Arif Azak
Türkiye’nin deniz ve gölleri kirlilik tehlikesi altında. 9. Köy’e açıklamalarda bulunan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, gemi yapımından, mutfak atıklarına, sazan balık istilasından denize dökülen kanalizasyona kadar pek çok unsurun göl ve denizlerdeki yaşamı bitirdiğine dikkat çekti.

Dr. Erol Kesici
Kesici şunları söyledi:
“Doğal göller birer canlı varlık olarak milyon yılda meydana geliyorlar. Denizlerimizde suyun normalin üzerinde ısınması ile istilacı balık türleri artıyor. İstilacı balık türleri Karadeniz’deki ekolojik dengeyi bozuyor. Tuna nehrinden ve Rusya’dan gelen nehirler Karadeniz’i kirletiyor. Son 60 yılda Türkiye’deki irili ufaklı 240’a yakın gölün 186’sı kurudu. Sadece birkaç gölümüz tuzlu oluşları ve bölgesel konumları nedeniyle yaşama mücadelesi veriyor.“
Avrupa’da katıldığı konferanslarda, yeni mahalle kurulacağı zaman yetkililerden “Bu mahallenin 50 yıllık su ihtiyacını karşılar mısın o bölgenin kirliliğini nasıl gidereceksin?” sorularının cevaplarının istendiğini aktaran Kesici, “Avrupa kanalizasyon suyunu arıtıp tarımda kullanıyor. Küresel ısınmanın temel sebeplerinden biri denizlerin kirletilmesidir. Biyolojik arıtma yapmak isteyen belediyelere Avrupa’daki kurumlar maddi destek veriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Baltalimanı’nda yaptığı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisini Avrupa Birliği destekledi. Karadeniz’deki belediyelerde bu ciddi sorunu Avrupa Birliği gibi kurumların maddi destekleri ile çözebilirler” dedi.
“1 damla yağ, 10 ton temiz suyu kirletiyor”
Gemi yapım sanayinin de Türkiye’deki denizleri kirlettiğine dikkat çeken Dr.Kesici, şöyle konuştu: “Balık nesli tehlikede. Denize dökülen 1 damla yağ 10 ton temiz suyu kirletiyor. İşini düzgün yapan gemi yapım onarım şirketlerini ayrı tutuyorum. Suyun içinde bulunan arsenik ve siyanürü arıtmak için Biyolojik arıtma gereklidir. İçme suyunda kullanılan klor ile arıtma sistemi güvenli değil, suyun içinde bulunan azot ve fosfor vardır. Bu 2 bileşeni klor ile birleştirince insan sağlığına ciddi zararlar veriyor. Klor oranı çok iyi ayarlanmalıdır.“
Türkiye’de göllere DSİ tarafından bırakılan sazan balıklarının yarattığı kirlilik tehlikesine de değinen Kesici, “Göllere DSİ tarafından bırakılan sazan balıkları istilacı balıklardır. Beyşehir’de 16, Eğirdir’de 11 çeşit balık vardı. Attılar istilacı balıkları, diğer balıkları yok ettiler. Tilkiyi kümese koyarsan ne olur? Barajlara yurt dışından getirilen Çin sazanı, turna balığı, levrek ve gümüş balığı atılıyor. Bu son derece tehlikelidir” ifadelerini kullandı.