşları sivil toplum örgütleri, konu ile ilgili diğer resmi ve özel kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde çalışır. Dernek, eğitim, ekipman ve organizasyon sağlayarak, mahalle bazında, özellikle afet sonrasındaki kritik saatlerde müdahale imkan ve kabiliyetini güçlendirme, profesyonel ekiplerle olan işbirliği ve koordinasyonu güçlendirme afet riskleri ve bu risklere karşı alınabilecek önlemler konusunda yerel halkı bilgilendirir. Gönüllülerimizi bir buçuk ay süren bir eğitimle ilk yardım, afet psikolojisi, yangın, arama-kurtarma, telsiz ile haberleşme eğitimi gibi birçok konuda bilgilendiriyoruz. Afetlere duyarlılığı ve bilinç düzeyini artırmak proje kapsamındaki her mahallede Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG) afetin hemen ardından ilk müdahaleyi yapabilecek düzeyde yaklaşık 50 gönüllü eğitilir ve ekipmanla donatılır. Profesyonel ekiplere yardımcı olur ve destek verirler.”
“Afet sonrasındaki ilk 72 saat, hayat kurtarma açısından en kritik saatlerdir”
Afet durumunda müdahale için ilk 72 saatin önemine değinen Karaçam, şu bilgileri verdi:
“Afet sonrasındaki ilk 72 saat, hayat kurtarma açısından en kritik saatlerdir. Afet sonrasında hayatta kalanların büyük çoğunluğu, ilk 24 saat içinde çevreden yetişen, genellikle eğitimi ve ekipmanı olmayan yakınları ve komşuları tarafından kurtarılan kişilerdir. Kurtarmaların yüzde 70’i bu zaman diliminde gerçekleştiriliyor. Afet sonrasında hayatta kalanların büyük çoğunluğu, ilk 24 saat içinde çevreden yetişen, genellikle eğitimi ve ekipmanı olmayan yakınları ve komşuları tarafından kurtarılan kişilerdir. Kurtarılanların yüzde 75’ini yerel halk kurtarmaktadır. Mahalle Afet gönüllüleri yerel halkın eğitim almış ve örgütlenmiş kısmıdır ve depremin üç aşamasında da vardır. Afet öncesi halkı afete hazırlamak, afet anında arama kurtarma yapmak, gerektiğinde mahallesini toplanma bölgelerinde toplayarak çadırlarını kurmak afetten sonra bulunduğu yerin yeniden yapılanmasında rol almaktadır. Afet gönüllüleri her zaman hazırlar. Bazı ekipmanlarımız eski ve kullanılmaz durumda olsa bile almış olduğumuz eğitimler sayesinde kazma kürek ve bulduğumuz bir tahta parçasıyla bile enkaz altında biri bulur ve çıkarırız. Modern alet ve edevatla çalışmak başka, kazma-kürek çalışmak başka. Birinde günlerce uğraşırsınız, birinde en kısa sürede enkaz altındaki yaralıyı kurtarırsınız. Zamana karşı yarışta bu çok önemlidir Bizim tek isteğimiz hepimiz için daha hazırlıklı ve daha donanımlı olmaktır.”
Mahalle Afet Gönüllerinin önemine de değinen Karaçam, “Geçen yıl Elazığ’da 6.8’lik deprem oldu. Saatlerce bilgi akışı olmadı. Yerelde bizim gibi çalışan bir ekip olsa bilgi akışı hızlı olurdu. Afet Gönüllüleri Mahalle bazlı çalışır. Deprem olur çıkar kendi bölgesinde çalışmaya başlar. Yıkımlar, yaralanma ve ölümleri kendi mahallesinde tespit eder ve gerekli yerlere bilgi verir. Yine kendi bölgesinde kurtarma çalışmalarını başlatır. Telsizleri olan MAG’lar en ücra köşelerden bile sağlıklı bilgileri ilgili mercilere ulaştırılır” ifadelerini kullandı.
“Afete hazırlık ile ilgili ulusal politikalar üretmemiz lazım”
Karaçam, olası bir Marmara depremine hem sağlam bina hem de hazırlıklar konusunda çok eksikliklerin olduğunu aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önümüzde yaklaşan İstanbul depremi var. Her şeyi gözden geçirmemiz için az da olsa zamanımız var. Yeter ki bir an önce tedbirleri gözden geçirelim. Geç olmadan tedbirlerimiz alalım eksikliklerimizi tamamlayalım bugün geç kalmış olabiliriz yarın iş işten geçmiş olabilir. Olası Marmara depremi geniş alanda olacak en az 20 milyon nüfus etkilenecek. Marmara kıyısında bulunan bütün iller etkilenecek. Geniş alanda olacak deprem için yardım ekiplerinin daha çok İstanbul’la yönlendireceği bir gerçek. Yalova olarak kendi yağımızla kavrulmak zorundayız. Konuyla ilgili birimler buna göre planlarını yapmalı. Yerel idareler afat planlarını gözden geçirmeli. Hem binaların sağlamlığı hem de halkın bilinçlenmesi konusunda çok eksiğimiz var. Afete hazırlık ile ilgili ulusal politikalar üretmemiz lazım. Toplumu afetlere hazırlık konusunda bilgilendirip bilinçlendirerek kaçak yapılaşmayı engellemeliyiz. En önemlisi de kentlerde afetlere müdahale kapasitesini artırmak durumundayız. Deprem öncesi Eğitim çok önemlidir. İzmir’de meydana gelen deprem Yalova’da hissedildi, vatandaşlar sarsıntı anında bilinçsizce kaçmaya çalışıyorlardı.”
“Bizde toplanma bölgelerinde alt yapı yok”
Öte yandan olası bir depremde toplanma alanlarıyla da ilgili birçok eksikliklerin olduğunu anımsatan Karaçam, sözlerini şöyle tamamladı:
“Japonya Kobe’den gelen bir ekip 2007 derneğimizi ziyaret etti. Derneğin toplanma bölgeleriyle ilgili çok güzel açıklamalarda bulundular. Her mahallede bir toplanma bölgesi var. Bu bölgeler yeşil alan gibi halkın orada dinlendiği oturduğu bir yer. Burada kurduğumuz konteynerlar içerisinde çadır ve ekipmanlar, tuvalet duş kabinleri var. Alt yapımız hazır. Deprem anında toplanan halk için gönüllü çalışan ekipler tarafından kurulmakta. Hazır olan alt yapılar üzerine çadırlar, tuvaletler ve diğer ihtiyaçlar anında karşılanıyor. Gece Elektrik ihtiyacımızı ise gündüz depolanan güneş enerjisinden karşılıyoruz. Ancak bizim toplanma alanlarımız yetersiz kalabilir. Genel olarak bizde toplanma bölgelerinde alt yapı yok. Boş arazi çadırlar dağılır toplanma bölgelerinde alt yapı olmadığı için herkese çadır verilir. Herkes çadırları evlerinin önüne kurar. Çadırların geri dönüşümü yok ekonomik bir kayıp.”
HABER : İSMAİL ERSAN / YALOVA
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.