Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2020 Şubat’ında istihdam edilenlerin oranı önceki yıla göre 602 bin kişi azalarak 26 milyon 753 bin oldu. Bunların sadece 8 milyon 276 bini kadın. Yani her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışıyor. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) “Kadın Girişimcilik Endeksi 2019” ise, Türkiye’de 1 milyonun altında girişimci ve kendi hesabına çalışan kadın olduğunu gösteriyor. Erkek egemen sistemde ayrımcılığa uğrayan kadın girişimciler, bir de pandeminin getirdiği mali yüklerle baş etmeye çalışıyor. Biz de bu kadın girişimcilerden birkaçıyla yaşadıklarını konuştuk. KAGİDER Başkanı Emine Erdem, yapılan ve yapılabilecekleri anlattı.
– KAGİDER’in “Kadın Girişimcilik Endeski 2019”da Türkiye’de işveren ve kendi hesabına çalışan kadın sayısının 1 milyondan az olduğu belirtiliyor. Bu konudaki değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Aslında araştırmalar erkeklerin yüzde 45’inin, kadınların 40’ının girişimciliğe olumlu baktığını gösteriyor. Ama kadınlardaki potansiyel hayata yansımıyor. Kadın girişimci oranı, TÜİK’in istatistiklerine göre Şubat 2020’de yüzde 11 civarında. KAGİDER kurulduğunda yüzde 4’tü. Yükselişte payımız bulunuyor ancak daha çok yolumuz var. Kadınların ekonomiye daha çok katılması, kadın girişimcilerin artması önemli. Türkiye’nin kalkınmasını sürdürülebilir zemine oturtması, potansiyellerini tam olarak hayata geçirebilmesi buna bağlı. Ayrıca kadın girişimciler, daha çok kadını işe aldığı için kadın istihdamının da yükselmesinde doğrudan etken. Türkiye, 2018/2019 yılı Global Girişimcilik İzleme Raporu’na göre, erken aşama girişimcilik aktivitesi toplamında 48 ülke içinde 15. sırada. Hâlâ kadın girişimcilerin erkeklere oranında geri kalan altı ülkeden biri.
– Kadın girişimcilerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir?
Türkiye’de girişimciliğin karşılaştığı pek çok sorun var. Girişimci kadın olunca sorunlar katlanarak artıyor. En önemli engel sosyal ve kültürel önyargılar, toplumda egemen olan, erkeği hayatın merkezine koyan değerler. Kadının finansa ve pazara erişimi, bilgi ve mentorluk eksikliği de diğer engeller.
Kadınlara destek uygulamaları açıklanmalı
– Covid 19 süreciyle özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler kapanma eşiğine geldi. Kadın girişimciler ne durumda?
Ciddi darbe alan turizm, konaklama, perakende, eğlence gibi sektörlerde kayıtlı veya kayıtsız olarak kadınların ağırlıklı çalıştığını ve kadın girişimcilerin iş kurduklarını görüyoruz. Dolayısıyla kadınlar krizden çok etkileniyor. Kadın girişimciler, şirketlerinin üstündeki riskleri en aza indirmeye çalışıyor. Ancak pandemi döneminde dijitalleşmenin, e-ticaretin artmasıyla, kadın girişimcilerin pazara ulaşma; uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla kadınların istihdama katılma imkânı kazanacağını görüyoruz. Elbette bunlar, ciddi kamu desteği ve inovatif yeni iş modellerinin geliştirilmesiyle mümkün.
– Peki bu süreçte girişimci kadınlar için açıklanan özel destekler var mı?
Maalesef. Desteğin hayati olduğunu kamuyla temaslarımızda dillendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde destek uygulamalarının açıklanacağını düşünüyoruz.
– Siz bu süreçte ne gibi destekler sağladınız?
Etkinlik ve eğitimlerimizi o-nline ortama taşıdık. Strateji gruplarımız daha önce yaşanmamış böyle bir dönemde ne gibi destek ve bilgiye ihtiyaç olduğunu araştırdı. Bu kapsamda pandemi döneminde işimizi, finansımızı, insan kaynaklarımızı, dış ticaretimizi nasıl yöneteceğimiz, dijital dönüşüm gibi konuları uzmanların katılımıyla ‘Dijital Sohbetler’ canlı yayınında konuşuyoruz. Üyelerimizle ve networkümüzle yoğun iletişimde olarak, hem motivasyonumuzu birlikteliğimizle canlı tutmaya hem de dijital platformlardan üyelerimize ve işlerine değer katmaya çalışıyoruz.
– Pandemi kadın istihdamını da olumsuz etkiliyor. TÜİK’e göre, 2020 Şubat’ında istihdam önceki yıla göre 602 bin kişi azaldı. 10 kadından yalnızca 3’ü çalışıyor. Kadın istihdamının azalmaması için neler yapılabilir?
