Furkan Tunçdemir
Van’da her geçen gün büyüyen trafik sorunu, yalnızca artan araç yoğunluğunun değil, kent planlamasında yıllardır süren eksikliklerin ve geçici çözüm arayışlarının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Araç yoğunluğu, dar yollar ve plansız park uygulamalarıyla birleşince, şehir içi ulaşım Vanlılar için her gün tekrarlanan bir kriz halini alıyor.
Uzmanlar, sorunun temelinde altyapı yetersizliği ve plansızlığın yattığını, ulaşım ana planı, otopark master planı ve bisiklet ana planı gibi stratejik belgelerin hazırlanması gerektiği uyarısında bulunuyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Eğitim Araştırma Hastanesi’ne ulaşım sağlayan Kampüs Yolu, son yıllarda artan araç sayısıyla birlikte en yoğun bölgelerden biri haline geldi. Bu yolu kent merkezine bağlayan Hastane Caddesi, Vali Mithatbey Mahallesi çevresindeki sokaklar ve Eski Cezaevi Yolu gibi güzergâhlarda da benzer bir tablo yaşanıyor.
Özellikle saat 17.00 sonrası araçlar neredeyse ilerleyemez hale geliyor. Trafik ışıkları ve kavşak düzenlemeleri ihtiyacı karşılayamazken, sürücüler ise birkaç kilometrelik mesafeyi bazen yarım saatte aşamıyor.
Maraş, Cumhuriyet ve İki Nisan’da Parkomat Yoğunluğu Kent merkezinde parkomat uygulaması tüm ana caddelere yayılmış
durumda ve uygulamanın olduğu hemen her noktada trafik akışı ciddi şekilde daralıyor. Çift şeritli yolların tek şeride düşmesi, kent içi ulaşımı daha da zora sokuyor. Bu durum, özellikle Maraş, Cumhuriyet, İki Nisan ve Milli Egemenlik Caddesi gibi yoğun araç trafiğinin yaşandığı bölgelerde günün büyük bölümünde sıkışıklığa neden oluyor.
Sürücüler, parkomat çizgileri nedeniyle zaten dar olan yollarda ilerlemekte güçlük çektiklerini belirtiyor. Üzerine bir de servis araçları ya da çift sıra parklar eklendiğinde, trafik neredeyse tamamen kilitleniyor.
TÜİK tarafından açıklanan Mayıs 2025 verilerine göre, Van’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 91 bin 451’e ulaştı. Oysa bu rakam 1 yıl önce, Mayıs 2024’te 84 bin 717 idi. Yani kentte 1 yılda yaklaşık 6 bin 700 yeni araç trafiğe katıldı. Ancak bu artışa rağmen ne yeni yollar açılıyor ne de mevcut caddelerde ciddi bir genişletme çalışması yürütülüyor. Altyapı yatırımlarının yetersizliği, mevcut yol ağının bu büyümeye karşılık verememesiyle birleşince, Van’da trafik yalnızca araçların değil, şehir yaşamının da durmasına yol açıyor.
Van’da trafik artık yalnızca bir ulaştırma sorunu değil, gündelik yaşamı doğrudan etkileyen sosyal bir probleme dönüşmüş durumda. Yoğunluk yalnızca sürücüleri değil, öğrencilerden sağlık çalışanlarına, işçilerden esnafa kadar birçok kesimi etkiliyor. Sabah ve akşam saatlerinde yaşanan sıkışıklık; işe ve okula geç kalmalara, sağlık hizmetlerine erişimde aksamalara ve genel bir zaman kaybına neden oluyor.
Bu durumdan en çok etkilenen gruplardan biri de üniversite öğrencileri. Günlük yaşamlarını planlamakta zorlanan gençler, ulaşım süresinin hem fiziksel hem de zihinsel yorgunluğu artırdığını ifade ediyor.
Eğitim Fakültesi öğrencilerinden Ruken, akşamüstü kampüsten kent merkezine dönmenin tam bir çileye döndüğüne dikkat çekiyor. Ruken, “Zaten gün boyu yorgunuz, bir de iş çıkışıyla okul çıkışı aynı saate denk geliyor. Herkes yollarda. Üstüne bir de hastane güzergâhı olduğu için yol daha da kalabalık oluyor. Ne servisler hareket edebiliyor ne de dolmuşlar. Trafikte o kadar vakit kaybediyoruz ki, eve varmam bazen bir buçuk saati buluyor” sözleriyle yaşadığı ulaşım sıkıntısını anlattı.
Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası Van Temsilcisi Ferhat Kayalık, Van’daki trafik sorununun temelinde plansız kentleşme, yetersiz altyapı ve kurumlar arası eşgüdüm eksikliği olduğunu söylüyor. Kayalık’a göre hâlâ 2013 yılına ait imar planlarının kullanılması ve bu planların 2025 nüfusu için yetersiz kalması, mevcut sıkışıklığın en büyük sebeplerinden biri.
Özellikle merkezi iş alanlarını çevreleyen yolların hem genişlik hem kapasite açısından yetersiz olduğunu belirten Kayalık, otopark eksikliği ve gelişmemiş trafik kültürünün de tabloyu ağırlaştırdığını vurguluyor: “Toplu taşımaya yatırım yapılmaması, bireysel araç kullanımının artması ve ikincil parkların yaygınlığı, kentteki tıkanıklığı artırıyor.”
Trafik sorununa kalıcı çözüm için bilimsel ve katılımcı planlama gerektiğini belirten Kayalık, “ulaşım ana planı”, “otopark master planı” ve “bisiklet ana planı” gibi stratejik belgelerin hazırlanması gerektiğini söylüyor. Kayalık, “Bu süreçte yolcu anketlerinden kavşak analizlerine kadar detaylı veriler toplanmalı; deniz ve raylı sistem gibi alternatif ulaşım yolları da gündeme alınmalı” önerilerinde bulunuyor.
Kayalık’a göre tüm bu çalışmaların başarılı olabilmesi için, “kenti tanıyan yerel uzmanlar” tarafından ve kurumlar arası iş birliğiyle yürütülmesi şart.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.