DOLAR 36,6770 0.19%
EURO 39,9927 0.43%
ALTIN 3.529,330,33
Ankara
21°

AZ BULUTLU

Adıyaman’da boşanmalar 2 katına çıktı: Avukatlardan çok psikologlara ihtiyaç var
  • 9.Köy
  • Gündem
  • Adıyaman’da boşanmalar 2 katına çıktı: Avukatlardan çok psikologlara ihtiyaç var

Adıyaman’da boşanmalar 2 katına çıktı: Avukatlardan çok psikologlara ihtiyaç var

6 Şubat depremlerin üzerinden 2 yıl geçmesine karşın yaraların sarılamadığı Adıyaman’da nüfus göç sebebiyle azalırken boşanmalar 2 katına çıktı.

ABONE OL
6 Şubat 2025 15:05
Adıyaman’da boşanmalar 2 katına çıktı: Avukatlardan çok psikologlara ihtiyaç var
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bahri Uçar / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

6 Şubat depremlerinden pek çok açıdan olumsuz etkilenen Adıyaman’da boşanma davalarında ciddi bir artış yaşanıyor. Konteyner kentlerdeki zorlu yaşam koşulları, ekonomik sıkıntılar ve psikolojik travmalar gibi etkenler aile yapısını derinden etkileyerek boşanma oranlarının iki kat artmasına neden oldu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. 6 Şubat 2023’teki depremlerden en çok etkilenen illerden birisi olan Adıyaman’da depremin ikinci yıl dönümünde yaralar sarılmaya çalışılıyor.

Depremle sarsılan kentin nüfusunun azalmasına karşılık boşanma davalarının ikiye katlanması, bölgedeki sosyal ve psikolojik sorunların derinleştiğini ortaya koyuyor. Şehir sakinlerine ve depremzedelere psikolojik destek anlamında yeterli adımların atılmadığı kentte hukuki desteğin yanı sıra, psikolog ve sosyolog gibi uzmanlara olan ihtiyaç da hayati önem taşıyor.

Av. Zeynep Saya

Nüfus azalmasına karşılık boşanma davaları iki kat arttı

Adıyaman Barosu’na kayıtlı Avukat Zeynep Saya, Adıyaman’da konteyner kentlerdeki yaşam koşulları, ekonomik sıkıntılar ve psikolojik travmaların aile yapısını derinden etkilediğini ifade ederek, deprem sonrası kentte boşanma davalarının ikiye katlandığını belirtti.

Saya, yaşanan nüfus azalmasına rağmen boşanma davalarının artışına dikkat çekerek şunları söyledi: “2024 yılına ait istatistiksel veriler henüz elimizde yok ancak gözlemlerimize göre boşanma davalarında ciddi bir artış var. Kentte depremden önce tek aile mahkemesi varken, şu anda iki aile mahkemesi ile çalışılıyor. İki mahkemedeki dosyalara baktığımız zaman boşanma dosyalarının sayısının en az iki kat arttığını düşünüyoruz. Ekonomideki sıkıntılar aile içi şiddeti de tetikliyor ve bu durum aile birliğini zorluyor.”

Adıyaman’da avukattan çok psikoloğa ihtiyaç var

Adıyaman’da avukatlardan çok psikolog ve sosyologlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Saya, bunun nedenini ve şehirdeki son durumu şöyle aktardı: “İnsanların sosyal rehabilitasyona ihtiyacı çok büyük. Depremde yaşanan travmaları atlatmak kolay değil. Nasıl ki her aile için bir aile hekimi varsa, her ailenin bir aile avukatı ve psikolojik danışmanı olmalı. Depremzedeler, kamu görevlileri ve konteyner kentlerde kalan herkesin psikolojik desteğe ihtiyacı var. Sağlıklı görünen bireylerin bile bir olay karşısında yeniden travma yaşadıklarını görüyoruz. Bu durum, şiddet vakalarını ve aile içi huzursuzlukları artırıyor.”

Konteyner kentlerde aile mahremiyetinin yok olduğunu belirten Saya, bu durumun da aile yapısını olumsuz etkilediğini dile getirerek şunları kaydetti: “Konteyner kentlerde yaşam aile mahremiyetini neredeyse imkânsız hale getirdi. İnsanların sadece karınlarını doyurması değil, ruhlarını da doyurması, geleceğe güvenle bakabilmesi gerekiyor. Ancak Adıyaman’a psikolojik destek anlamında yeterli adımlar atılmadı.

Saya, deprem sonrasında yaşanan sahipsizlik hissinin Adıyaman’da daha belirgin hale geldiğini ifade ederek, devletin psikolojik destek anlamında acil adımlar atması gerektiğini söyledi.

Uzman Psikolog Necmettin Gürsoy

“Deprem ruhlarımızı da vurdu”

Uzman Psikolog Necmettin Gürsoy ise deprem sonrası boşanmaların artışını, bireylerin yaşadığı travmaların bir sonucu olarak değerlendirdi. Depremin ardından bireylerde ve ailelerde büyük bir dağılma yaşandığını belirten Gürsoy şöyle konuştu:

Evet, şehirler enkaza döndü, evler yıkıldı ama asıl büyük deprem ruhlarımızda meydana geldi. Aile yapıları zarar gördü, insanlar öfkelerini kontrol edemez hale geldi. Bu durum boşanma oranlarında ciddi bir artışa yol açtı. Travmaları tedavi etmek şart. Ruhlarımızın tedavi edilmemesi, toplumda daha büyük yaralara yol açıyor.

Gürsoy, kendi deneyimlerinden yola çıkarak, deprem sonrası yaşanan travmaların etkilerini şöyle anlattı:

Adliyede bizzat şahit oldum. Bir kadın eşine ‘Sen depremde oğlumuzun elini tutmadın, tutmuş olsaydın oğlumuz yaşıyor olurdu’ diyerek boşanmak istediğini söyledi. Bu ve benzeri sudan sebeplerle birçok aile dağılıyor. Bu tablo depremden daha büyük bir yıkımın habercisi.”

Deprem sonrası psikolojik desteğin devam etmesi gerektiğini belirten Gürsoy, “Devletimiz ve sivil toplum kuruluşları ilk süreçte destek sağladı, ancak bu yeterli değil. Öncelikli olarak travmaların tedavi edilmesi gerekiyor. Yoksa yaşanan bu sosyal yıkım daha da büyüyecek” ifadelerini kullandı.

Gürsoy, yaşanan bu sosyal yıkımın önüne geçmek için devletin, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının harekete geçmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

Depremzedelerin beyin kimyasındaki bozulmalar tedavi edilmezse, daha vahim sonuçlarla karşılaşabiliriz. İlaç tedavisi ve terapilerle sağlıklı bireyler ve dolayısıyla sağlıklı bir toplum oluşturabiliriz.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.