Merve Arısoy
“Buluştur Beyoğlu” konuşma dizisi programında, 1980’lerden bu yana Beyoğlu’nun kıyılarındaki dönüşüm ele alındı. Konuşmacı Mimar Ekin Sarıca, bölgedeki mega projelerin kamusal kullanım alanlarını daralttığını söyledi. Sarıca, “Kültür ve turizm aksı olarak tasarlanan ve dönüşen kıyı hattı, arkasındaki mahallelerin de dönüşümüne yol açıyor” dedi.
“Buluştur Beyoğlu” konuşma dizisi kapsamında, “Beyoğlu Kıyılarının Kültür Aracılığıyla Dönüşümü ve Yerel Yönetim Politikaları” konulu söyleşi, Beyoğlu Tokatlıyanhan’da gerçekleşti. Söyleşide, Beyoğlu’nun ve Beyoğlu kıyılarının dönüşümün aktörlerinden ve niteliklerinden, değişen kültür projelerinin kentsel açıdan uzun ve kısa vadede etkisi tartışıldı.
Ekin Sarıca
Etkinliğin konuşmacısı, yıllardır İstanbul Kent Savunması ve Haliç Dayanışması’nda mücadele eden Mimar Ekin Sarıca’ydı. Beyoğlu’nda 1984’ten itibaren belediye başkanlarının dönüşüm politikalarını anlatan Sarıca, 1984-1989 yılları arasında Bedrettin Dalan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, bölgenin ticaret ve turizm fonksiyonları ile değerlendirilmesine dair bir politika belirlendiğine dikkat çekti. Bu dönemde iş insanları tarafından Beyoğlu Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin kurulduğunu ve temel yaklaşımın “Beyoğlu’nu güzelleştirme” olduğunu belirten Sarıca, bu dönemde Haliç kıyılarının sanayiden arındırılmaya başlandığını ve bölgenin rekreasyon alanına dönüştürüldüğünü söyledi.
1999 yılından itibaren ise Haliç kıyıları için dönemin İBB Başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından “Turizm ve Kültür Vadisi” projesinin devreye sokulduğunu anlatan Sarıca, “Bu planda, Dolmabahçe Sarayı’ndan Santral İstanbul’a kadar 16 kilometrelik sahil şeridinin müze ve kültür merkezleri ile donatılarak kültür vadisi haline getirilmesi gündemi var” dedi. Sarıca, Galataport, Haliçport gibi mega projelerle kıyı hattının bir anlamda özelleştirildiğine dikkat çekti.
Dönüşümün sonuçlarına da değinen Sarıca, şu sözlerle devam etti:
“Bugün de hem ‘Kültür Vadisi’ yaklaşımının hem de siyasi parti ayrımı gözetilmeksizin, bölgeyi kültür turizm açısından cazip kılma amacıyla projelendirmelerin devam ettiğini görüyoruz. Mega projelerle Beyoğlu kıyılarının kamusal kullanım potansiyellerinin azalttığını görüyoruz. Fiziksel olarak dahil olmaya indirgenen, kamusal alan kavramı ile kent tahayyülünün de dönüştürüldüğünü görüyoruz. Beyoğlu kıyılarının geçirdiği dönüşüm sürecinde kültür endüstrileri, kamusal kullanım vaadi ile projelerin yatırımcılarının sıklıkla dile getirdiği, yerel yönetimlerin turizm amacıyla mekanları dönüştürürken başvurduğu bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Kültür ve turizm aksı olarak tasarlanan ve dönüşen kıyı hattı, arkasındaki mahallelerin de dönüşümüne yol açıyor.”
Dönüşümler karşısında yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının tutumuna ilişkin soruya ise Sarıca, şu yanıtı verdi:
“Söz konusu dönüşüm karşısında Haliç Dayanışması, Beyoğlu Kent Savunması gibi kent hareketleri hem kamu yararı gözetmeyen projelerin hem de bu projelerin bölgedeki bütüncüllüğüne hizmet eden yerel yönetim politikalarına karşı mücadele etmeye devam ediyor. Alana yönelik itirazlar ve taleplerle ilgili açıklamalar ve duyurular sosyal medya hesaplarından takip edilebilir. Özellikle yerel yönetimin kültür politikalarına dair eleştirilerin ve taleplerin gündeme getirildiği ‘Buradan Nereye’ isimli forum da bulunuyor. Forum tarafından yürütülen ‘Müşterek Kültür’ kampanyasına internet sayfasından ve instagram adresinden ulaşılabilir.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.