Etkinin tam boyutları salgının süresine ve önlemlere bağlı olacak. Ama bazı tahminler yapılıyor. Örneğin IMF, 2019’da yüzde 2.9 büyüyen küresel ekonominin, koronavirüs salgını nedeniyle 2020’de yüzde 3 küçüleceği tahmininde bulundu. IMF’nin “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda Türkiye için de yüzde 5 küçülme ve yüzde 17.2 işsizlik oranı öngörülüyor.
Beyaz veya mavi yaka olsun, böyle dönemlerde işlerini ilk kaybedenler genellikle kadınlar oluyor. Bu sebeple, normalleşme sürecinde hükümetlerin ekonomiyi canlandıracak önlemleri planlarken, kadın varlığını güçlendirecek kararlar alması çok önemli. Cinsiyetler arasında fırsat eşitliği kollanmalı. İstihdamda, girişimcilikte, ticarette kadınların önündeki dezavantajlar kaldırılmalı. Esnek çalışma biçimleri korunmalı. Kayıt dışı, yarı zamanlı veya mevsimlik çalışan kadınların iyi koşullarda istihdam edilmesi önemli. Ayrıca evlerde kadına şiddetin arttığı da bir gerçek. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun titizlikle uygulanmalı.
Hiçbir destek görmedim
Adım, Gülcan Şahin. 10 yıldır gelinlik sektöründeyim. Kadın girişimci olmak Türkiye’de zor. Bir de anneysen daha da zor. Covid 19, en çok etkilenen sektörlerden biriyiz. Düğünler iptal, 16 Mart’tan beri kapalıyız. En kötüsü de belirsizlik. Çalışanlarımın belli ücretlerini ödedim. Onlar para istemeden işyerini açmayı teklif ettiler fakat sağlık ve maddi açıdan istemedim. Maalesef kadın girişimci olarak hiçbir destekle karşılaşmadım.
Hayalleri gerçekleştiren cesaret ve inanç
Adım Duygu Güneş. On üç yıldır eğitim sektöründeyim ve on bir yıldır şirketim İstanbul Dil Danışmanlık’ın yöneticiliğini yapıyorum. Sektöre ilk girdiğimde, çok sevdiğim halde koşullar nedeniyle, çalışma isteğimin azaldığını fark ettim. İstediğim şartlarda çalışmamın yolu işimi kurmaktan geçiyordu. Çalışma hayatında cinsiyet eşitliğiyle ilgili birçok araştırma, ülkemizde kadın istihdam oranının erkeklerin yarısı olduğunu, aynı işe farklı ücret verildiği gibi gerçekleri gösteriyor. Bu gerçekler, kendi işimizi kurmak için yeterli sebep. Kaybetme olasılığı hayatın her alanında, her zaman var ama buna odaklanmak yerine cesaretle ve gönlümüzden geçene tam inanarak yola çıkmak hayallerimize götürüyor. Covid 19 süreciyle eğitimlerimizin tamamını on-line platforma taşıdık. Birçok sektörde olduğu gibi bizim de işlerimiz azaldı. Covid 19 sürecinde kadın girişimcilerin birbirlerine destek olmak amacıyla yaptığı toplantılar var ama devlet destekli bir uygulama duymadım.
Ben Filiz Ülgüt. Myndoors Artisan Food&Crafs Genel Müdürü’yüm. PR sektöründeyken ülkenin ve medyanın yozlaşmasını, şirketlerin acımasızlıklarını yakından görebildim. Buna, İstanbul’un katlanılmaz hale gelmesi eklenince, erkek arkadaşım Ufuk’la “göç”e karar verdik. Bodrum Gümüşlük’te arsa kiraladık. Kurutulmuş meyve-sebze üretmeye başladık. Şirketi kasımda kurduk. Yeni kurulmuş bir işletme için pandemi sınavı kolay değil. Kapıdan satış bitti, personelimizi ücretli izne çıkardık. İnstagram’dan sipariş alıyoruz. Bir sıfatın başına “kadın” sözcüğünü eklemek pozitif ayrımcılığı değil, bilakis, “kadın olmasına rağmen” alt metnini çağrıştırıyor bana. Elbette henüz ne Türkiye ne de dünya pozitif ayrımcılığı elimizin tersiyle itebileceğimiz bir noktada değil. O güne kadar, kadınlar için tek seçenek var; “mücadeleye devam”. Covid 19 sürecinde kadın girişimcileri destekleyen bir uygulama ne yazık ki yok. Vergi, sigorta gibi alanlarda Avrupa’dakine benzer destekler beklemek hakkımız. Ne var ki destek bir tarafa, vergi yükü de hafifletilmedi. Bugüne dek “kadın girişimci” olmanın avantajını görmedim ama kadın olmanın bir avantajı var: Biz kadınlar umudu büyütmeyi, emek verip üretmeyi, gerektiğinde dayanışmayı, hayatı yeniden kurmayı iyi biliriz.
HABER : ESRA AÇIKGÖZ – ARAŞTIRMA YAZISI
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.