Bir televizyon kanalında kimyasal silah iddialarına ilişkin yaptığı değerlendirmenin ardından “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, tutuklu yargılanmak üzere ceza evine gönderildi. Fincancı Ankara Adliyesinde tutulduğu sırada, Fincancı’ya destek olmak için bir araya gelen TTB ve diğer meslek örgütü üyeleri, adliyeye girmek isteyince arbede yaşanmış, beş kişi gözaltına alınmıştı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “Türk Tabipleri Birliği’nin ‘Türk’ ismine hakaret edercesine, Türk milletine ve Türkiye Devleti’ne düşmanlık eden terör örgütlerinin ağzıyla, ‘Türk’ ifadesini kullanan bir çatının altında görev yapması, bu milletin de devletimizin de kabul edeceği bir iş değildir. O nedenle burada yeni bir düzenleme hazırlığına başlandı” açıklamasının ardından TTB Yönetimi ile Emek ve Demokrasi güçleri iki ayrı basın açıklaması yaptı.
“Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz”
TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, Adalet Bakanı Bozdağ’ın açıklamasını şöyle değerlendirdi:
“Bizzat adalet bakanının sözleriyle iktidarın niyeti dillendirilmiştir. Bu niyet sağlık alanında izlenen, halk sağlığı karşıtı, piyasacı politikalara karşı aktif bir muhalefet gösteren TTB’nin denetim altına alınması ve susturulmasıdır. Fincancı üzerinden TTB’ne ve tabip odalarına baskı uygulamak ve seçilmiş yönetimimizi görevinden almaya çalışmak tüm toplumu sindirmektir. Sizler de biliyorsunuz ki pandemi boyunca gerçekleri ortaya çıkaran ve toplumun sağlık hakkı için mücadele eden birliğimiz ve odalarımız sık sık hedef gösterilmiştir. Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz.” TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten
TTB Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Erbaş ise kayyum iddiaları ile ilgili, “Hukuk sisteminin anormalleştirilmesinden dolayı kamuoyunca normal algılanan bir durum var. Tekrar hatırlatalım; TTB’nin bir kanunu var. Bu kanuna göre TTB’ye kayyum atanamaz, böyle bir hukuki dayanak yok. Mevcut soruşturmaya ilişkin henüz resmen tebliğ edilen bir belge yok. Belgeyi gördüğümüzde daha sağlıklı bilgi verebiliriz. Ancak şu unutulmamalı: Önceki dönem başkanlarımız Dr. Nusret Fişek ve Dr. Füsun Sayek için de, Gezi Direnişi dönemindeki tabip odaları yöneticileri için de, ‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur’ diyen Merkez Konseyi üyeleri için de görevden alma soruşturmaları açılmış ancak nihayete ermemiştir” dedi. Erbaş, tutuklamanın ardından Fincancı ile görüşüldüğünü, sağlığının ve moralinin yerinde olduğunu söyledi.
“Ülkemizin gerçek sorunu yoksulluk ve enflasyondur”
Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Muharrem Baytemür ülkenin demokratikliği ile sivil toplum örgütlerinin gücünün doğru orantılı olduğuna dikkat çekti:
“Şebnem Korur Fincancı üzerinden yapılan tasarruf, diğer meslek örgütlerine hatta seçim sürecine giderken Türkiye’nin demokratik yapısına karşı bir baskıya dönüşebilir. Bu şaşırtıcı olmaz. Ülkemizin gerçek sorunu yoksulluk ve enflasyondur. Biz bu sorunları da halk sağlığı sorunu olarak değerlendiriyoruz, bunlar unutturulmak isteniyor.”
HABER : Haber: Buğra Barış Yalınkılınç
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.